Bundan yaklaşık 40 yıl önce “ Yedi Mehmet” de 8- 10 kişilik bir öğlen gurubu olur ki, o günün Antalya’sında, ön planda olan abilerimizin oluşturduğu o keyifli masa da, konunun Antalya veya Antalyaspor olduğunu ilk bakışta anlardınız…
[caption id="attachment_324602" align="alignnone" width="674"]
Özcan Kırmızıoğlu, annesi Sakine Hanım, eşi Ayçe Hanım, çocukları Ahu ve Efe[/caption]
Bu tablo seneler boyu hiç değişmeden devam etmiştir. Bu gün aralarından ömür vadelerine yenik düşen birçok abimiz oldu, o abilerimizi rahmetle anıyorum…
Yine kuruluşundan bugüne Antalyaspor denildiğinde bir duayen olarak sayabileceğimiz isim sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecektir…
İşte bu iki ortak konuda da, Antalya ve Antalyaspor’a Mimarlık, mihmandarlık yapmış bir abimizde bu gurubun içerisinde olurdu…
[caption id="attachment_324398" align="alignnone" width="674"]
Özcan Kırmızıoğlu ve eşi Ayçe Kırmızıoğlu[/caption]
Yıllardır, Antalya aşkı, Antalyaspor sevgisi ile mücadele etmiş, Kuruluşundan bugüne Antalyaspor Başkanlığı ve Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulunmuş, ve de Antalya’nın sayılı Mimarlarından biri olmuş Sn. Özcan Kırmızıoğlu’ nu 19 Haziran 2014 Perşembe günü telefon ile arayıp, kendimi tanıttıktan sonra kendisi ile bir söyleşi yapmak istediğimi söyledim… 24 Haziran saat 09.30 da buluşmak üzere randevulaştık…
Tarif üzerine gittiğim evlerinin kapısını çalınca karşımda o güven veren gülümsemesi ve de coşku dolu ses tonu ile Özcan Abim duruyordu…
Özcan Kırmızıoğlu[/caption]
Özcan Kırmızıoğlu'nun merhum Macit Yetkin Atatürk'ü karşılarken[/caption]
Mimarlığın yanında müteahhitlik de yaptım, bu konuda ki eserlerimden biriside Saklıkent Projesidir…
Antalya da Mimarlık Mesleğine vermiş olduğum katkı nedeni ile “ Mesleğe Katkı Ödülü” ile mükafatlandırıldım…
1990 lı yıllarının sonlarında altı defa da vergi rekortmeni olarak ödüle layık görüldüm…
Antalya Fuar Alanı, Otobüs Terminali ( Otogar ), Sebze Hali, Mimarlar Odası İdare Binası, Güllük Caddesinde bulunan Kapalı Garaj, Cumhuriyet Meydanının tanzimi gibi birçok projede de Jüri Başkanlığı ve de üyeliği görevlerinde bulundum…
Antalya Mimarlar Odası kurucuları arasında yer aldım, 1960 ve 1980 li yıllarında Antalya Mimarlar Odası Başkanlığı görevini de üstlendim…
[caption id="attachment_324427" align="alignnone" width="674"]
Sadık Deda, Özcan Kırmızıoğlu ve Engin İpekoğlu[/caption]
Menderes Türel, Ahmet Uluç, Doğan Babacan, Özcan Kırmızıoğlu ve Recep Adanır[/caption]


ÜNLÜ YÖNETMEN SELÇUK YÖNTEM’E BENZETİRDİM AMA ONDAN ÇOK DAHA YAKIŞIKLI İDİ…
Çok sade ve şık döşenmiş bir evde, Sn. Özcan Kırmızıoğlu Antalya ve Antalyaspor ile ilgili önemli görüşlerini, Antalya sosyal hayatında dünde ve bugünde hayat ve hayata dair izlenimlerini anlatmaya başlayınca, bana sadece dinlemek kalmıştı…LİSE VE ÜNİVERSİTE YILLARI…
“1934 Muğla doğumlum, Liseyi Fenerbahçe takımına olan tutkum nedeni ile İstanbul Haydarpaşa Lisesinde okudum… Lise bitince Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümüne devam ettim… Akademi yıllarında Sn. Mahmut İçli, Sn. Özer Açıkalın gibi Antalyalı birçok arkadaşım oldu…” [caption id="attachment_324419" align="alignnone" width="640"]
ANTALYA İLE İLK TANIŞMA…
“1956 senesinde Antalyalı okul arkadaşlarının daveti üzerine ilk defa geldiğim Antalya’ya hayran kaldım… Bu hayranlık başkanı olduğum öğrenci cemiyetlerinin Antalya’yı ziyaretleri sonunda da artarak devam etti…”ANTALYALI OLUYOR…
“Antalya benim için bir rüya idi ve 1959 senesinin Haziran ayında Akademi bitince, genç bir Mimar olarak Antalya’ya yerleşip bir büro açtım. İçimde ki moral burada kazanacağımı söylüyordu… İşlerim de iyi gitti. Antalya’yı çook sevdim, Antalya da beni sevdi ki, yerleştiğim günden beri çok güzel bir hayatım oldu Antalya’da… 25 yaşında tek başıma gelip yerleştiğim Antalya’ya, 65 yıl boyunca birçok hizmetler verdim…”BAŞARILARLA DOLU BİR MESLEK HAYATI…
“Nüfusu yaklaşık 50 bin olan bir kentin, bir ömür vadesinde 40 katına, iki milyon nüfusa sahip olmasına tanıklık ettim… Yapmış olduğum birçok eser arasında, proje ve yapı dalında birçok eserim ödüle layık görülmüştür… Bunlardan bazıları; Tünek tepe, Yedi Mehmet Restoran, Barbaros Parkının karşısında bulunan Elbirlik Apartmanı ve Gebizli Camii’dir… Antalyaspor Tesisleri, Atatürk Evi’nin yerinden taşınıp aynen şimdiki yerine yerleştirilmesi, Antalya Koleji gibi birçok eserde de benim imzam vardır… [caption id="attachment_324418" align="alignnone" width="640"]

ANTALYASPOR…
Antalyaspor’umuzun kurucuları arasında ve de yönetim kurullarında yer aldım, Antalyaspor Başkanlığı görevini üstlendim. Antalya Spor Vakfının da kurucuları arasında yer alıp, ilk başkanlığı görevini yerine getirirken, Antalyaspor A.Ş. nin de kurucuları arasında olabilmenin mutluluğunu yaşadım…ANTALYA HER KONUDA MANKEN BİR ŞEHİRDİR…
“Antalya Cennetin bir köşesidir benim için… İklimi, doğal ve tarihi güzellikleriyle bambaşkadır... İnsanlarını çok severim. Kimileri Antalya insanı, kıskançtır, dedikoducudur, birbirlerini çekemez diye eleştirir. Ben bu konuda negatif düşünmüyorum… Antalya’nın insanı güdümlü değildir, şeffaftır… İkinci bir ajandası yoktur. Akşam kavga edersin, sabaha unutur… İçinden geldiği gibi olur… Üç varken beş yerler… Bu yüzden daima sıkıntı çeker ama eğlencesinden, zevkinden geri kalmaz. Bu söylediklerim sakın yanlış anlaşılmasın, Antalyalı yaşamayı, para harcamasını bilir diyorum, hayatın tadını çıkarır… Giyiminde, kuşamında, eğlencesinde, gezmesinde, yemeğinde, hem çağdaş, hem de bilinçlidir. Bunu takdir etmek gerekir. Bu nedenle bazen ekonomilerinde bir aksaklık oluyor ama yaşanan tüm güzelliklerde yanlarına kar kalıyor. Akdeniz ikliminin etkisi diyebiliriz. Az çalışacaksın, çok yaşayacaksın, gerekirse de sıkıntını çekeceksin… Türkçeyi İstanbul’dan sonra en iyi konuşan şehirde Antalya’dır… Tarihi, tabiat güzellikleri, havası, denizi, kumu ve de insanı ile her türlü konuda manken bir şehirdir Antalya… Akdeniz’in en güzel şehridir… Ben bu yüzden Antalya’yı da, Antalyalıyı da çok severim…”ÖĞLENLERİ İÇKİ İÇİLEN NADİR ŞEHİRLERDEN BİRİDİR ANTALYA…
Öğlenleri içki içen şehir olarak belki bir de İstanbul’u sayabiliriz… Bu çok uygarca bir durumdur. Yaşamasını, keyif almasını, uygarca da harcamışını bilir Antalyalı…EŞİ AYÇE HANIM İLE TANIŞMASI, KIZI AHU, OĞLU EFE’NİN DÜNYAYA GELMESİ İLE YAŞANAN MUTLULUK…
“İlk geldiğim yıllarda gördüm ki, Antalya da dışarıdan gelene ilgi fazla… Bu da beni çok etkiledi… O yıllarda Arkadaşlarımla birlikte “Antalya Deniz Kulübü” nü kurduk… Cumhuriyet Meydanında “Büyük Otel” de kalıyorum… Otelin roof’u kulübün merkezi… “Deniz Kulübü Festivali” diye bir organizasyon yaptık, içerisine de 3 Mart günü kıyafet balosu koyduk… Türk Kızılay İlk Antalya Başkanı, Eczacı nur içinde yatsın Macit Yetkin Bey de kulübümüzün üyesi… İşte o baloda Macit Beyin TED Ankara Kolejinde okuyan güzel kızı Sevgili Ayçe Yetkin Hanım ile tanıştım… 1963 yılında evlendik… 1964 de kızım Ahu, 1970 de Oğlum Efe dünyaya geldi…” [caption id="attachment_324421" align="alignnone" width="674"]
NE YAZIK Kİ, ANTALYA’NIN ELLİ YILLIK SÜREÇTEKİ GELİŞİMİ PROJELERİN ÖNÜNDE GİDİYOR…
“Antalya 50 senede 50.000 nüfustan, 2.000.000 nüfusa ulaşmış. Her yıl kendisi kadar büyümüş yani. Böyle büyüyen bir şehirde, ideal bir şehircilik görmek mümkün değil… Diğer Akdeniz şehirlerine bakarsanız belki şehircilik olarak daha güzel olabilirler ama kültür olarak, tarih birikimi olarak, iklim olarak, konum olarak en güzeli Antalya’dır... Ama bu çok güzel şehri biz bozmuşuz, bozmaya da devam ediyoruz. Antalya’daki gelişim, hesaplara, araştırmalara, istatistiklere uymayan bir gelişim. Projeler bilimsel araştırmalara ve çalışmalara dayanır. Yapılan uygulama, hazırlanan programdan daha ileride gidiyor, siz bu hıza yetişemiyorsunuz ve Antalya bozuluyor. Yani uzmanın yaptığı programa göre değil, acelecilikten kontrolsüz büyüyor. Sonuçta, çalışmaktan ziyade mülk edinme, rant peşinde koşma çabası devreye giriyor. Bu da Antalya’yı bozuyor. Mutlak surette çok radikal kararlar çıkması gerekir ama bu nasıl mümkün olur bilemem… En büyük dert trafik… Bir şehirde trafik sorunu varsa, şehirleşmede problem var demektir.”ANTALYA’DA DÜNYANIN EN GÜZEL PROJESİ KISIK GÖRÜŞLER NEDENİ İLE UYGULANAMAMIŞTIR…
“1970 li yıllar… Nihat Erim Başbakan, Sadi Koçaş Başbakan yardımcısı, Antalya Valisi Hüseyin Öğütçen… Dünya Bankasının gözü Antalya’da… Güney Antalya Projesini yakından takip ediyor… Güney Antalya Projesi içerisinde “ Sıçan Adası, Tünektepe, Saklıkent” teleferik hattını yapın, projeye ilave edin kredi verelim, diyorlar… Kayak yapacaksınız, yarım saat sonra denize gireceksiniz. Dünya’nın başka neresinde yaşarsınız bu keyfi?…”