İçimizden biri
25.02.2021 09:59Değerli Okurlarım,
Kışın tüm soğukluğunu hissettirdiği şubatın son günlerinde içimizi ısıtacak güzel haberlere o kadar ihtiyacımız var ki! Her birimiz bir güzel haber peşinde savrulup gidiyoruz. Salgının seyrinin normale dönmesi, işimize gücümüze kavuşma arzusu, bunaltıcı ev yaşamına renk katmak, bu bağlamda çeşitli aktiviteler yapabilmek için uğraşıyoruz çoğumuz.
Kimimiz okul açılsın istiyor, kimimiz yaz gelsin, kimimiz de “Ben böyle iyiyim” diyor. Bundan iyisi can sağlığı elbet. Kendisini her şeye rağmen iyi hisseden dostlar en şanslılarımız. Zira kafamıza taktığımız sorunların çözümü kafaya takmak ve kendimizi üzmekle hallolmuyor. Öyle olsaydı engelliler olarak takardık kafamıza tüm sorunlarımızı, çözdükçe çıkarırdık kafamızdan. Hayatla alakalı olmak, her şeye rağmen bir şeyler üretmek, birilerine fayda sağlayacak bir girişimde bulunmak bu dönemde yapılabilecek en güzel şey değil mi?
İşte öyle düşünen ve üreten bir görme engelli gence ayırdık bu haftamızı.
Aslen Diyarbakırlı olan Mert Yakıştır, 2002 yılında üç çocuklu bir ailenin en büyük oğlu olarak dünyaya geliyor.
Çocuk doğuştan görme engelli. Aile araştırıyor, ve okuyabileceğine kanaat getiriyor Mert’in. Mert İlk ve orta okulu engelsiz akranlarıyla birlikte başarıyla tamamlıyor. Tabii her çocuk gibi. Yaramaz, heyecanlı, aktif… Asla silik, hayata küsmüş, köşesinde oturan, yemek verince yiyen, doyunca kalkan bir çocuk olmuyor. Daima akranları gibi koşuyor, düşüyor, bir çocuk ne yaşarsa aynısını hatta hırslanıp çok daha fazlasını yaşıyor.
Görme engelli olduğunu çevresi dayatıyor ona. “Yapma, düşersin, zarar görürsün” sözlerini hiç dikkate almıyor. Deniyor, yapacağını yapıyor, başına gelenlere göre tedbirini kendi alıyor.
Mert’in teknolojiyle tanışması ortaokul yıllarına dayanıyor. Bilgisayarın görme engelliler için üretilen konuşan programına merak salıyor. Özellikle internet sitelerinin yapısı, algoritması, çok ilgisini çekiyor. Bu konuda kendisini geliştirmek için araştırmalar yapıyor. Denemekten hiç korkmuyor. Gerektiğinde bilenlere soruyor.
Öyle haberlerde okuduğunuz bilmem kaç numarayı ezberinde tutabilen, bir gördüğünün adını unutmayan, gelen kişileri ayak sesinden tanıyan falan bir engelli çocuk değil Mert. Böyle şeyler yazacağımı bekleyenler yanılıyorlar. Gayet her çocuk gibi. Derslere ilgisi teknolojiden çok daha az. Başarısı teknolojiye kayıyor. Bir karar alıyor: “Ben meslek lisesi bilişim bölümü okuyacağım” diyor. O güne kadar meslek liselerinde uygulamalı bilişim bölümü okuyan görme engelli yok. En büyük desteği ailesinden alıyor. Ailesi her koşulda yanında oluyor, destekliyor Mert’i. Hiçbir zaman “oğlum yapamazsın, sana göre değil, gel sen Anadolu lisesi oku” demiyor.
Danışılıyor, soruluyor ve Mert Antalya’daki Hızır Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kayıt yaptırıyor. Hayallerine bir adım daha yaklaşıyor Mert. İstediği lisede, istediği bölümde okuyor. Her günü bir öncekinden daha verimli geçmeye başlıyor.
11. sınıfta Özgecan Aslan Gençlik Merkezi ile tanışıyor. Bildiklerini aktarabileceği bir gençlik kitlesini emanet ediyorlar Mert’e. Mesleğe yeni atanan öğretmenlerin ilk anda korkuyla hitap ettikleri kitleye mert daha 16 yaşındayken hitap etmeye başlıyor. 5, 10 derken 15-20 öğrencisi oluyor Mert’in. Yine özgüveniyle tek başına bilişim alanında bildiklerini kendisinden küçük engelsiz kardeşlerine anlatmaya başlıyor.
Gençlik merkezinde çalıştığı süre boyunca birçok projede Mert’e de yer veriliyor. Kendisine verilen değerin farkında olan Mert, kendini geliştirmeye devam ediyor. 19 Mayıs 2020’de gençlik buluşmalarında Antalya gençliğini Mert temsil ediyor ve Cumhurbaşkanımızla online sohbet etme şansı buluyor.
2020 yılında üniversite sınavına giriyor Mert. Coğrafya dersine de ilgisi var. Görme engellilerin harita bilgisi içerdiğinden seçmekte zorlandıkları coğrafya bölümüne kayıt yaptırarak bir ilki daha başarmak istiyor ve Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya bölümünü kazanıyor.
Pandemi nedeniyle üniversitedeki derslerin uzaktan olmasını da fırsat bilerek bilişim alanındaki çalışmalarına devam eden Mert, görme engelli bireylerin sosyal mesafeye karşı sıkıntılar yaşadığını fark ediyor ve bir akıllı rozet tasarlıyor. Geçtiğimiz haftalarda ulusal basında geniş yer bulan bu rozet yakaya takılarak kullanılıyor. 1.5 metre yakınlaşıldığında üzerindeki sensör aracılığıyla sosyal mesafe uyarısı yapıyor. Mert bu projeyle Hem görme engellileri bastonla kontrol edilemeyen cisimlere karşı korumak hem de günümüzde sosyal mesafenin gerekliliğine yönelik farkındalık oluşturmak olmak üzere iki farklı amaç üzerine başarı sağlıyor.
Gençlik Spor Bakanlığı'ndan alınan bütçe ile bu akıllı rozetten 100 adet üretilerek görme engelli bireylere ücretsiz dağıtılması amaçlanıyor.
Proje çok beğeniliyor. Gençlik Spor Bakanlığı yetkilileri Antalya’ya gelerek tasarımı yerinde inceliyor. Bu yıl dördüncüsü İstanbul’da Düzenlenecek olan Tekno Fest’e aday projelerden biri olarak görülüyor. Böylece Mert’in bu kendi için küçük, insanlık için büyük adımı ulusal değer kazanmış oluyor.
Hikaye gerçekten hoş. Keşke engellilere maaş vermek yerine başka bir deyişle balık vermek yerine balık tutmasını öğretebilsek. Kim bilir daha nice Mertler çıkaracağız.
Yolun açık olsun Mert. Daha nice başarılarını duymak ve paylaşabilmek dileğiyle….
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
- Eyvah, yarın sınav var05.06.2021
- Çanakkale cephesi ve yemek listesi efsanesi18.03.2021
- Virüs salgınıyla bir nesil kayboldu mu?05.03.2021 Tümünü Gör
İsmail dedi ki;
2021-02-25 10:38:33
Görme engelli bir öğretmen olarak öğrencimizi yürekten kutluyorum.Bu tür hikayeler toplumumuzun görme engelliye yönelik bakışını olumlu yönde değiştirmesi adına son derece önemli.