Köfteci- Midyeci meselesi ve sağlığımız…

16.04.2018 17:13

Her şeyin başı sağlıktır. 

Sağlıklı yaşam, sağlıklı nesiller, sağlıklı gelecek…

Sağlığın yerinde değilse eğer, malın mülkün, şanın şöhretin makamların ne önemi var ki? 

Son yıllarda hızla yayılan amansız hastalıkların ana sebebinin yediğimiz içtiğimiz ürünlerin sağlıksız olmasından kaynaklandığını çoğumuz biliyoruz. 

Özellikle genleri ile oynanan sebzeler, meyveler bilinçsizce yapılan ilaçlamalar neticesinde soframıza gelen birçok ürünün aslında hepimizin sağlığını göz göre göre tehdit ettiğini ben değil, işin uzmanları söylüyor. Hastaneler sözünü ettiğim hastalarla dolu. Etrafımızda da bu amansız hastalıklarla mücadele edenleri görüyoruz. Artık yaşlı genç fark etmeden birçok kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybediyor. Ancak bir türlü önlem alamıyoruz, bu sağlıksız yapının önüne geçemiyoruz.

Ülkemizde güvenli gıda konusunda yani insan sağlığını hiçe sayan ürünleri üretme ve satma konusunda ciddi sıkıntılar var. Gıda ürünlerini satan üreten mekanların denetimsizliği herkesin en çok şikayetçi olduğu konudur. Ancak bunun yanında denetimsizlikten şikayetçi oluruz ama bir taraftan da denetleyeni istemeyen, yapılan denetimleri yok sayan bu durumdan rahatsızlık duyanlar da var.

Bunun en son örneğini Antalya’daki meşhur köfteci olayında yaşadık.  Bizim de yayın grubu olarak sıkı takip ettiğimiz bu konu çok fazla sulandırıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı ekipler planlanan zaman içinde kendi sorumluluklarını yerine getiriyor. Hepimiz için hayati bir konu olan gıda ürünlerini üreten ve satan iş yerlerini denetleniyor. Denetimlerden olumsuz rapor alan kurumları da ilgili bakanlık internet sitesinde yayınlanıyor. En son aynı bakanlık Antalya’daki bazı köftecilerin ürünlerine kanatlı ve olmaması gereken bazı ürünleri karıştırdığını internet sitesinden ilan etti. Bizlerde bunları haberleştirdik.   

İşte olanlar oldu. Vay efendim kıyma makinesinde önce kanatlı köfte çekilmişte, sonra kırmızı et kıyması çekildiği için yüzde birin altında bir oran kanatlı görünmüş. Tabi canım bakanlık yetkilileri hiç bu işten anlamıyor ya da köftecilerle derdi var. Onun için bu raporları Antalya markası köftecileri karalamak için kasti olarak yayınlıyor(!) Yapmayın, güldürmeyin kendinize. Listede adı geçen firmalrın çoğu kanatlı et türü ürünü de satılmıyor.  Ben tartışmayı yeniden alevlendirmek adına bunları yazmıyorum. Eğer bakanlık kasıtlı olarak bunu yayınladıysa yere göğe sıdıramadığımız köfteciler ve onların savunucu seçilmişler ilgili bakanlık hakkında suç duruyurusuda bulunmuş mudur? Var mı açılmış bir dava? Varsa bize de gönderin ki bunu da haber yapalım.

Halkın sağlığını hiçe sayarcasına yine halkın oyları ile siyaset yapan bazı seçilmişler, esnaf temsilcileri adeta köftecilere koşarak bakanlığın raporunu yalanlarcasına köfte piyaz yiyip, adeta olumsuzluğa sahip çıktılar. Köfte yiyerek poz verenleri görünce, bir zamanlar Çernobil faciası sonrası çaydaki radyasyonun tehlikeli olmadığını kanıtlamak için kameralar önünde çay içen eski bakan Cahit Aral gözümün önüne geldi. Şu anda Karadeniz bölgesinde binlerce insan kanser hastası hatta malum bakanında kanserden vefaat ettiği biliniyor. Kimse örnekleri yanlış değerlendirmesin köfteler zehirli,kensorejen demiyoruz. Ancak bu tür doğrudan insan sağlığını ilgilendiren mevzular asla müsamaha göstermeye gelmez. Köftecileri suçlamak için bunları yazmıyorum. Köftecileri siyasi çıkarlarına kullannanların yaptığı yanlışı gündeme getirmek için yazıyorum.

“Denetlenmiyor” diyoruz, denetleyeni de istemiyoruz.Raporları yok sayıyoruz.

Çok garip değil mi?

Sonra da hileli köfteci kervanına küflü pis ortamlarda üretilen midyeler katılıyor. Böyle devam edersek dahası da gelecektir.  

İddia ediyorum birçok gıda üreten satan mekanların üretim yerlerinde, mutfaklarda farelerin, böceklerin cirit attığını göreceksiniz.  Köftecilere koşarak pişkin pişkin bakışlarla poz verip şov yapanlar sıkıyorsa alsın yanına gazetecileri çıksın denetimlere bakın neler göreceksiniz. 

Yapmayın, etmeyin beyler. Halkın sağlığını hiçe saymayın. Biz kimseyi suçlamıyoruz. Kaynağımız hamasi sözler değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlığıdır. Biz bu konuda üzerimize düşen sorumlu yayıncılık görevimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.

Sağlıklı mutlu bir yaşam dilerim.

Esen kalın. 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları