Körlüğünün arkasına sığınan zavallıdır

Değerli okurlar,

Size uzun zamandır güzel bir yazı dizisiyle seslenmek arzusundaydım. Fakat beni takip edenler gerçekçi olmayan hiçbir konuyu köşeme taşımadığımı bilirler.

Geçen gün bilinen bir gazetede yayımlanan bir yazı geçti elime.15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası TÜBİTAK'ta çalışan bir görme engelli olan Mehmet Büyüközkan adlı vatandaş, yazar Emin Çölaşana'a mektup göndermiş. Yazar da tarafsız bir üslupla bu mektubu özetlemiş köşesinde.

Malum vatandaş görme engelli olarak Boğaziçi Üniversitesi Fizik bölümünü bitirdiğini, bunları başarıyla yaptığını, fakat TÜBİTAK'taki hainlerle birlikte ceza evine gönderilince cezaevinde birinin yardımı olmadan yemek yemediğini, tuvalete bile gidemediğini, tuvalete gitmekten aciz olan bir körün terör faaliyetlerinde bulunmasının asla mümkün olamayacağını, uyurken kafasını ranzanın demirlerine çarptığını, yürümekte bile zorlandığını, böylesine meşakkatli bir durumun kendisine reva görülmesinin insanlık suçu olduğunu yazmış.

Gerçekten çok duygulandık. Bu duygularımı sizinle de paylaşmak istedim.

Hain vatandaş gerçekçi olsun diye de engelli raporunu da mektuba iliştirmiş. Raporda yüzde 71 görme engeli olduğu yazıyor. Bizim bu tür görme engel grubuna az gören dediğimizi vurgulayayım.

Sen vatana ihanet et, suçlu bulun hapse gir, sonra da 'ben zavallı bir körüm! Çıkarın beni buradan' diye ağla...

Hadi oradan! Yemezler efendim.

Bu vatanın yetiştirdiği, ekmek verdiği üst akıllar tarafından yönetilerek devletine milletine ihanet eden akılsızlardan o engelli adamın zerre kadar farkı olamaz. Nitekim adalet de gereğini yaparak onu layık olduğu yerde tutmakta.

Vatan haini olan her ne olursa olsun cezasını layıkıyla çekmelidir.

Yazarımız bu mektubu hukukçu arkadaşlarına da danışmış. Bazı hukukçular cezasını evde çekmeli derken bazıları da hak ettiği yerde bulunmasının doğru olduğunu, aksi halde böyle bir emsal karşılığında terör örgütleri engellileri suç makinesine dönüştürebileceğini söylemiş.

Bizler, bu hain adamı görme engelli bireyler olarak onur kırıcı hareketlerde bulunup engelini acziyete dönüştürdüğü için kınıyoruz. Aşağılıyoruz.

Siz ne dersiniz?