Antalya haber... Emlak vergisi değerlerine ilişkin yapılan son yasal düzenleme, yerel yönetimler cephesinde sert eleştirilere neden oldu. Açıklamada, taşınmazların piyasa değerleri enflasyon nedeniyle 8 ila 10 kat artarken, vergi artışının yasal düzenlemeyle yalnızca iki katla sınırlandırılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı ifade edildi.
Yetkililer, bir vergi kaleminin düşmesinin vatandaş açısından geçici bir rahatlama sağladığını ancak Türkiye’nin asıl sorununun vergi sistemindeki adaletsizlik ve tutarsızlık olduğunu vurguladı. Açıklamada, Motorlu Taşıtlar Vergisi, kira sözleşmeleri, noter harçları, pasaport ve ehliyet ücretleri, sınav harçları, KDV, ÖTV ve akaryakıt vergileri gibi birçok kalemde artış yapılırken, yalnızca belediye gelirlerinin azaltılmasının siyasi bir tercih olduğu savunuldu.
MALİ SONUÇLAR: BELEDİYE BÜTÇELERİ ZAYIFLAYACAK
Açıklamada, emlak vergisinin belediyelerin en önemli öz gelir kaynaklarından biri olduğuna dikkat çekilerek şu uyarılar yapıldı:
-
Enflasyon nedeniyle zaten eriyen belediye bütçelerinde ek reel gelir kaybı yaşanacak
-
Yatırım programları büyük ölçüde daralacak
-
Devam eden projelerin tamamlanma süreci riske girecek
-
Belediyelerin mali yapısı daha da kırılgan hale gelecek
Bu durumun yalnızca mali bir daralma değil, yerel yönetimlerin işlevini doğrudan tehdit eden yapısal bir tahribat olduğu belirtildi.
İSTİHDAM RİSKİ BÜYÜYOR
Gelirlerdeki düşüşün belediyeler ve iştirak şirketleri üzerinden istihdam kayıplarına yol açabileceği uyarısı da yapıldı. Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:
-
Zorunlu kadro daralmaları
-
Belediye şirketlerinde iş hacmi küçülmesi
-
Buna bağlı olarak yaygın iş kayıpları
Uzmanlar, bu sürecin sadece belediye çalışanlarını değil, doğrudan şehir sakinlerini ve sunulan kamu hizmetlerini de olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
️ YÖNETİMSEL UYARI: MERKEZİ BAĞIMLILIK ARTAR
Açıklamada ayrıca, belediye gelirlerinin bu şekilde azaltılmasının:
-
Yerel yönetimleri merkezi yönetime bağımlı hale getireceği
-
Sadece muhalefet değil, iktidar partisine mensup belediyeleri de etkileyeceği
-
Hiçbir belediyenin bu düzeyde mali baskı altında uzun süre ayakta kalamayacağı vurgulandı.
Yerel hizmetlerin sürdürülebilirliği için mali çerçevenin ortak akılla yeniden oluşturulması gerektiği çağrısı yapıldı.
“EKONOMİK KRİZİN YÜKÜ BELEDİYELERE YIKILIYOR” İDDİASI
Açıklamanın en dikkat çeken bölümünde, ülkeyi derin ekonomik krize sürükleyen politikaların mali yükünün ilçe belediyelerine yansıtıldığı savunuldu. Muhalefet partilerinin de bu sürece destek vermesinin, kamu yararını tehdit eden popülist siyasetin tehlikeli boyutlara ulaştığını gösterdiği vurgulandı.



