O komutan

09.01.2021 10:34

Değerli okurlar, bugün sizlere eski bir PKK’lının ve FETÖ’nün iftiraları sonucu yaşamına beylik tabancasıyla son veren bir komutanı anlatacağım.

Sevgili okurlar; Rıdvan Yıldız, Antalya’da adliye muhabirliğim sırasında tanıdığım gözü kara avukatlardan biridir. Kendisi aynı zamanda TSK’da uzun yıllar görev yapmış bir askerdir. Savunma hakkının kutsallığına da inanan bir hukukçudur.

Nitekim 15 Temmuz darbe girişiminden sonra birçok avukat FETÖ davalarına bakmaya çekindiği dönemde Rıdvan Yıldız, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Antalya’daki general ve albayların davasının avukatlarındandı.

Av. Rıdvan Yıldız
Avukat Rıdvan Yıldız

Hatta Rıdvan Yıldız’ın avukatlığını yaptığı komutanlardan Mustafa Kaya ile Metin Karagöz ağırlaştırılmış müebbetle yargılandıkları o davadan beraat etmişti. Rıdvan Yıldız’ın yanında Avukatlık stajı yapanların çoğu da bildiğim kadarıyla eski silah arkadaşlarının çocuklarıdır. Özetle vatansever bir avukattır kendisi…

Adliye muhabirliği yaptığım dönemde Rıdvan Yıldız’ın katıldığı birçok davayı takip ettim. Kendisini sosyal medyadan da takip ediyorum. Geçenlerde Rıdvan Yıldız, sosyal medyadaki hesabından 19 ocak 2009 tarihinde beylik tabancasıyla yaşamına son veren eski JİTEM Grup Komutanı Jandarma Albay Abdülkerim Kırca ile ilgili bir paylaşım yaptı.

Avukat Rıdvan Yıldız
Rıdvan Yıldız'ın askerlik döneminden bir fotoğraf

Rıdvan Yıldız paylaşımında “Silah arkadaşım beraber görev yaptığım rahmetli arkadaşımı saygı ile anıyorum. Işıklar içinde yatsın, mekânı Cennet olsun” dedi. Ben Abdülkerim Kırca’nın Rıdvan Yıldız’ın silah arkadaşı olduğunu bilmiyordum. Bu paylaşımla geçmişte birlikte görev yaptıklarını öğrenmiş oldum. Meğer Rıdvan Yıldız o komutanla Güneydoğu’da ve Ankara’da birlikte görev yapmış.

Eski JİTEM Grup Komutanı Jandarma Albay Abdülkerim Kırca
Eski JİTEM Grup Komutanı Jandarma Albay Abdülkerim Kırca

Peki kimdir Abdülkerim Kırca?

Kendisi; 1998 yılında Antalya Jandarma Alay Komutan Yardımcısı idi. Ben o tarihte Antalya’daki E TV televizyonunda muhabirlik yapıyordum. Rıdvan Yıldız bu paylaşımını yapınca ister istemez o yıllar gözlerimin önünden geçti.

Tarih 12 mart 1998’di. Antalya’da Döner Gazino’nun bulunduğu Tünektepe yolunda biri kadın iki kişinin yolu kesilip öldürülmesi üzerine operasyon başlatılmıştı. Olayın bölgeye yuvalanan PKK’lılar tarafından gerçekleştirildiği tespit edilmişti.

Bu PKK’nın bölgede gerçekleştirdiği ilk kanlı eylemdi hatırladığım kadarıyla. Dönemin Antalya Valisi Hüsnü Tuğlu idi. İl Emniyet Müdürü ise rahmetli Natık Canca idi.

Olayın ardından gözaltına alınan iki kişinin sorgularından Tünektepe yolundaki katliamın gerçekleştiren PKK’lıların Gebiz’deki dağlık alanlarda saklandıkları tespit edilmesi üzerine jandarma bölgede operasyon başlatmıştı.

Operasyonun başındaki isim ise; dönemin Jandarma Alay Komutan Yardımcısı o dönemde Yarbay olan Abdülkerim Kırca idi. Ankara’dan gelen komando birliklerinin de katıldığı operasyonda ilk etapta toplam 7 terörist öldürülmüştü. Sonra bu rakam yanılmıyorsam 12’ye çıkmıştı.
Ancak operasyona komutanlık eden Kırca , PKK’lıların açtığı ateş sonucu omuriliğine isabet eden kurşunla ağır yaralanmıştı. O tarihte bilgiyi Kale Kapısı’nda saat kulesinin önünde görüştüğüm Vali Hüsnü Tuğlu’dan almıştım.

Yanında İl Emniyet Müdürü Natık Canca da vardı. Kırca’nın yaralandığını haber alan Tuğlu üzüntüsünden yanındaki Natık Canca’dan bir puro alıp yakmıştı.

Hatta Vali bey, olayın üzüntüsüyle, biraz da telaşla elindeki o puroyla üzerindeki gömleği de yakıp delmişti.

Omuriliğine isabet eden kurşun nedeniyle felç kalıp tekerlekli sandalyeye bağlı olarak hayatına devam eden Kırca ise çok sevdiği askerlikten malulen emekli edilmişti. 12 Aralık 2004 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Devlet Övünç Madalyası verilen Kırca, eski bir PKK itirafçısının ve FETÖ’cü yayın organlarının iddialarıyla hedef gösterilmeye başlanmıştı.

Ardından Ergenekon soruşturmasına da dahil edilen Kırca, hakkında çıkan asılsız haberler nedeniyle 19 ocak 2009’da hayatına son vermişti.

Tünektepe’deki o saldırıya gelince.

O katliamdan sonraki yıllarda da bu bölgede terör olayları meydana gelmeye devam etti.

Hatırladığım kadarıyla en son olay 16 kasım 2016 akşamı meydana gelmişti.

Hurma mahallesinde iki kişinin durumundan şüphelenen vatandaşlar polise ihbarda bulunmuştu. Yapılan ihbar üzerine operasyon düzenlenmişti. O akşam Hurma Mahallesinde bir terörist yakalanacağını anlayınca üzerindeki bombayı patlatması sonucu ölü ele geçirilmişti.

Bir terörist de yaralı olarak yakalanmıştı. Teröristlerin Altınyaka yakınlarındaki bir mağarada saklandıkları açıklanmıştı. Ancak o olaydan sonra yayın yasağı getirilmişti. Bu olayla ilgili davanın akıbetini ise bilmiyorum.

Özetle Antalya’da o kanlı saldırıyı gerçekleştirenlerle mücadele ederken felç kalan o yurtsever komutanın adını bu şehirde yaşatsak iyi olmaz mı? Konyaaltı Belediyesi eminim bu çağrıya kulak verecektir…

Yorumlar

  • 5

Mustafa Erol dedi ki;

2021-01-09 13:09:41

Böyle vatanseverler unutulmamalıdır. Bu yazıyı okumamış olsaydım belki sadece olay bir süre daha aklımızda kalırdı ama asıl kahramanın kim olduğunu bilemezdik. Bu kahramanın ismi ölümsüzleştirilmeli.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Yorum Yap

    Yazarın Diğer Yazıları