Milletin derdi çok farklı

Gün geçmiyor ki yeni bir gündem oluşmasın, bir siyasinin açıklamasıyla  ortaya çıkan şimdiki gündem Cumhurbaşkanı seçimleri.

Kendini hukukçu olarak tanımlayan birçok insan günlerdir saatlerce televizyon ekranlarında bu konuyu tartışıyor.

Meclis başkanı da bir hukukçu ve; Cumhurbaşkanına iki defa seçilme hakkı 2018 Nisan ayında yürürlüğe giren yeni sistemle getirildi bu kanunlar geriye işlemez dolayısıyla mevcut Cumhurbaşkanı aday olabilir hiçbir yasal engel yok diyor.

Peki gerçekten böyle mi?

40 yıl kanun ve hukuk ile görev yapmış bir kişi olarak görüşümü paylaşmak istedim, siyasi kimliğim ve kişiliğim olmadığından daha sağ duyulu yaklaşmam mümkün.

Şöyle ki;

Birincisi; 2017'de  yeni bir anayasa yapılmadı, 2018 Nisan ayından itibaren geçerli olmak üzere Anayasanın bazı maddelerde bazı cümlelerinde değişikliği yapıldı.

İkincisi; Yeni bir Anayasa yapılmadığından sadece bazı hükümlerde değişikliği olunca, hangi sistemi getirirseniz getirin Anayasa bir bütün olarak geçerlidir ve yapılan değişiklikler ile birlikte topluca hüküm ifade eder. Çünkü Anayasa bir bütün olarak kaldırılmamıştır.

Üçüncüsü; Kanunlar geriye işlemez deniyor.

Hiç ilgisi yok ise de bu da doğru değildir, lehe hüküm içeriyorsa geriye de işler.

Kaldı ki Sn. Abdullah Gül döneminde Cumhurbaşkanlığı süresi 7 yıl ve bir defaya mahsus iken Anayasa’da yapılan değişiklik ile 5 yıl iki defa seçilme hükmü konulduğu için, hem 7 yıl hem iki defa seçilme hakkını kullanmadı mı?

Dördüncüsü; Efendin iki defa seçilme hakkı yeni sistemle birlikte getirildi deniyor. Hem de meclis başkanı söylüyor bunu, bu da doğru değil, bazı hükümler eklenmiştir.

Sn. Abdullah Gül döneminde 2007 yılında yapılmış olan değişiklik ile getirilmiş olan iki dönem seçilme hakkı, Anayasanın 101. Maddesinde; “Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.
Bir kimse en fazla 2 kez üst üste cumhurbaşkanı seçilebilir “

Şeklinde idi.

2017 yılında Cumhurbaşkanlığı adaylık ve seçimine ilişkin yapılan değişiklikte ise 2007 değişikliği ile getirilmiş olan 5 yıl ve iki kez seçilebilme hükmüne dokunulmamış maddeye eklemeler yapılmış, yetkiler arttırılmıştır.

Dolayısıyla değişmeyen hükümlerde aynı kalmıştır.

Zaten Anayasa mahkemesi de Sn. Abdullah GÜL seçiminde de bu şekilde uygulamaya yön verdi.

Beşincisi; Mevcut Sn. Cumhurbaşkanımız 2014 de ve 2019'da iki kez seçilmiştir.
Ancak istisnası 116. maddede var.

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”

Gayet net.

2017 değişikliklerinde eğer Cumhurbaşkanı unvanı Devlet Başkanı şeklinde değiştirilmiş olsaydı veya başka bir unvan konulmuş olsa, hatta unvanın bir harfi bile değişmiş olsaydı 2017 yılından itibaren iki defa daha aday olunabilirdi. Bu da yapanların acemiliği diyebiliriz.

Ben istiyorum ki, mevcut Sn. Cumhurbaşkanı seçime girsin.

Onun yolu ise bir erken seçim.

Yani muhalefetin elinde önemli kozlar mevcut.

Takdir sizin.