Okyanusu geçip derede boğulduk

31.03.2021 10:56

Çok iyi başladığımız üç maçlık bir milli heyecanı geride bıraktık. 2022 Dünya Kupası elemelerinde önce Hollanda sonra da Norveç karşısında aldığımız galibiyetler bir anda neredeyse bizi en çok zorlayan rakiplerden biri olan Letonya karşısında bizi bir anda favori yapıverdi. Ancak geçmişse dönüp baktığımızda Letonya’yla oynadığımız yedi maçın sadece birini kazanmışız. O da ne zaman biliyor musunuz? 1924’te... Yedi maç yapmışız tek galibiyet almışız, dört maç berabere bitmiş.

Yukarıda da dediğim gibi Hollanda’ya dört, Norveç’e dışarıda 3 atınca hepimiz sandık ki Letonya kolay lokma. Ancak maçlar kağıt üzerinde oynanmıyor, sahada oynanıyor. İki farklı öne geçmemize rağmen rakibin zor hem de çok zor olduğu saha maçın ilk dakikalarında belliydi. Açıkçası ne Hollanda ne de Norveç bizi böyle zorlamadı. Canları sağolsun. “Bizim Çocuklar” bizi dünya kupasına götürür. Yeter ki her maçı ciddiye alalım, yeter ki her maçı final gibi oynayalım.

Bu on günlük milli takım serüveninde beni en çok mutlu eden şey, kaybettik diye üzüldüğüm “milli takım duygusuydu”. Bu maçlarla birlikte gördük ki, milli takım sevince yürekler arıyor, kalpler coşuyor. Hep bir ağızdan “BİZİM ÇOCUKLAR” demek çok güzel. 7’den 77’ye bize bu duyguları yaşatan oyuncularımıza ne kadar teşekkür etsek az.

Milli takımımızda beni en çok sevindiren şeylerden biri hatta en önemlisi oyuncularımızın çoğunun yurtdışında oynaması. Öyle böyle değil hem de çok ama çok önemli takımlarda oynuyorlar. Juventus’tan, Liverpool’a, Liverpool’dan Lille’e, Lille’den Leicester’a, vs kadar. Bu oyuncularımızın en büyük artısı genç yaşta dışarı giderek, öğrenme ve gelişim sürecini gittikleri takımlarda tamamlamaları.

Bu hem kendilerine olumlu katkı yaptı hem de milli takımımıza. Aynen devam etmeli, oyuncularımızı Ozan’ın Merih’in, Çağlar’ın, Yusuf’un, Zeki’nin yaptığı gibi Avrupa’nın bizden çok daha profesyonel takımlarına göndermenin yollarını aramalıyız. Oyuncuların ilk hedefleri de bu olmalı. Hakan Genç yaşta gidenlerle, Hakan, Kenan, Mert Müldür gibi zaten Avrupa’da oynayan oyuncularımızı Burak, Ozan, Caner gibi tecrübeli isimlerle buluşturunca ortaya harika bir milli takım çıkıyor.

Son olarak şunu söyleyebilirim. Letonya maçı bir iş kazası. 3-3 biten maç moralimizi bozmamalı. Bize Hollanda ve Norveç galibiyetlerini yaşatan başta hocamız Şenol Güneş ve oyuncularına teşekkür ediyorum. Eylül’e kadar milli maçlara ara veriliyor. Eylül’de yeniden milli heyecanlarda buluşmak dileğiyle.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları