YALAKALIK PRİM YAPINCA…

26.01.2017 16:25

Kimin kimden çıkarı varsa, eğilip bükülüyor.

Eskiden açıktan yapılmaz, aşağılık bir tavır olarak algılanırdı.

Toplumda rağbet olmadığından çaktırmadan yapmaya kalkanlarda pek azdı…

Ya günümüzde…

Neredeyse sektör haline geldi.

İnsanlar, olduğundan fazla saygı ve ilgi görmeye başladı.

Tabi ki çıkar söz konusu ise…

Çıkarı olduğu şahsa övgüler düzmenin meyveleri alındıkça, yalakalığın dozu da giderek arttı.

Dün yerdiklerini, çıkarı için göklere çıkarır oldular.

Bakınız etrafınıza, bu konuda yığınla örnek bulursunuz.

Yalakalar işi aleniyete döktü.

Toplumun her alanında rastlamak mümkün.

Siyaset kurumu ise yalakalığın merkezi…

Neden mi?

Siyaset üzerinden nemalanmak kolay da ondan…

Siyasi iradeye atıp tutan kelli felli iş adamları ise bir âlem…

Çıkarları olunca boncuk tanesi gibiler.

İşleri varsa övüyorlar, kapalı kapılar ardında sövüyorlar...

Yalakalık ülke sınırlarını bile aştı.

Bugünlerde Rusya ile şen şakrağız; aman ne övgüler, ne iltifatlar.

Sanki demokrasi yıldızı…

Kafamızı kızdırdılar mı onlara da başlarız.

Yeter ki birilerine yaranma ihtiyacı duyulsun.

Bugünlerde AB’ne sövme moda...

AB, üyeliğimiz için ufak bir yeşil ışık…

Bizi hoplatır.

Her gün TV ekranlarında AB’nin önemini dinleriz.

Aynı adamlar… Koca koca akademisyenler… Yazarçizerler… Siyasiler…

Öngörüsüz, kişiliksiz ve silik kişilikler…

Her tarafları buram buram yağ kokuyor.

FETÖ olayında da durum aynı.

Dün FETÖ’ye yalakalık yapanlar, bugün karşı safta yine yalaka…

İnanarak konuşanlara sözüm yok.

Sözüm; salkım söğüt misali çıkarı için yalpalayanlara, inanmadan konuşanlara…

Samimi olun beyler…”Ya inandığınız gibi olun, ya da olduğunuz gibi görünün.”

Gün kendi paçanızı değil ülkeyi kurtarma günüdür!

Gerçekleri halktan saklamadan olduğu gibi anlatın.

Çıkar sağladığınız her kim ise onun ağzı ile konuşmaya, takla atmaya, yalakalığa ne gerek var.

Anlatın ki, herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapsın.

STK’lar boş durur mu?

Onlarda bu yarışın içerisinde…

“Körler Sağırlar Birbirlerini Ağırlar”

Arkasından konuşulan kim varsa, karşılaşıldığında…

Bir muhabbet… Bir muhabbet.

Kuzu sarması gibiler.

Bu ne ikiyüzlülüktür, bu nasıl bir kurgudur, anlamadım gitti.

Suç onlarda değil aslında…

Yalakalığa prim verildikçe hep var olacaklar.

Belirli makamlara gelenlere, seçilmişlere bir bakın…

Çevresinin süratle değiştiğini görürsünüz.

Onları sırtında taşıyan, doğruları söyleyen, iyi gününde kötü gününde yanında olanlar OUT.

Yalakalar ve sürüngenler İN.

Çıkarcılar ise baş tacı.

Etraf kurtarıcı rolü üstlenmiş çıkarcılarla dolu.

Sürü halinde gezip, racon kesiyorlar.

Yalakalık pirim yapınca, rağbet de artıyor.

Ama toplum giderek bozuluyor.

Düzgün kişilikler ise kabuğuna çekilmiş…

Dışlanmış…

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” misali.

Tüm bunlara rağmen ümitsiz değiliz.

Ülkemiz bu kıskaçtan çıkacaktır.

Vatanseverlerin, inananların ve doğruların omuzlarında…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları