Şiir gibisin Antalyam...

18.10.2020 00:15

Birbirinden değerli 77 şairin ANTALYA ile ilgili şiirlerinin yer aldığı ANTALYA ANTOLOJİSİ ŞİİR KİTABIADALYA EDEBİYAT TOPLULUĞU tarafından derlenip bastırılmış…

128 sayfalık harika kitabı bir nefeste okuduktan sonra kütüphanemdeki yerine kaldırırken, kitabın içinden öğrendiklerimi de sizlerle paylaşmak istedim…

Çok eskilere gidersek,ANTALYA daha kent merkezi olmadan 14. Yüzyılda ELMALI’ da TEKKE köyündeki dergahında, daha önce ALAİYE Yöneticisinin oğlu GABİ iken, daha sonra KAYGUSUZ ABDAL adıyla Türk şiirinin ozanları arasına giren ABDAL MUSA SULTAN ile SİNAN ÜMMİ’nin yörenin özelliklerini dile getiren şiirleri ANTALYA bölgesinin ilk şiir örnekleri olmuştur…

SON YÜZYILIN ANTALYA ŞİİRLERİ İSE MUHTEŞEM…

ANTALYA’ da doğan, ya da doğmayan, yolu ANTALYA ile kesişen, görevi icabı ANTALYA’da bulunan, hatta ANTALYA’yı hiç görmeyen şair ve edebiyatçılar, şiirlerinde bakın ANTALYA’yı ne güzel anlatmışlar…

Öğrenim gördüğü ANTALYA LİSESİ’nden 1916 senesinin sonbaharında ayrılan, 1921 yılında yaz tatili için tekrar ANTALYA’ya gelen Türk Edebiyatının ustalarından AHMET HAMDİ TANPINAR, gençlik anılarını dile getirdiği SONBAHAR adlı şiirinin sadece bir bölümünde bile;

Hayata sırıtan iskeletiyle                                                                                                                                                                            

Son kalan dalları kırıyor eli,                                                                                                                                                                                 

Sularda eriyen kan ve etiyle,                                                                                                                                                              

Ufukta çökerken yazın heykeli…

Dizeleri ile ANTALYA SONBAHARINDA bir gün batımını o kadar güzel anlatıyor ki…

1944’ DE ANTALYA LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ YAPAN EKREM REŞİT ULUÇ…

ANTALYASPOR’umuza uzun yıllar efsane başkanlık yapmış AHMET ULUÇ ile MEHMET ULUÇ ABİLERİMİN babaları EKREM REŞİT ULUÇ’ un, Vali HAŞİM İŞCAN’a ithafen yazdığı tiyatro eseri aynı yıl HALKEVİ’nde sahnelenmiştir. İçerisinde öyle bir şiir var ki adeta ANTALYA MASALI...

İşte o şiirden bir bölüm;

Tanrı bir yurt yaratmış evvel zaman içinde,                                                                                                                                       

Bu yurdun misli yokmuş ne Hint’de, ne de Çin’de.

Bu diyarı görenler kalbinden vurulurmuş,                                                                                                                                                    

Onda her güzellikten birer demet bulunurmuş…

Cennetten bir örnekmiş portakal bahçeleri,                                                                                                                                                  

İnsan, rüyada gibi dolaşırmış her yeri…

BÜYÜK USTA NAZIM HİKMET HAYATI BOYUNCA HİÇ ANTALYA’ YI GÖRMEMİŞ…

Mahpushane söyleşilerinden yola çıkarak MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI adlı destanında ÜÇ NOKTA ŞEHRİ olarak ANTALYA’yı;

“Üç nokta” şehri 45 bin nüfusludur:                                                                                                                                                                            

Giritliler, Araplar, yerli Türkler.

Evlerin çoğu ahşap, yeniler beton, kübik,                                                                                                                        

Ve hepsi akarsularda ışıltılı bahçeler içinde.        

Ve iki parkı, iki gazinosu bir “Şehir Kulübü” ve bir “Askeri mahfil”             

Dizeleri ile sanki uzun yıllar içinde yaşamış biri gibi anlatıyor…

CUMHURİYETİMİZİN 10. YIL MARŞINI YAZAN BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR…

ATATÜRK sevgisi ve Ulusal coşkusu ile halk şiiri geleneğine bağlı kalan şair 31.03.1939 tarihinde ANTALYA’ DA yazdığı aynı adlı şiirinin bir bölümünde, adeta damarlara dokunuyor;

ANTALYA, ana göğsü gibi sevimli, sıcak…                                                                                                               

“Bahar yılda bir gelir, birkaç ay…” derler yalan:                                                                                                                                                      

Bu topraklardan her saat bir bahardır fışkıran…

ANTALYA AŞIĞI BİR SAVCI…

Çok küçük yaşlarda ailesi ile ÜSKÜP’den TÜRKİYE’ye göç eden ZİYA İLHAN ZAİMOĞLU, yurdun çeşitli yerlerinde sonra,  ANTALYA’da uzun yıllar savcılık ve hakimlik yapar.ANTALYA’dan o kadar etkilenir ki, bu coğrafyada yazdığı tüm şiirlerini PORTAKAL BAHÇELERİ adlı şiir kitabında toplar.

İşte o kitaptan, ANTALYA’ DA SABAH şiirinin girişi;

Sabah rüyalarımdan daha canlı ve taze,                                                                       

Çürük bir atlas gibi parçalandı tan yeri,

Güneş, nar çiçeği ile süsledi tepeleri…

1915 ANTALYA DOĞUMLU BAKİ SÜHA EDİPOĞLU…

CENUP (1942), GECE YAĞMURU (1947),İŞARET (1953), KARANLIKTA GEÇEN GEMİLER (1958)kitaplarını birleştirerek 2009 yılında “ BENİ ALIN KOYNUNUZA HATIRALAR “ adlı kitabında toplayan, ANTALYA’LI, ANTALYA Aşığı, büyük üstat BAKİ SÜHA EDİPOĞLU, KARA SEVDA adlı şiirinde yine ANTALYA’yı anlatıyor.

İşte o şiirden bir bölüm;

Limon çiçeklerinden daha aydınlık göğsün

Körfez suları gibi kabarıp alçalıyor. 

Seslen bana dağların ardında kalan çocuk..

Antalya’ da saatler şimdi kaçı çalıyor?

AZİZ NESİN’İ ETKİLEYEN OLAY…

1982 yılında ANTALYA’yı ziyaretinde, bölgedeki TEKELİOĞULLARI’nın egemenliği döneminde acımasız, çağdışı söylentilere konu olmuş, ölüm cezasına çarptırılan kadınların, kedilerle birlikte bir çuvala konularak, köprüden uçuruma atıldığını anlatan halk arasında anlatılan hikayeyi duyuncaünlü GÜNAHLIM şiiri ile yöre halkının KADINA bakışını da anlatan belgesel öyküyü anlatmış şiirinde.

Ve sonunda diyor ki şiirinin;

Sen öyle güzelsin ki günahlım,                                                                                                                                                                                   

Nasıl altın tutmazsa pas,

Senin güzelliğinde günah tutmaz…

CUMHURİYET DÖNEMİNİN YURT VE ÖZLEM TEMALARI İLE TANIMIŞ ŞAİRİ ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI…

1930’lu yıllarda MANAVGAT’ da kaymakamlık yaparken yazmış olduğu TAHTACILAR GÜZELİ şiiri ANTALYA kültürü ve TAHTACILAR açısından dönemin ilk gözleme dayalı folklorik şiiri sayılabilir.

Fakat öyle bir şiir yazmış ki, yıllardır dillerden düşmeyen şarkı olmuş…

Bir dörtlüğünden şiirin tamamını hemen hatırlayacaksınız.

Ne keder, ne yas olur, 

Çakıllar elmas olur, 

Bir kadeh bir tas olur, 

Yıldızların altında…

HİKAYE DİYE ŞİİRLER DE YAZILMIŞTIR ANTALYA’ DA …

1944 yılında Tarih öğretmeni SÜHEYLA HANIM ile evlenir, ünlü şair CAHİT KÜLEBİ…

1942-45 yılları arasında ANTALYA LİSESİ’nde öğretmenlik yaparlarken, hayatları okulla, küçük ve sade evleri arasında geçmektedir. Bazen sudan nedenler aralarında tartışmalara neden olmaktadır.

Yine öyle bir gün, SÜHEYLA HANIM çalışma odasında eşini yalnız bırakıp,  sinirli bir şekilde kapıyı çarparak yatak odasına uyumaya gider.

CAHİT KÜLEBİ,bu duruma çok üzülür. İnatçılığı nedeni ile duygularını dile getirememiştir. Duygularını kağıda döker ve yarım saat içinde o muhteşem şiiri HİKAYE’yi yazar.

SÜHEYLA HANIM sabah kalkınca masanın üzerinde ki şiiri görür, tartışmaları şiirde bir HİKAYE, aşkları ise hep bakikalacaktır…

MISRALARINDA SESE, BULUŞLARINDA İNCELİĞE DİKKAT EDEN HAMİT MACİT SELEKLER…

1909 ANTALYA doğumlu olan ve ANTALYA için en çok şiir yazan şair unvanına sahip HAMİT MACİT SELEKLER, uzun yıllar savcılık ve hakimlikte yapmış bir ANTALYA AŞIĞI’dır…

Birçok şiirinde olduğu gibi ANTALYA’DA KIŞIN İLK GÜNÜ şiirinde, kışın gelişini bakın ne güzel anlatıyor;

Yapraklarının tükendi rengi,   

Altınla donandı sanki dallar.

Ev, bahçe, sokak ve muz hevengi,   

Boydan boya sonra portakallar ek parça göğün derinliğinde, 

Birkaç bulut ince, ak ve solgun,

Bir mavi bakış serinliğinde 

Antalya… Deniz… Birinci kanun.

1968-70 YILLARINDA ANTALYA VALİLİĞİ YAPMIŞ NÜZHET ERMAN…

Adeta ANTALYA için tüm yazılanlara, DÖRTLÜKLER adlı şiirinin son dörtlüğü ile bir NOKTA koyuyor…

Güneşlerin en cömerti Antalya’dadır.

Deniz kıyasıya mavi, tepeler “kar” ken,

“Antalya” demeli artık “Güzel” yerine

Ne hacet “Güzel”e “ Antalya” varken…

Birbirinden değerli ŞAİR ve EDEBİYATÇILARIN, ANTALYA’ya için yazdığı, hepsi birbirinden güzel harika şiirleri okumaya doyamadım…

ANTALYA ile ilgili ŞİİR tadında, tüm yazılanları bulabileceğimiz, Bu güzel ve eşsiz kitap için,  ADALYA EDEBİYAT TOPLULUĞU’na sonsuz teşekkürler ediyorum…

İnanıyorum ki, yeni yazılacak şiirler ve unutulmuş şairler ile bu seçkin kitabı, geliştirilmiş yeni baskılarının sürdürülebilirliğini sağlayarak, hem bizlere, hemde kent edebiyatına bir armağan olarak sunmaya devam edeceklerdir…

FAZLA SÖZE NE HACET, BENDE “SESSİZCE” ADLI ŞİİRİMLE SONLANDIRAYIM YAZIMI…

Sokak aralarında lambalar farklı yanıyor bu gece,

Uzaklardan bir şelale sesi geliyor bu gece,

Rüzgar kuytularda, anılar etrafımda dolaşıyor bu gece,

Ton da mavi, mavinin üzerinde ışık benekleri var bu gece,

Her ışıkta bir sohbet, her sohbette muhabbet var bu gece,

Derin bir nefes alıyorum geceden,

ANTALYAM içime doluyorsun sessizce…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları