Ölüm korkusu

11.04.2021 10:30

Çocuk dünyaya ölüm korkusuyla gelir.

Çocuğun sağlıklı bir birey olabilmesi ölüm korkusunu yenmesine bağlıdır.

Bunu gerçekleştirmek ise temel olarak aileye yani anne ve babaya sonra ise devlete düşer.

Eğer çocuklar sağlıklı bir ailede sevgi ve saygıyla büyümeye başlarsa doğuştan taşıdığı ölüm korkusunu yener ve sonrasında hem kendisi, hem ailesi, hem toplum, hem devlet için faydalı bir fert olarak yetişir. Sonraki nesile de iyi bir temel oluşur.

Çocuklar sağlıksız bir aile yapısı içine büyüme sürecini geçirdiklerinde doğarken taşıdıkları ölüm korkusunu hayatları boyunca zihinlerinde taşıyacaklarından, bu şekilde büyüyen fertlerin kendisine, ailesine ve devletine hiçbir faydası olmayacaktır.

Ülke olarak bunun acısını hep hissediyoruz.

Her gün görsel basında; Daha konuşmaya dahi başlamamış bir çocuğa işkence eden anneyi izliyoruz.

Daha yeni yürümeye başlayan çocuğun ağlama ve yalvarma sesleri arasında çocuğun annesini onlarca kez bıçaklayan, tekme tokat döven hatta öldüren babayı izliyoruz.

Onlarca türden davranış bozukluğunu görerek büyüyen milyonlarca minicik çocuk varken biz nasıl bir toplum olduk diyoruz.

Bu kadar acı içinde büyümüş bir çocuğun düzgün bir birey olmasını beklemek ne kadar gerçekçi.?

Doğan her çocuğu, ölüm korkusunu yenmiş sağlıklı bir birey olarak yetiştiremezsek;

Ne adi olaylar azalır. [Hırsızlık, Yolsuzluk, Gasp, Eziyet, İşkence vs.]

Ne cinayetler azalır.

Üstelik, artmaya da devam eder, oy hakkı dahi olmaması gereken bireyler yetişir.

En büyük yanlışlık ise sebeplerle mücadele edileceği yerde, sonuçlarla mücadele ediliyor olması ve bu gerçeği görenin de olmaması.

Çok yazık.

 

Yorumlar

  • 3

MUSTAFA ANIL dedi ki;

2021-04-14 12:29:09

MÜTHİŞ TESBİTLER... SEVGİYLE BÜYÜYEN ÇOCUKLAR, GÜVENİLİR YARINLAR..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Yorum Yap

    Yazarın Diğer Yazıları