Kültürel Değişimlerde Salgınların Rolü: Corona

24.03.2020 14:52

Kültür ve tarih yazıldıkça yaşanmaz, yaşandıkça yazılır.

Bazen bin yıl bile yetmez bir geleneği, bir alışkanlığı değiştirmeye. İnsan topluluklarının geleneklerini çevre, iklim, doğa oluşturur ve biçimlendirir. Çevrenin etkisi sofradan, giysiye, düğünden cenazeye, müzikten edebiyata kadar hayatın her alanına yansır. Toplumları birbirlerinden farklı kılan da bu olur. Alaska’yla Afrika’nın farkları, Alaskalı ve Afrikalı insandan değil o bölgelerin insanlarının hayat alışkanlıklarını biçimlendiren doğasından kaynaklanır. On binlerce yıl içinde oluşmuş ve nesiller boyu yaşamın her alanına sirayet etmiş geleneklerin değişimi de bu nedenle az zamanda olamaz. Antik zamanlara oranla şimdiki zamanda uluslararası – toplumlararası buluşma trafiğinin çok kolay ve hızlı olması nedeniyle kültürel ilişkinin ve etkileşimin hızı da artmıştır. Ülkeleri kalıcı işgal etmenin esasında askeri değil kültürel olduğunu anlayalı çok oluyor. “SoftPower”ı sonuna kadar benimseyip kullanan büyük güçler kültür emperyalizmiyle kapımıza dayanalı da çok oluyor. Çoktandır tüm dünya İngilizce konuşup bluejean giyinmekte ve hamburger tüketmektedir.

On binlerce yılda oluşmuş gelenekleri biçimlendiren doğal çevre, geleneklerin değişiminde de yine baş rolü oynayan en güçlü etkendir. Salgın hastalıklar ve diğer doğal felaketler tarih boyunca büyük kültürel değişimlere yol açmıştır. Bugünlerde yaşadığımız Corona salgını da kültürel değişim üzerinde de aktif bir rol oynamakta, kültür bilim açısından enteresan yeni örnekler oluşmaktadır. Örneğin el sıkışma, sarılıp öpüşme gibi her toplumda farklı formlarda bulunan geleneksel davranışlar Corona ile birlikte bıçak gibi kesilmiştir. Hiçbir gücün değiştiremeyeceği bin yıllık gelenek, virüs bulaşma korkusuyla ölüm tehdidiyle aniden bitmiştir. Ve her toplum bunun yerine temassız selamlaşma formlarını çoktan üretmiştir bile. Salgın sürerken kesintiye uğramış olan bu gelenekler salgın bittikten sonra da benimsenmeye devam edilebilir. Bunu zaman gösterecektir. Ama her şartta, salgın sonrasında eş-dosta aynı hevesle sarılmayacağımız kesindir. Kültürdeki bu radikal değişimi yaşatan yine doğanın kendisidir. Corona salgını sonucu soframızdaki çeşitler ve içerikler de değişmeye başlamıştır. Genel toplumsal yaklaşımlar açısından da bilime saygı ve inancın arttığı da açıkça gözlemlenmektedir. Her akşam balkonlardan alkışlanan bilimdir. Salgını önleyecek tek yolun bilimsel araştırmalardan çıkacağına ölüm korkusuyla tanık olan toplumun bilime bakışı -olumlu yönde- hızla değişmektedir. Geleneksel Türk toplumundaki dost akraba görüşmelerinin sanal ortamda çoklu görüntülü konferans buluşmalarına dönüşmüş olması da enteresandır. Bu yazı, geçen akşam eşimin, aile dostumuz olan 4 aileyle aynı anda görüntülü konferans sohbeti yapmasının ardından yazıyorum. Misafir sohbeti geleneksel alışkanlığında bu radikal değişim salt teknolojinin ilerlemesinden değil, salgının zorunlu kılmasındandır. Farkındaysanız yaşlılara saygıyı öngören geleneksel tavrımızda da büyük değişimler olmaktadır.

Bu yazıdaki kültürel değişim örneği geleneksel selamlaşma alışkanlıklarıydı. Uzaktan selamlaşma ve iletişim kurma zamanlarındayız. Uzun yazılar yerine sembollerle derdini anlatmaya başlayan dünya toplumları ortak bir modern hiyeroglifle ilişki ve anlaşma araçlarını hatta ABC’sini değiştirmektedir. 5000 yıl önce yazının ilk icadı zamanlarındaki gibiyiz. Artık emojiler hayattadır. Son çıkan emoji de nihayetinde bulaş emojisidir. Emoji kullanım yoğunluğu da her topluma göre değişiklik gösteriyor: Türkler en çok gülen yüz emojisi kullanılırken Fransızlar kalp, Ruslar öpücük ve Araplar mantar emojisini tercih etmekteler. Yani artık, geleneklerin izlerini teknolojinin ilerlemesiyle ve doğal  ve sosyal çevrenin değişimiyle yeniden biçimlenen davranışlar içerisinde arayacağız. Artık, uzaktan eğitim, ev-ofis, e-ticaret gibi yeni hayatın kuralları ve formları geçerlidir.

Varsın sarılıp öpüşmeyelim, elini kalbinin üstüne koyup gülen gözlerle başını öne eğmek de hiç de fena bir selamlaşma değil. Ya da Japonya’daki arkadaşınıza, Japoncaya çevirmek zorunda olmadığınız ellerini sallayan sağlıklı bir emoji göndermek…

Hayat değiştikçe kültür de değişmeye devam edecek …

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları