Corona virüsün Delta varyantından yüzde 105 oranında daha bulaşıcı olduğu belirtilen Omicron varyantı nedeniyle Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünyada yeni vaka sayıları rekor kırıyor. Çok hızlı yayılan Omicron varyantının semptomları ise önceki varyatlardan farklılık gösteriyor ve soğuk algınlığı ile karıştırılıyor. Ancak, Omicron özellikle yaşlılar ve sağlık sorunları olanlar için büyük risk taşıyor.
Corona virüsün Omicron varyantı Güney Afrika’da geçen Kasım ayında ilk kez tespit edildiğinde bilim insanlarını alarma geçirdi. Varyant, başak proteininde bulunan 30’u aşkın mutasyon nedeniyle corona virüsün önceki varyantlarından oldukça farklı görünüyordu.
Ardından, bu mutasyonların Omicron’a aşıları ve önemi enfeksiyonları atlamak için bir yetenek kazandırdığı kısa sürede anlaşıldı.
Bununla birlikte Türkiye’de dahil olmak üzere yeni Covid-19 vakaları tüm zamanların en yüksek seviyesindeyken, farklı ülkelerden gelen veriler oratak bir sonucu gösteriyor: Tipik bir Omicron vakası sadece biraz farklı şekilde ortaya çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda muhtemelen daha düşük oranda ciddi hastalığa neden oluyor.
LSU Health Shreveport'ta Gelişen Viral Tehditler Merkezi'nin müdür yardımcısı Dr. John Vanchiere, "Çoğunlukla baş ağrısı, burun akıntısı,burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, hapşırma ve yorgunluk görüyoruz. Öksürük önceki varyantlara göre daha hafif. Ateş daha az yaygın” diye konuştu.
Öte yandan, doktorların bildirdiğine göre koku ve tat kaybı, Omicron’da yaygın görülmüyor. Vanchiere, yaşlı hastalar da dahil olmak üzere daha az hastanın nefes darlığı gibi alt solunum problemleriyle ilgili semptomları olduğunu söyledi.
Araştırmaya katkıda bulunan Davis, "Bu dönemde, toplulukta Delta varyantı dolaşırken, Omicron vakaları artıyordu” dedi.
Daha sonra araştırmacılar, Delta varyantının dalgasının sonunda enfekte olan kişiler ile Omicron dalgasının erken aşamasında enfekte olanlar arasında bir fark olup olmadığına baktılar. Araştırmayı yöneten ve aynı zamanda Case Western Reserve Üniversitesi'nde bulunan veri bilimcisi Rong Xu, "Fark çok büyüktü ve bunu görmek için karmaşık istatistikler yapmamıza gerek yoktu” dedi.
Xu ve meslektaşları, acil servise gitme ihtiyacı riskinin Delta dalgalanması sırasında yaklaşık yüzde 15'ten, erken Omicron dalgalanması sırasında yüzde 5'e (yaklaşık yüzde 70'lik bir düşüş) düştüğünü ve hastaneye kaldırılma riskinin yüzde 4'ten yüzde 2’ye düştüğünü buldular.
Bununla birlikte, bir kişi hastaneye kaldırıldı ise, kişinin yoğun bakım ünitesine kabul edilme veya solunum cihazına bağlanma riski de Delta dalgalanması dönemine kıyasla Aralık sonunda önemli ölçüde azaldı. Spesifik olarak, yoğun bakım ünitesine kabul edilme riski yüzde 0,8'den yüzde 0,4'e (veya yüzde 50) düştü ve ventilatöre bağlanma şansı yüzde 0,4'ten yüzde 0,1'e düştü.
Öte yandan, Xu ve ekibi, çalışmalarında incelenen insanların yaklaşık yüzde 60'ının aşılandığını bildirdi. Dolayısıyla, bu düşük riskin bir kısmı aşılama nedeniyle olabilir, ancak veriler tamamen, Delta varyantına kıyasla Omicron varyantı ile hastaneye yatış riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor.
Özellikle, Xu ve ekibi, 5 yaşın altındaki, aşı için uygun olmayan çocuklar ve aşılanmış ancak üçüncü doz aşı olmayan 5 ila 15 yaş arasındaki çocuklar da dahil olmak üzere tüm yaş gruplarında benzer bir risk azalması gözlemlediğini söyledi. Xu, bu tutarlılığın, Covid-19’un ciddiyetteki azalmanın, kısmen, sadece aşılama durumundaki değişikliklerden değil, Omicron'un kendisinde bulunan değişikliklerden kaynaklandığını da öne sürdü.
Haberlerimizi Instagram, Facebook, Twitter, Telegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.