Mikro milliyetçi olmak ve Antalya'nın değerleri

Antalya'nın yerel değerlerini ve özellikle yazılarım ve söylemlerimde Alanya'yı fazlaca ön plana getirdiğim için mikro milliyetçi bir gazeteci olduğumu ileri sürenlerin olduğunu biliyorum. Bunu bana açık açık söyleyenlerden biri de Antalya eski Valisi Münir Karaloğlu idi.

Münir Bey kendisi Rizeli'dir ve mikro milliyetçiliğin kralı da Karadeniz'de yapılır.

Şahsen ben mikro milliyetçilik yapanlardan hiç rahatsız değilim.

Kendi yöresine değerlerine sahip çıkan doğduğu kenti öven ön plana çıkarma gayreti içinde olanları da sever taktir ederim.

Bence Antalyalıların en büyük eksiği budur. Bazı kentler bilirim mesela Gaziantep, Bursa, Kayseri gibi lobi faaliyetleri çok güçlüdür.

Antalyalılar maalesef zebani misali birbirimizin bacağından aşağı çekiştiririz. Kıskançlık, çekememezlik ve kısır çekişmeler hemen hemen her alana sirayet etmiş durumda.

Birbirimizin başarısından övünür olacağımıza 'onda var bende niye yok' der, kendini de olanı da imha etmeye çalışırız.

Kabul edelim her şehirde benzer hastalık var ama Antalya'da bu hastalık iyice kronikleşmiş durumda.

Kendi değerlerimize ve kentimize sahip çıkmak yerine genelde kendi şehrimizde iyice yabancılaştık.

Şahsen ben markete gidince yerel ürün ararım. Örneğin yoğurt alacaksam Yörükoğlu yoğurt sorarım, muz alacaksam Alanya muzu sorarım, gazete alırken bayiden mutlaka bir kaç yerel gazete satın alırım, evimdeki televizyonun ilk sıralarında yerel TV'ler ayarlıdır. Arabamdaki radyo frekansının ilk sıralarında Antalya radyoları ayarlıdır.

Önce Antalya sonra başka şehirlerin ürünlerine bakarım.

Bir zamanlar cemiyet başkanı iken yereline sahip çık Antalya diye gazetelerimizde televizyonlarda yayınlanmak üzere bir de film hazırlamıştık. O film oldukça da ilgi görmüştü.

Bana ister kızın ister taktir edin şartlar ne olursa olsun önce Antalya ve Alanya diyenlerdenim.

Geçtiğimiz günlerde Yörükoğlu süt ürünlerinin Antalya Organize Sanayi'deki süt ürünleri fabrikasını ziyaret ettim. Yeni fabrikanın yapım aşamasında olduğu dönem şirket yönetim kurulu üyesi iş insanı Cihan Bulut üretim tesisleri gezdirmişti. Bu ziyaretimde genç iş insanı Ali Bulut üretim tesisleri gezdirdi.

Bine yakın çalışanı 40'a yakın ülkeye ihracat süt ürünleri açısından Türkiye'nin en büyüğü haline gelmiş, Avrupa standartlarında, üretim yapan, hiçbir şeye el değmeden kusursuz raflara gelen kaliteli ürünlerin nasıl bir evreden geçtiğine birebir tanıklık ettim.

Tek kelimeyle gurur duydum. Her türlü övgüye layık Antalya'nın gururu kentimize ciddi manada katma değer kazandıran büyük bir yatırım.

Daha önce gastronomi dünyasındaki gururumuz 7 Mehmet Restoran'dan yine bu köşede söz etmiştim.

Örneğin Adopen gibi ulusal ve uluslararası arenada bizi temsil eden Antalyalıların belki de bilmediği onlarca markamız değerlerimiz var.

Antalya markası olarak bildiğimiz birçok otel ve şirket merkezlerinin İstanbul, Ankara olduğunu da hesaba katarsak, Antalya markalarının ve kente kattığı değerlerin hepimiz farkında olmalıyız.

Herhangi bir ürün tercih ederken veya hizmet satın alırken Antalya markalarına, yerel ürünlerimize sahip çıkmalıyız.

Ben fırsat buldukça yine mikrom milliyetçisi olmaya Antalya'mızın değerlerini ön plana çıkarmaya devam edeceğim.

Şimdilik esen kalın. Sağlıklı kalın.