Antalyalı tanınmış köftecilerin ürünlerinde kanatlı eti bulunması ve marka işletmelerin Gıda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hileli gıda listesinde yer almasının ardından Antalya’nın belediye ve oda başkanları köftecilere destek vererek, hileli gıda iddialarını reddettiler. Antalyalı başkanların “Antalya’nın köfteleri bugüne kadar kimseyi zehirlemedi” vurgusu yapan fotoğraflarla lezzet mekanlarında köfte yerken çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaşarak, marka lokantaların sahiplerinin ve çalışanlarının sırtını sıvazlaması halkın yüreğine biraz olsun su serpti.
Başta Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı AESOB Başkanı Adlıhan Dere olmak üzere, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin ve Antalya Lokantacılar ile Aşçılar, Kebapçılar ve Köfteciler Odası Başkanı Yasin Tekdemir, hileli gıda listesinde yer alan köftecileri zengin garnitürlerle donanmış masalarında köfte yerken görüntülerini sosyal medyaya sundular.
Bu olumlu gelişmelere rağmen Bakanlığın hileli gıda listesinde yer almanın sonucu oluşan olumsuz algı tamamen ortadan kalkmadı ve Aksu köftesinin sevdalısı olan milyonlarca kişinin aklında kalan soru işaretlerini yok edecek kesin bir gelişme gerçekleşmedi.
Peki yayınladıkları hileli gıda listesiyle Antalya’nın ünlü Aksu Köftesine büyük bir darbe vuran Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri bu konuda ne düşünüyordu? Çünkü köfteciler bu iddiaları tamamen reddediyor ve topu, kıymaları aldıkları kasaplara atarak, “Etleri kıymak için kullandıkları bıçak, tahta ve makinedeki tavuk kalıntıları kıymaya bulaştı. Biz asla dana ve kuzu etine tavuk veya sakatat eti karıştırmıyoruz” diyorlardı.
İşte MY Gazete olarak adeta arap saçına dönen bu önemli konuyu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerine sorduk. Antalya’nın meşhur Aksu köftesinin itibarı iade edilecek miydi yoksa köftelerine gerçekten tavuk ve sakatat eti karıştırıyorlar mıydı? Ortada bir haksızlık var mıydı?
İŞTE BAKANLIĞIN GÖRÜŞÜ
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndaki kaynaklarımızdan aldığımız görüşte aynen şu ifadelere yer verildi; “Denetlemelerde alınan numuneler ve sonuçları ortada. İtiraz olabilir diye denetlemelerde 3 numune alınıyor. Bu numunelerden biri lokantacıda, iki numune ise bizde kalıyor. Bu numunelerden birinin üzerinde laboratuvar analizi yapılıyor. Eğer sonuçlara itiraz olursa diğer numuneler de inceleniyor ancak çıkan sonuçların yanlış olma ihtimali hemen hemen yok. Köftecilerin savunmalarındaki gibi incelemede, kasaptaki bıçak veya makinedeki kalıntılar da çıkmış olabilir. Ancak sonuçta köftecilerin etinde belli bir oranda tavuk eti olduğu analizlerde ortaya çıkmış durumda. İşletmelere denetlemelerin yapıldığını kasap da, işletmeci de biliyor. 100 veya 200 kilo kıyma aldıkları kasabın yıkanmış, temizlenmiş, tüm hijyenik önlemleri alınmış makine veya bıçaklarla çalışması gerekiyor. Bakanlığın bu aşamada yapacağı bir şey yok, çıkan analiz sonuçlarına göre işlem yapılıyor.”
(Mygazete.com / Özel)

Bu olumlu gelişmelere rağmen Bakanlığın hileli gıda listesinde yer almanın sonucu oluşan olumsuz algı tamamen ortadan kalkmadı ve Aksu köftesinin sevdalısı olan milyonlarca kişinin aklında kalan soru işaretlerini yok edecek kesin bir gelişme gerçekleşmedi.


