SOSYETE FOTOĞRAFÇILIĞI ÜZERİNE

Gelinlerin düğün koçumu, yooksa düğün günü nedimesi gibi herşeye yetişen sorunları çözen joker mi desek...Enerjisiyle ve içtenliğiyle gelinlerin vazgeçilmezi Filiz Sarıca...

Fotoğrafçılığa nasıl başladın?

Çocukluktan başlayan fotoğraf tutkum var. Fotoğrafçı olan babam Mehmet Sarıca’nın öğrencilik dönemimde asistanlığını yaptım. Hem esnaflığıyla hem sanatıyla hep beni etkilemiştir. Fotoğraf makinasını kavrayışını, işini titizlik özen ve kaliteli yapması en çokta insan ilişkilerini örnek aldığımı söyleyebilirim. Fotoğrafçılık dallarında uzmanlaşarak bu alanlarda hizmet vermeye başladım.

İşini seviyormusun?
İşimi çok severek yapıyorum, bu sebebten dolayı da çalışırken gülüşüm ve enerjim tükenmiyor. O anı, yaşanan atmosferi en iyi şekilde yakalayabilmek; hikâyeyi en güzel şekilde anlatmak ve duyguları en duru haliyle yansıtabilmek benim için çok özel bir amaç. Fotoğraf makinemi elime her aldığımda ve deklanşöre bastığım her an bu amacıma en estetik, sanatsal ve hep daha yaratıcı bir yoldan ulaşmayı hedefliyorum. Ortaya çıkan en güzel sonuç ise onları yansıtan ve mutlu eden fotoğraflar, karşılıklı saygı ile gelişen sevgiler, arkadaşlıklar. Sevgiye dair fotoğrafları severek çekmeye devam edeceğim.

Ne tür ayrıntılara dikkat ediyorsun?
En hassas olduğum detaylardan biri gelin buketleridir.Fotoğrafa renk ve enerji kattığına inanırım hep. Görüşmeye gelen çiftlerle uzun uzun sohbetler edip neler istediklerini, hayallerini, tarzlarını anlamaya çalışıyorum ve onlara uygun konsept hazırlıyorum. Tarihi dokular, deniz, şelale, ormanlık doğal alanlar, müze ve hatta lunapark gibi eğlenceli mekanları da sunuyoruz. Antalya hava şartları ve doğasıyla çoğunluk dış çekim oluyor ama bazen hava şartları veya kişinin talebine görede studyomuzda çok güzel özel karelerde alıyoruz. Son bir kaç yıldır şehir dışı çekimlerim çok arttı İstanbul, Bursa, Muğla, Ankara ama en çok İzmirli olduğum için İzmir çekimleri oluyor.

Düğün gecesi fotoğrafın dışında neler yapıyorsun?
Fırsat buldukça biraraya gelip yada sürekli iletişim halinde kalıyoruz. Aynı dili konuşup, kendilerini rahat hissedip ve bu görüşmelerde çifti gözlemleyerek beğenilerini, beklentilerini anlamaya ve tanımaya çalışırım. Görüştüğüm çiftin nasıl bir çekim beklentisi olduğunu iyice analiz eder, notlar alır ve çekim günü dersine çalışarak bu yönde bir çekim yaparım. En başta 1.sebep bayan olmamdan dolayı gelinlerin düğün günü sağ kolu oluyorum. Saçını, rujunu, askısını ayarlıyan, tarlatanı düzelten, ayakkabısını yiymesine bile yardımcı olan yakını gibi. Gelin damat adaylarının en özel, en çok beklenen günüdür düğün günü. Tekrarı olmayacağı için her anı çok kıymetlidir. Düğünden sonra o büyülü günden geriye kalan tek şey haliyle düğün fotoğraflarıdır. Bu kadar kıymetli olan her anı en güzel hissettiğinizi de kareleriyle ölümsüzleştirebilecek,
Yıllar sonra bile fotoğraflarınıza baktığınızda size o anları ve duyguları tekrar yaşatabilmek. Genelde çekim öncesi yüzde 80 ninden şu cümeyi duyarım. ( Ben hiç fotojenik değilim.)

Çiftler fotoğrafı gerçekten isteyerk mi çektiriyor?
Bazen öyle kişiler oluyor ki hayatında pasaport kimlik harici hiç resim çektirmeyen kişiler bile oluyor. Gelinler bu konuda biraz daha rahatlar ama damatlar gerçekten çok kasılıyorlar, çiftin zaten telaşlı stresli bir döneminin en son gününde haklı olarak üzerlerinde biraz
gerginlik olabiliyor. Çiftlerin düğün günü gerginliğini en aza indirebilecek tecrübe ve özgüvene sahip olmak, İşinin ehli bir düğün fotoğrafçısı yaptığı işte en iyisi olabilmek için fedakarlık yapmak zorundadır yani sonuç olarak tecrübelerimiz ve insan ilişkilerimiz ile çekimleri en eğlenceli hale getiriyoruz.

Rakiplerin çoğaldı. Buna karşılık ne tür yenilikler yapmayı planlıyorsun?
Bence Rekabet ticarette olur Sanatta rekabet olmaz; meslektaşlık olur, dayanışma, güç birliği, destek olur. İnsan ne kadar bilgili olursa olsun, bilmediği şeyler mutlaka olacaktır. Ben Antalya ya yıllar önce geldiğimde kimse beni tanımıyordu biraz şans diyelim birazda başarı sayesinde bir çok ünlü ailelerin düğünlerini, işyeri açılışlarını, doğum ve doğumgünlerini yani kısacası güzel ve mutlu olan anlarını ölümsüzleştirdim ve bu sayede adım (sosyete fotoğrafçısı) kaldı. Son dönemlerde çok fazla gelinlerle zaman geçirip ne hissettiklerini bildiğim için (Gelin Koçu) yeni adım 🙂 Eline fotoğraf makinasını alan kendini fotoğraf sanatçısı sanıyor ama işler o kadar kolay değil malesef. Düğün fotoğrafçılığı bir sanattır ve profesyonel düğün fotoğrafçısı’da bir fotoğraf sanatçısıdır.. profesyonel Düğün fotoğrafçısı Sürekli kendini geliştiren ve yeni trendleri takip edip uygulayabilen, Makine ve lenslerinin tüm teknik imkanlarını bilen ve kullanan, Sürekli değişkenliğin olduğu dış mekanda, çevresel faktörleri ve ışığı doğru kullanabilen, İyi derecede, Photoshop gibi fotoğraf edit programlarına hakim olmak, Düğün çekimleri için yer, uygun mekan, hava koşulları, çevre şartlarını bilmek ve çiftleri bu doğrultuda doğru yönlendirebilmek. Yeni tanıştığı çifti kısa sürede tanıyarak onlar için en uygun pozları verdirebilmek, ve mümkün olduğunca doğal karelerle çekimi keyifli hale getirebilmek,Güçlü bir görsel hafıza ve sanatsal bakış açısıyla yaratıcılığa sahip olmak
Tam profesyonel ekipmana ve yedeğine sahip olandır kısaca.