Gündeme dair önemli konu ve konukların yer aldığı, MYGazete.com Genel Yayın Yönetmeni, Akdeniz Gazeteciler Federasyonu ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’nin moderatörlüğünü yaptığı Yeni Bakış programının dün akşamki konuğu, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası(MATSO) Başkanı <strong>Ahmet Boztaş</strong> oldu. Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu belirten Başkan Ahmet Boztaş, Antalya havalimanına gelen turistin üçte birini Manavgat Side destinasyonu olarak misafir ettiklerini paylaştı. <img class="aligncenter size-full wp-image-145271" src="https://www.mygazete.com/wp-content/uploads/2020/12/tuizm-1.jpg" alt="" width="646" height="383" /> <h2>“MANAVGAT YARALI”</h2> Başkan Boztaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin ekonomisi turizme dayalı gelişiyor. Manavgat ekonomisindeki başat sektör turizm. Yeni yeni tarım ve örtü altı tarım gelişmeye başladı. Ama asıl ekonomimiz bütün sektörlerin dayandığı yer turizm. Her yıl biz yaklaşık Manavgat Side destinasyonu olarak 4 milyona yakın turist ağırlarken bu yıl pandemi dolayısıyla 1 milyon civarında turist ağırladık. Dolayısıyla yüzde 25 kapasiteyle sezonu kapadık. Manavgat ekonomi olarak yaralı durumda. Birçok konaklama tesislerinin içinde ya da konaklama tesislerinin dışında çevresinde bulunan iş yerlerimiz açılmadı. 12 aydır, artık 13 aya giriyoruz. Hiç açılmadı, hiç siftah etmedi. Yaklaşık 60 bin civarında turizm sektöründe çalışan sigortalı işçimiz var. Bunların 40 bininin hanesine bir kuruş para girmedi. Dolayısıyla böyle bir şekilde sadece tarım sektörünün ayakta durmasıyla ve yüzde 25 kapasiteyle turizm sektörü harekete geçerek böyle bir yılı geçirmiş olduk. İnşallah 2021’in ilk aylarında bu pandemi illetinden tüm dünya olarak kurtuluruz. Bizde yavaş yavaş kendimizi ekonomik olarak toparlamaya çalışırız.” <img class="aligncenter size-full wp-image-145264" src="https://www.mygazete.com/wp-content/uploads/2020/12/ahmet-boztas1.jpg" alt="" width="646" height="383" /> <h2>TURİZM ÇALIŞANLARINA İŞ İMKANI</h2> Manavgat bölgesinde daha önce geleneksel tarım yapıldığına dikkat çeken MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, “Pamuk arazileri vardı. Manavgat’tan Alanya’ya giderken ovalarımızın Antalya’dan Alanya’ya giderken ovaların içerisinden geçiyordu. Geleneksel tarım yapılıyordu. Yukarılarda buğday aşağıda pamuk üretimi yapılan bir tarım sektörü vardı. Ama son yıllarda artık tarım sebze üretimi noktasına özellikle turfanda sebze ve örtü altına doğru kaymaya başladı. Alanya, Gazipaşa, Anamur’daki örtü altı muz üretiminin oralardaki arazi noktasıyla ilgili sıkışan iş insanlarının bölgeye olan yatırımlarıyla Manavgatlı örtü altında muz üreticiliğini öğrenmiş oldu. Bu konuda hükümetimizin de ciddi bir desteği var biliyorsunuz. Hükümetimiz özellikle tropikal meyvede muzda gümrük vergisi ile destekliyor. Modern tesisler, modern seralarda da sübvanse edilmiş kredilerle yatırımı teşvik ediyor. Turizmde yada ekonomiyi çeşitlendirmek isteyen iş insanları örtü altı muz üretimine de yatırım yapmaya başladılar. Dolayısıyla örtü altı muz sektöründe tarım arazilerimiz ya da arazilerimizin buna uygunluk olması 2014 yılında 21 dönüm olan örtü altı muz yetiştiriciliği 2020 yılı sonu itibariyle yaklaşık 15 bin dönüme ulaşacak. Mesela 2015 yılındaki ile 2020 yılı arasında tarım gelirine baktığımız zaman yüzde 462.5 yani yüzde 463 gibi bir artış var. Kas gücü gerektiren işlerimize istihdama eleman ihtiyacı olduğu zaman bölgedeki turizm hareketlerinin yavaşlamış olması otellerin kapalı olmuş olması burada istihdam eden çalışan farklı departmandaki arkadaşlarımızı seralarda istihdam etmeye başladık. O insanlara ulaştık. Zaten yatırımlar artık bir çiftçi aile tipinden ziyade iş insanlarının yatırım yaptığı bir sektör haline dönüştü. Son yıllardaki bu tarım yatırımlarının yüzde 95’ini Ticaret Sanayi odasının üyeleri gerçekleştiriyor. Bu üyelerimizin vasıtasıyla turizmde iş kaybı yaşayan sektördeki arkadaşlarımız seralarda çalışmaya başladılar. 60 bin insanı örtü altı seralarda istihdam ediyor dememiz yanlış olur. Böyle bir şey mümkün değil. Karınca kaderince olduğu kadar. İş gücü gerektiği kadar bölgedeki çalışan insanlardan, işsiz kalan insanlara ulaşmaya çalıştık. Hükümetin vermiş olduğu tarıma desteklerle modern seraların oluşmuş olması iş insanlarının bu sektörü keşfederek yatırım yapması, ciddi bir şekle dönüştü tarım. İş gücü ihtiyaçlarından turizmdeki işsiz kalan emekçi kardeşlerimiz ile bunu kapatmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. <img class="aligncenter size-full wp-image-145266" src="https://www.mygazete.com/wp-content/uploads/2020/12/ahmet-boztas-3.jpg" alt="" width="646" height="383" /> Başkan Boztaş, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Aslında bir 3 yıl öncesine gidecek olursak Manavgat’ta 15 dönüm civarında örtü altında ejder meyvesi(pitaya). Ama biz muzdaki ciddi artışın gelecek açısından risk oluşturacağının bir ürün yığılması ile karşı karşıya gelebileceğimizin tedirliğinliği ile bakanlığımıza ulaştık. Bir ürün planlanması talep ettik. Yaklaşık 700 bin ton civarında ülkenin muz tüketimi var. Biz de zaten bugünlerde 700 bin tona ulaştık. Türkiye olarak yüzde 90’a geldik. Pitaya’nın ortaya çıkışı tarım yatırımlarında yani muz üretimindeki bir ürün yığılması riskine karşılık aslında bakanlığımızdan talep ettiğimiz ürün planlamasının yapılmamış olması Ticaret Sanayi Odası olarak bizi harekete geçirdi. Tedirginlik yarattı. Biz pitaya yetiştiriciği gibi bir rapor hazırladık. Sadece muz noktasında değil ürünümüzü çeşitlendirmemiz lazım. Bakanlığımızdan bekledik ki bir ürün planlaması yapsın. Yazılı talep ettik. Ama maalesef ki bakanlığımız bir ürün planlamasına gitmeyince artık yüzde doksanlara ulaştı. İhtiyacın yüzde 90’ını Türkiye olarak üretmeye başladık. Muz olarak 200 milyon dolar cari acığı kapatmış olduk. Ürün taze, bahçeden tüketiciye ulaşıyor. Yüzbinlerce kilometreden deforme olarak kimyasal ürünlerle veya raf ömrünü uzatan gazlarla değil taze şekilde.” Dedi. <h2>“İÇ PİYASAYA ÜRETİLEN PİTAYADAN ALIN”</h2> Bir üretim planlamasının yapılmamış olmasının büyük bir risk olduğunu belirten Başkan Boztaş, bu noktada yapılan çalışmalara değindi: “Üretim arttıkça tüketici ucuz ürüne daha çok ulaşmaya başladı. Yaklaşık 600 milyon civarında muz tüketimi varken Türkiye’nin artık bu yıllarda 800 bin tona doğru ulaştı. Üretim arttıkça tüketim de artıyor.Bu riske karşı biz başka tropikal meyveler neler üretebiliriz diye araştırma yaptık. Yaptığımız araştırma sonucunda pitayanın bizim buranın ikliminin uygun olduğunu örtü altı tropikal meyvede pitayanın adaptasyonun bu bölgede uyum sağladığını gördük. Bunu tavsiye ettik. Şu anda 3 yıl önce 15 dönüm olan pitaya yatırımları şu anda bin 500 dönüme yaklaştı. En büyük sıkıntı şuydu. Pitaya aslında çok güzel yatırım ihracata gidiyordu. Çok çeşiti var. Ben sizin aracılığınız ile şöyle bir bilgi vereyim. Bazı tüketiciler pitayanın damak tadına uymadığını söylüyor. Pitaya çok çeşitli ihracata giden ürün değil de iç piyasaya yönelik üretilen pitayadan alsınlar. Aslında bizim yurtdışında ihracata gönderdiğimiz pitaya farklı iç piayasada türk damak tadına uygun yetiştirilen pitayalar ayrı. Tüketici bilinçli olurda iç piyasaya yönelik üretimden pitaya alacak olurlarsa kendi damak lezzetlerine çok uygun olacağını söyleyebilirim.” <img class="aligncenter size-full wp-image-145265" src="https://www.mygazete.com/wp-content/uploads/2020/12/ahmet-boztas2.jpg" alt="" width="646" height="383" /> <h2>MANAVGAT’TA TROPİKAL MEYVELER ÜRETİLİYOR</h2> Manavgat’ta sadece pitayanın üretilmediğini bildiren Başkan Boztaş, “Avakado, mango, papaya da üretilmeye başladık. Yaklaşık 5 yıl sonra konumundan dolayı arazilerinin çokluğundan dolayı bir üretim merkezi Manavgat olacak şekle gelecek.Alanyalılar bu işi bize öğretti. Alanyalılar geldi burada yatırım yapıyorlar. Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel’in yatırımı var. Birçok dostumuzun yatırımı var.Manavgat’ta 81 ilin nüfusundan insan yaşıyor.Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, ülkenin güçlenmesine, ekonomisine katkı yapan herkes Türkiye’lidir. Türktür, Manavgat’tır. Ayrım yok. Ben şehirlerin tatlı bir rekabeti olsun isterim. Olsun ki şehir gelişsin. Antep ile Malatya yarışsın. Sanayide yarışsın, yatırımda yarışsın, istihdamda yarışsın. Ben TOBB’a gittiğim zaman sayın Cumhurbaşkanımız istihdama katkı noktasında sayı isterken İstanbul’dan sonra Antalya’nın istihdamda birinci olmasını ben orada gururla söylüyorum. Ben Antalya olarak İstanbul ile yarışmalıyım. Ne kadar çok istihdam sağlamalıyım. Ne kadar çok ihracat yapmalıyım. Ne kadar çok kişiye ekmek verebilmeliyim şehir olarak. Ben bu rekabetin yaşanmasını isterim. Tatlı rekabet bunlar, yararlı rekabet.” dedi. <h2>“PANDEMİ ÖNCESİ 4 MİLYAR DOLAR TURİZM GELİRİMİZ VARDI”</h2> Mevlüt Yeni’nin, “pandemi döneminde turizmciler nasıl bir süreç geçirdi?” sorusunu Başkan Boztaş, şu şekilde yanıtladı: “Profesyonel turizmin doğduğu yer Side, özellikle Titreyen Gölü’n 1984 yılında orman arazilerin Turizm Bakanlığı’na tahsisi turizm bakanlığının da yap, işlet devlet modeli ile laboratuvar olarak kullandığı ilk yer Titreyen Göl, sonrasında Titreyen Göl’de profesyonel kitle turizminin başlayıp oradan bizim yerli halkın öğrenerek yerlerin de imarlanmasıyla arsaların çıkması ve otellerin çoğalması ile şu anda yaklaşık 300 bine yakın yatak kapasitemiz var. 400’ün üzerinde 5 yıldızlı otel birinci sıra tatil köyü ve 5 yıldızlı otelimiz var. 70 bine yakın 60 küsür bin yüksek sezonda turizmde istihdam sağlıyoruz. 4 milyar dolarda bir turizm gelirimiz vardı pandemi öncesinde. Dünya turizmine baktığımız zaman yine en başarılı ülkelerin arasında biz Türkiye olarak başarılıyız. Antalya olarak da başarılıyız. Allah bizi korudu. Ciddi bir sıkıntı meydana gelmedi. Turizm sezonu içinde. Dolayısıyla yüzde 25 bir kapasite ile sezonu kapattık. Turizm yara aldı. Turizmin bu şekilde olmasından ekonomimiz yara aldı. Ben 2021 yılından umutluyum. En azından 2021’in 2 kat fazlası 2021 yılında olacak. Tabi hepsi aşının bulunması salgının geriletilmesi ile doğru orantılı. Yarının ne olacağı çok belli değil. Ama bugünden itibaren baktığımız zaman gelişen durumları analiz ettiğimiz zaman Nisan, Mayıs’tan sonra hareketlenebileceği ve 2020 yılının en az 2 katı bir turizm hareketinin 2021’de olabileceğini düşünüyoruz. Bakanlığımız güvenli tesis sertifikası çıkardı. Dünya’da bir örnektir bu. Bu örneği de bizim turizmcilerimiz çok güzel şekilde sezonda uyguladı.Tedbirler alındı. Belediyemiz şehrimizin sosyal donatı alanlarının dezenfekte edilmesi, personellerin uyumu eğitimi derken, sorunsuz bir sezon geçirdik. Sıkıntımız sayı bakımındandı. 300 bine yakın yatağımız var. Ama yüzde 25 gibi bir kapasite ile çalıştık. Sezonda Manavgat olarak 1 milyon civarında misafir ağırladık.” <h2>ANADOLU SELÇUKLU PROJESİ</h2> Başkan Boztaş, pandemi döneminde insanlar doğayla bütünleşmek istedikleri için hayata geçirdikleri “Anadolu Selçuklu Projesi”ni şu şekilde anlattı: “Alaaddin Keykubat, Alanya ve Antalya’yı fethettikten sonra devlet işleri olmadığı zaman Beyşehir’deki Kubadabad Sarayı’nda yaşıyordu. Alanya’ya gelirken Manavgat sınırından geçtiği bu yolu turizme kazandırmak için bir proje başlattık. Alanya Kaymakamlığı’yla beraber. Beyşehir’den çıkıyor.Yukardan Sırt köyden aşağıya Oyma pınar, Değirmenli, Seyyidiler, Demirçiler oradan Hacı obası köyünden Alara Han’a kadar ulaşan yaklaşık 135 kilometrelik bir yol var. Alaaddin Keykubat’ın müştemilatı ile beraber taş döşeme yolunu turizme kazandırmak istiyoruz.Bunun için Manavgat Kaymakamlığı ilebir proje yaptık. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’na sunduk. Ajansta projemiz kabul edildi.Geçtiğimiz Cuma günü ihalesini yaptık.5 ay içinde rota oluşturacağız.” <h2>KAR VE DENİZ KEYFİ BİR ARADA</h2> Manavgat’ın doğal güzellikler iles süslenmiş bir kent olduğunun altını çizen Başkan Boztaş, “25 dakika içerisinde dağlardasın, kardasın. 25 dakika sonra mavi sulardasın. Antalyamızın her tarafı böyle müstesna bir yer.” dedi. Şehrin tanıtımına festivallerin katkı sağladığını bildiren Başkan Boztaş, pek çok festivalin pandemi nedeniyle bu sene yapılamadığını hatırlattı. <h2>20 YILLIK HAYAL GERÇEK OLDU</h2> Manavgat’a yeni kazandırılan Organize Sanayi ile ilgili de açıklama yapan Boztaş, “Bu kadar ürünümüz var. Bunları işleyecek fabrikalarımız yok. Portakalımız var yetişiyor, portakalı işleyecek meyve suyu fabrikamız yok. Domatesi üretiyoruz.Ama salça fabrikamız yok.Narenciyeyi üretiyoruz. Buzhanemiz yok, depolayacak alanımız yok.Ama Aralık ayı itibariyle Sanayi Bakanlığımız tarafından Manavgat Organize Sanayi Bölgesi (OSB) siciline kaydedilerek kuruluşu gerçekleştirildi. Manavgat OSB’nin yüzde 94 hissesini Manavgat Sanayi Odası aldı. Yüzde 6’sı da Valiliğimizin.Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Manavgat’ın 20 yıllık hayali olan Manavgat OSB kuruluşunu gerçekleştirmiş olduk.”dedi. <h2>“SUSAM ÜRETİMİNİ ARTTIRMALIYIZ”</h2> Manavgat’ın gözdesi “Altın Susam”ından bahseden Boztaş, “Türkiye’nin 150 bin ton susam ihtiyacı var. 120 bin tonu ithal geliyor.Türkiye olarak da 30 bin ton üretiyoruz. Bunun 6 bin tonunu Manavgat üretiyor. Biz rekabet etsek, ithalatı durdururuz. İthalat bizde kalır.Biz ithalat yapan ülkelerdeki iş insanlarıyla aynı düzeyde rekabet edebilirsek, biz bunları geriletebiliriz. ” ifadelerini kullandı. Pandeminin bir an önce bitmesi umuduyla konuşmasını sonlandıran Başkan Boztaş, Programınız başarılı gidiyor. Sizi takdir ediyoruz. İzleyicilere de teşekkür ediyorum.” dedi.