Toplumsal sorumluluğun başarılı bir STK örneği: ATSO

1882’de, "Ziraat ve Ticaret Odası" adıyla kurulmuş, 1910’da “Ticaret ve Sanayi Odası” adını almış, 100 yıl önce üye sayısı yaklaşık 100 iken, bugün 46 bine ulaşmış olan Türkiye’nin en büyük/güçlü Odalarından birisi. 136 yıllık koca bir çınar. Kentin ekonomik ve sosyal hayatına etki etmiş en önemli Sivil Toplum Örgütü. Son yıllarda arttırdığı sosyal, kültürel ve sanatsal etkisiyle yeni bir boyut kazanıyor. Kentin önünü açıyor, yeni ufuklar kazandırıyor.

“Antalya Ticaret ve Sanayi Odası” adına bakarsanız ticaret ve sanayiye değgin işlerle ilgili. Evet, o zaten asıl işi. Ama benim asıl yazmak istediğim ATSO’nun sosyal, kültürel ve sanatsal katkıları. Yıllardır izlerim. Özellikle Sn. Davut Çetin’in başkanlığıyla birlikte toplumsal sorumluluk projeleriyle göz dolduruyor. Kentin kaderinin belirlenmesinde gücünü ortaya koyuyor. Çoğu etkinliğine fiilen katılan biri olarak bunu topluma da duyurmak istedim. İstedim ki diğer STK’lar da ATSO gibi sosyal sorumluluklarını daha çok yükseltsin, halka ve ülkeye yüksek paylar versin.

Özellikle 2018 yılı teması olarak seçilen “Antalya 4.0” toplantı ve çalıştaylarıyla önemli bir sonuca ulaşmış ve Antalya Akıllı Kent 4.0 için yol haritası oluşturulmasında çok önemli katkı vermiştir. Bu katkıyı sadece kendi bünyesindeki gayretlerle değil diğer tüm kurum ve kuruluşları dolayısıyla kent 4.0’ın tüm paydaşlarını bir araya getirerek sağlamıştır. Toplantı Akdeniz Üniversitesi ekibiyle birlikte kapsamlı bir rapor haline getirilmiştir. Kentinin ve halkının geleceğini belirlemeyi ve yurttaşlara sağlıklı ve güçlü bir gelecek hazırlanmasını kendine misyon edinmiştir.

Toplumun önderlik yapma, geleceğin yollarını açma konusunda ATSO’ya yakışan örnek bir iş de ATSO İnovasyon Merkezi ‘İNOVATSO’dur. 2017’de ilan edilen ATSO İnovasyon Yılı’nın fiili bir devamıdır. Yenilikçi ve katma değeri yüksek bölgesel girişimcilik ekosistemini oluşturmak amacıyla kurulan merkez bir fikir üretim ve uygulamaya odağı olarak hayata geçirilmiştir. İşte çağdaş bir ticaret-sanayi odasının yapması gereken de tam da bunlardır. Davut Bey geleceğin Oda’sını şimdiden biçimlendirmeye başlamış, ATSO’yu kendi kendine öğrenen ve öğreten bir okula dönüştürmüştür. Artık ATSO 4.0’dır.

Eski hizmet binasının yerine kurulan “Antalya Kültür Sanat”ın (AKS) açılışıyla yüksek sanat eserleri içeren dünyaca ünlü sergiler Antalyalıların ayağına taşınmıştır. Aynı çatı altında Antalya ile ilgili yerel yayınları da basıp dağıtarak önemli bir kültürel hizmet daha vermektedir. Bir kentin ancak sanatla gelişebileceğini iyi bir kentlinin ancak sanatla yükselebileceğini bilerek kentin en güçlü STK’sı olarak devreye girmiştir. Yurttaşlık bilincini yükseltmeye, kentini benimseyen vatandaş profilini oluşturmaya önemli katkı vermektedir.

ATSO Başkanı Sn. Davut Çetin ticari, ekonomik, sosyal, sanat ve kültürel konularda sürekli akademinin ve profesyonellerin desteğini alarak, çalışmalarını sağlıklı ilerletmeyi seçmiştir. Bilimden ve bilim adamından yararlanmanın akıllı bir çağdaş kurumların ve kişilerin harcı olduğunun farkındadır. Proje üretme ve hayata geçirme yüzdesinin yüksekliği de aynı akıl yolundan kazanılmıştır.

Her toplumun kendince ihtiyaçları vardır. “Resmi yönetimlerin yerine getirmediği, getiremediği toplumsal eksiklikler karşısında insanların resmiyetten bağımsız olarak örgütlenip hukukî, politik, sosyal, kültürel ve çevresel amaçlarla oluşturdukları kâr amacı gütmeyen kuruluşlar” biçiminde tanımlanabilecek yapılara Sivil Toplum Örgütleri (STK) denir. Bir ülkenin dinamik ve özgür güçleridir.

Geleceğe uygar-aydınlık bir ülke ve kent kazandırmak isteyen sosyal sorumluluğunun tam farkında ve gücünü bu farkındalığın yolunda harcayan bir sivil kurum ve içinde uygarlık mücadeleleri veren erdemli kişiler görmek benim gibi Antalya halkı için çok güven vericidir. Çünkü yüksek uygarlığı yakalamış olan ülkeler bunu sivil toplumun gücüne borçludur.

İnsanın diğer STK’ların ve Meslek Odaları’nın başkanlarını da yazası geliyor. Sevgili Davut Bey gibi daha pek çok değerli isim var elbette. Birçoğuyla birçok yerde ve işte birlikte olduğumuz diğer arkadaşlarımı da sırayla yazmak istiyorum ki kentli gücümüz çoğalsın, STK’lara katılım çoğalsın ve hızla uygarlığa doğru yol alalım.