OHAL

25.08.2016 08:29

Ülkemizde, 15 Temmuz darbe girişimi nedeni ile OHAL ilan edildi.

OHAL, olağanüstü şartlar karşısında hukuk dışı yollara sapılmaması için güvenlik ve soruşturma yetkileri genişletilmiş bir sistemin adıdır.

OHAL bile olsa genişletilmiş yetkiler, keyfi ve aşırı kullanılamaz.

FETÖ mensuplarına yönelik çalışmalar ve uygulamalar yerindedir, hukukidir. Ancak FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerin hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmadan,asılsız ihbarlarla, gözaltına alınmaları hukuki değildir.

Bu durum“olağanüstü hal psikolojisi” ile açıklanabilir.

Toplumda muhalif kişilerin tasfiye edildiği algısı kargaşaya neden olduğu gibi, adalete olan güveni de yok eder.

Yapılan operasyonlarda kurunun yanında çokça yaşın yandığını yetkililerde kabul etmektedir. Bir de ilgili ilgisiz evde bulunanların tüm bilgisayar ve telefonlarına el konulması ve uzun süre iade edilmemesi telafisi güç mağduriyetlere neden olmaktadır.

Bazı yöneticilerin bunun farkında olması sevindiricidir. Karar vericilerin ve uygulayıcıların da gereken duyarlılığı göstermesi gerekir.

Dikkat edilmezse yapılan operasyonlar“cadı avına ”dönüşür ki, bunda yararlanan FETÖ mensupları olur.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu Akdeniz Üniversitesinde Öğretim üyelerine yönelik yapılan FETÖ operasyonlarında yanlışlıkla gözaltına alınan öğretim üyelerinden özür dilemiştir.

Sorumluluk ve duyarlılık bunu gerektirir.

Devlet suç işleyenlere, suça yardım ve yataklık yapanlara, delilden suçluya giderek, gerekli cezayı verir.

Mağdur ettiklerinden de gerekirse özür diler.

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” anlayışının ve demokratik hukuk devletinin gereği budur.

Vali Münir Karaloğlu ezber bozmuştur.

Mütevazı kişiliği, halkla kolay ilişki kurmasını sağlamış, demokrasi nöbetlerinin vazgeçilmezi olmuştur.

Kentin sorunlarına pratik yaklaşımı ve çalışkan kişiliği ile özlenen, beklenen yönetici örneğini böylece göstermiştir.

Bizden biri, halktan biri…

Akdeniz Üniversitesi RektörüProf. Mustafa Ünal, FETÖ operasyonları sırasında haksız ve asılsız ihbarlarla gözaltına alınan personeline sahip çıkmış,bu tutumuyla rektörlük yarışında kendisine kurulmak istenen kumpası boşa çıkarmıştır.

Kendisini kutlamak gerekir.

Yöneticilik böyle günlerde belli olur.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da fotoğrafın bütününü görmüş, Prof. Mustafa Ünal’ı rektör atayarak oynanmak istenen oyunu bozmuştur.

Kamu kurum ve kuruluşlarına sızmış FETÖ mensuplarının ayıklanmasında da aynı sorunla karşı karşıyayız.

FETÖ mensuplarının kasıtlı olarak ihbar ettiği, farklı kişilik ve fikirdeki kişilerin görevlerinden alınmaları, kamuoyunda yanlış algılamalara neden olmaktadır.

Görevden el çektirmeler, görev yeri değişiklikleri doğru istihbarata, somut bilgi ve belgelere dayandırılmalıdır.

Düne kadar FETÖ’nün değirmenine su taşıyanlar…

FETÖ’ye yardım etmesi için iş adamlarını zorlayanlar ya da milyon dolar yardımda bulunanlar…

FETÖ adına atama ve terfi işi takip edenler…

Vatansever ve dürüst kamu görevlilerinin ayağını kaydırarak, FETÖ mensuplarının önemli görevlere getirilmesini sağlayanlar…

Milletin dini duygularını istismar ederek, FETÖ adına milleti soyanlar…

Pennsylvania’yı komşu kapısı yapanlar…

Kumpasçılar…

Sahte delil üreticileri…

Fetullah Gülen’e bağlılık yemini yapanlar…

Milletin evlatlarını “Altın Nesil” yetiştireceğiz diye zehirleyenler…

Önce bunlar hesap vermelidir.

Başka bir ifadeyle,“İbadet ehli” ve “ticaret ehli” yandaşlardan önce “ihanet ehli” olan örgüt mensupları hesap vermelidir.

Bazıları TV programlarında inmiyor maşallah.

Sıra kalırsa diğerleri…

Yani, FETÖ’nün gerçek niyetini bilmeden, çeşitli gerekçelerle yakın durmak zorunda bırakılanlar…

Kamuoyunda bu konuda sızlanmalar var.

Bizden söylemesi…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları