Kireç Tutuyoruz

19.08.2016 12:00

‘Kireçten bir yalnızlığın sarıp sarmaladığı günlerden geçiyoruz´ dedi hemen yanımdan geçen iki genç. Hararetle ve heyecanla gündemi kendi algıladıklarıyla konuşuyorlardı işte... Yolda yürürken ya da bir kahve molasında yanınızdakilerden duyduklarınızı, kulağınıza takılanları gün sonu bir araya getirdiğiniz oldu mu? Ya da rüyanızda bu diyaloğun devam ettiği…

Bitmeyen savaşlar coğrafyasında yaşarken bu diyaloglar uyanıkken, uyumaya çalışırken akıp gidiyor, bitmiyor. Uyurken diyemiyorum çünkü uzundur uykunun en derin hali REM ile görüşemiyorum. Aramız bayağı açıldı.

Büyük mücadeleler vererek kazanılan şanlı bağımsızlığımızın ardından 93 yıl geçti. Cumhuriyetimizin bu sonsuz yolculuğunda, maalesef çok sayıda iç çatışma yaşandı, yaşanıyor. İçte terör olayları, darbeler, katliamlar bitmezken ülkem dışarıda da özellikle komşularının yaşadığı savaşta maalesef abluka altında…  Kireçten bir yalnızlıkla çocuklarımıza mutlu ve aydınlık bir gelecek adına mücadele vermeye devam ediyoruz.

Doğadan/ doğaldan yana olan Anadolu insanı işte bu kireçli suda yaşamını sürdürmeye çalışıyor.  İyi arıtılmamış su kireç tutar, kireç de kimyasal maddeler olmadan kolay kolay çıkmaz. Tuz ruhu bir yere kadar… Yıllarca bu kireçten arınmak istedik, sabrettik, direndik… Sonsuza dek direneceğiz ama uykularımız artık kaçmasa ya…

Evlatlarını vatan görevine uğurlayan anneler, kızancıklarını terör belasına feda ettiler, hiçbir bağlantısı yokken patlayan bombalarla yaşamını yitiren vatandaşlarımız pisi pisine gittiler, en çok da çocuklarımız yara aldı, alıyor ve çocuklar üzerine kurulan bu senaryo bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz günlerde kanlı savaşının 5. yılına giren kapı komşumuz Suriye’den yine çocuklarımızın kahreden görüntüleri düştü yüreklerimize. Halepçe’de çocukların yaşam mücadelesinin en dikkat çeken bakışıydı belki de Ümran Bebek’ten dünyaya yayılan. Her ne kadar fotoğrafın arkasında farklı politik kaygılar da olsa, bir çocuk gülüşü, bir çocuk nefesi, aydınlık bir gelecek umudu için savaşa geçit vermeyelim. Dört yanımız kan gölü iken bunlara gözlerini kapayanlara ya da çocukları hedef alanlara, tepkisiz kalanlara soruyorum: Uykunuz kaçmıyor mu? Bir yanımız kireç tutarken bir yanımız nasıl fide verecek?

Sevgi ve barışla kalın.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları