Yol yorgunu, düş yorgunu

05.04.2022 13:02

Hocam tanıştığımızda her şey çok güzeldi. Onunla mutlu olacağımıza inanmıştım. Belirli özellikleri beni rahatsız ediyordu ancak onları değiştirebilirim diye düşündüm. Kendimden de taviz verdim. Biraz eleştirel bir yapısı vardı. Her şeyi hemen kabullenmiyordu, ben bunu akıllı olmasına yordum.

Söylediği çoğu şey doğruydu. Ve hep benim iyiliğim için yapıyordu. Zamanla buna alıştım. Ancak şimdi fark ediyorum ki beni ben olmaktan çıkarmış, kendi fikirlerini çok savunamayan, sinirlenir diye söyleyemeyen bir tipe dönüşmüşüm. Sanki aramızda artık bir sevgi bağı değil de bağımlılık var. Ne düzeltebiliyorum ne bırakabiliyorum.

Bütün aşklar ne anlamlı başlar bizim için değil mi sevgili dostlar. Okuduğumuz paragrafta dikkat etmemiz gereken birçok önemli detay var. Evlilik gerçekten nedir, evlilikte çiftlerin taviz vermeleri ne kadar doğrudur, karşımızdaki bizi manipüle mi ediyor, eleştirinin dozu ne olmalı ilişkilerde?

Hepimizin niyeti iyi, güzel bir ilişki yaşamak. Güzel bir evlilik yapmak istiyoruz ancak bunun için neleri yapıp neleri yapmamamız gerektiğini iyi oturtmamız gerekiyor. Mutlu evliliklerin özelliklerinden başlayalım. Öncelikle ilişkilerde bir alışma, kabullenme, oturtma ve anlaşma süreçleri var. Bu süreçleri yaşamadan sağlıklı diyebileceğimiz bir yere varamıyoruz.

Alışma süreci bizim artık bekar olmadığımızı ikili bir hayata adım attığımızı fark etmeyle başlıyor. Birey olarak evlilikte yer almak isteyen kişi, belirli engellerle karşılaşıyor. Tabi hala bireyizdir ancak bazı kararlar artık beraber alınmalıdır. Ve bu kararlar ortak menfaati içine almalıdır. Düş yorgunu olmamak için de beklentilerimizin gerçekçi olup olmadığını fark etmeliyiz. Bu uyum sürecinde evlilikten beklentiler genelde çok yüksektir ancak çoğu zaman gerçeklik zeminine oturmamaktadır.

Kabullenme süreci birbirimizi daha iyi anlamaya yönelik bir evredir. İletişim hayatımızda nasıl önemli bir tutuyorsa evliliklerde de önem sırası yukarıdadır. Bu dönem doğru iletişimle karşımızdakini daha iyi anlayıp tanıyacağımız bir döneme dönüşebilir. Birbirimizi doğru anlamak, beklentilerimizi buna bağlı şekillendirmemizi sağlayacaktır.

Evliliği bir zemine oturtmak yine çok önemli bir aşamadır. Emek vermeden yemek olmaz, atasözü evlilikler için de geçerlidir. Sadece sevmek yetmiyor bu yüzden. Asıl evlendiğimizde esas emek vermemiz gereken dönem başlıyor. Doğru bir iş bölümü ve iletişim dilini bulmak, gösterdiğimiz çabayla mümkün oluyor.

Bu süreç, kişilik yapılarımıza bağlı olarak çok uzun da sürebiliyor. O zaman da sabır giriyor devreye. Sabretmek, katlanmak değil karşı tarafı anlamaya çalışarak geçirilen süredir. Bu karşılıklı hale geldiğinde süreci doğru yönetiyoruz demektir.

Anlaşma süreci hayatımızdaki her konuyla ilgilidir. Hep anlaşmak zorunda değiliz, tartışmak da sağlıklıdır dozunu iyi ayarladığımız sürece. Burada sınırlarımız da girer devreye. Benim ve eşimin sınırları nerede başlar nerede biter? Hangi konularda birbirimizin alanlarına müdahale etmemeliyiz, hangi konularda birbirimizi zorlamamalıyız? Aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değiliz ama birbirimizin yapmaktan keyif aldığı alanlara saygı göstermeliyiz. İşte bu sebeple nasıl olsa değiştiririm kafası doğru değildir. Evlilik mutluluktur ve zaten anlamlı olan hayatlarımızı daha anlamlı hale getirmelidir.

Mutlu evliliğin en önemli özelliklerinden biri de hoşgörüdür. Hani dedik ya evlilik hayatımıza daha da anlam katmalıdır diye. Bunu ancak hoşgörümüzle sağlayabiliriz. Hata yapabiliriz ama sürekli bir yargıç karşısındaymış gibi ceza almak istemeyiz. Bu, bizi hareket etmekten korkan, düşüncelerini ifade edemeyen bireylere döndürür. Bunu doğru bir iletişimle konuşabiliriz. Bazen de görülmesin isteriz.

Evliliğin en güzel tarafı da yanınızda kendinizi kendiniz gibi hissetmenizdir. Beraber gülebildiğiniz, kendinize özel şakalarınızı oluşturabilmenizdir. Kendimizi daha huzurlu, mutlu ve güvende hissetmemizdir. İşte o zaman düş yorgunu, yol yorgunu olmaz keyifle hayat yolculuğumuza devam ederiz.

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları