Türkiye seçimini yapıyor…

20.06.2018 16:23

Türkiye 24 Haziran Pazar günü cumhuriyet tarihimizin en kritik üstelik içi yeniliklerle dolu seçimini yapıyor.  Bir taraftan Cumhurbaşkanı adayları bir taraftan da meclise gidecek milletvekili adayları son düzlüğe girdi, olanca hızıyla sahada çalışmalarını sürdürüyor. 

Bana zaman zaman soruyorlar: “Sence bu seçimin sonucu ne olur?” diye. Doğrusunu söylemek gerekirse bu seçimin sonucunu tahmin etmek çok kolay değil. Çünkü ittifaklar var, seçmen bu sefer partilerin milletvekillerine ayrı, cumhurbaşkanı adaylarına ayrı oy kullanabilecek. Ayrıca bu seçimin yüzdesel oy dağılımlarının hesaplama türünün bile diğerlerinden ayrı yapılması neticeye tesir edecek etkenler arasında yer alıyor. Açıkçası kimse sağlıklı bir tahmin ve hesap yapamıyor. 

Ankara’dan esen rüzgara bakarsak, cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023’e doğru Türkiye büyük değişimlere yelken açıyor gibi. Bu seçimde alınacak neticeler büyük değişimlerin habercisi olabilir. Mühim olan değişimin pozitif olmasıdır. Türkiye’nin gereğinden fazla düşmanı var. Sağımız solumuz ateş çemberiyle sarılmış, en küçük bir sendelemede bize tekme vuracak etrafta akbaba gibi bekleyen o kadar çok hain var ki, gerçekten yeni dönemde göreve her kim gelirse gelsin işi hiçte kolay değil.

Millet yorgun, devlet yorgun… Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan beri çok şeylerle mücadele etti. Çok şükür kimse yıkamadı. Devlet-Millet el ele verdiği sürece de yıkmaya güçleri yetmeyecek. Dünya değiştikçe elbette Türkiye de değişime ayak uydurmak mecburiyetindedir.  Değişmeyenler ya değiştiriliyor ya da değişen dünyanın gerisinde kalıyor. İşte bu seçimin neticesi dünyadaki değişimin Türkiye’deki olumlu veya olumsuz habercisi olacaktır.

Ekonomik ve siyasi gelişmeler seçim sonrası ülkemizin ana gündemi olacak. Şu anda acı frenler yaparak yükselişini durdurmaya çalıştığımız döviz artışı ve buna bağlı ekonomik kırılmalar, içeride ve dışarıda Türkiye’nin zayıflamasını bekleyen pusudaki hainler ve dahası 24 Haziran sonrası yeni yönetimin kucağındaki devasa sorunlar… Hepsi çözüm bekleyen mühim konular. 

Ülke ve millet olarak cumhuriyet tarihimizin en ilginç ve kritik seçimine giderken her bir oyun ne kadar değerli olduğunu belki şimdi kimse anlamıyor ama 24 Haziran sonrası çok iyi anlayacaktır. Mesele bir oyun kıymetini o oyu vermeden anlamaktır. Dönem futbol takımı tutar gibi parti tutma dönemi değildir. Dönem ölüm kalım meselesidir. Mesele, var olma yok olma meselesidir. Benden daha açık olmamı beklemeyin. Her şey gayet net ve açık! Bu seçim ve neticesi Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini tayin edecek, kaderini belirleyecektir. O halde ülkenin kaderi senin elinde arkadaş! Oyunu verirken bu bilinçle vereceksin. Uyanık ol, başını kumdan çıkar çevrene bak her şey açık ve net…

Ben Antalya Gazeteciler Cemiyeti, Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Başkanlığı gibi hatta Türkiye’nin en büyük medya örgütü Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkan Yardımcılığı görevini yapıyorum. Onca yıllık meslek hayatım dahil, yaklaşık 12 yıldır sürdürdüğüm Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve diğer mesleki görevlerim süresince ne köşe yazılarımda ne de habercilik serüvenimde asla bir siyasi partiyi veya adayı öven, bir diğerini kötüleyen gazetecilik dönemim olmadı.

Burada amacım bir partiye veya adaya işaret etmek değil. Tam tersi bir oyun ne kadar kıymetli olduğunu, bir oy ile koskoca bir ülkenin kaderini olumlu veya olumsuz etkileyebileceğinizi anlatmaktır.  

Şimdiden 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Umarım ülkemiz adına en doğru seçim yapılacaktır. 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları