Hangi aile babası cennete girer

29.09.2021 14:26

Televizyonda iki haber izledim.

Birisi Avusturya’dan.

Üç yaşında otizmli çocuğu kaybolan ailenin, çocukları bulunduktan sonraki sevinçlerini görmeliydiniz. İkincisi bizim ülkemizden.

12 yaşındaki kız çocuğu evlenmeye zorlanıyor, kabul etmeyince babası tarafından yakılıyor.

İkinci bir baba hem eşini hem 3 yaşındaki çocuğunu kolonya döküp yakıyor.

Şimdi sormak lazım güzide kurumumuza.!!

Birinci aile Müslüman değil.

Kızını yakan, eşini yakan babalar ise Müslüman. [Öyle diyorlar]

Ahiret günü Cennete, kızını yakan sözde Müslüman babalar mı, Avusturyalı aile mi girecek?

AŞI OLMAMAK KİŞİSEL BİR HAK DEĞİL

Süt içtiği için, peynir yediği için rahatsızlanan, çam ağacının polenlerinden rahatsızlanıp hastanelik olan insan gördüm. [Allerji]

Daha çok benzerini sayabiliriz.

Onun içindir ki aşı dolayısıyla da sıkıntı yaşayan insanlar, risk taşıyanlar belli bir süre sağlık merkezinde bekletilir. Şu anda salgın hastalık dünyayı sarmış durumda.

Bilim adamları, bu salgının bitirilmesi için temizlik ve maskenin çok önemli olduğunu, çıkar yolun ise aşıdan geçtiğini söylüyor.

Doğru olduğunu da aşı sonrası sağlık çalışanlarındaki durum bunu açık olarak gösteriyor.

Bazı insanlar ise aşıya karşı çıkıyor gösteri bile düzenlemişler.

Çok dikkatimi çekti.

Siyahlar içindeki bir kadının elindeki pankartta benim bedenim benim kararım yazılı.

Yani diyor ki, ben bedenimi istediğim şekilde kullanırım ister yaşamayı seçerim ister ölmeyi seçerim diyor, bunu söylerken başkasının ölümüne de sebep olma hakkım var dediğinin farkında bile değil, bunu düşünemiyor.

Aşı karşıtlarının tamamına yakınının, kendilerini daha inançlı gören iddia eden kişilerden oluştuğunu da görüyoruz.

Bir erkek diyor ki;

Allah’ın takdiri, ben aşı olmayacağım diyor ama ne ilginç ki devamında, ben kalp ameliyatı oldum, bay-pas oldum diyor.

Peki neden ameliyat oldun, neden ilaç kullandın demek gerekiyor, çocukluğunda 13 farklı aşı da olmuş ancak bunu anlamaları da mümkün değil, cehalet ön planda çünkü.

Aslında gerçek anlamda inançlı olmadıkları hurafelerle yoğrulmuş oldukları anlaşılıyor.

Neden mi?

Birincisi dinimizde intihar etmenin kabul edilmez bir eylem olduğunu bilmiyorlar.

İkincisi, aşıyı reddetmek suretiyle başkalarının hayatını tehlikeye attıklarını, özgürlüğün başkalarının özgürlük alanı ile sınırlı olduğunu dahi düşünemiyorlar.

Üçüncüsü, Allah’ın takdiri elbette ama tedbir alınmasının da yüce rabbimizin emri olduğunu bilmiyorlar.

Garip olanı ise, Allah’ın takdiri diye aşıyı reddeden kişinin ameliyat olduğu ve ilaç kullandığın da anlaşılıyor, bu uygulamayla da kendi kendilerini yalanlıyorlar ve cehaletleri ortaya çıkıyor. Yetkili idare yöneticileri ise aşı karşıtlarına aşıyı reddedenlere oldukça toleranslı yaklaşıyorlar.

Oysa aşıyı zorunluluk dışında reddedenlerin tamamen toplumdan hatta ailesinden soyutlanması gerekiyor.

Bu hem yasal hem aşı olan vatandaşlara saygının gereğidir.

Öte yandan bu tedbirlerin alınmasını sağlayacak yeterli yasal düzenleme de var.

Çünkü; Salgın hastalık bir mücbir sebep, mücbir sebep anında alınacak tedbirlerin, illaki temel yasal hükümlere uyması gerekmiyor.

Yargı mercii dahi olaya yanlış yaklaşıyor ki bu daha vahim.

Diyanet bu konuda neden etkili söylem içinde değil onu da anlamış değilim.!!

Hadi hayırlısı.

 

Yorumlar

Erdal yeşil dedi ki;

2021-10-04 12:04:55

Teşekkür ederim harika bir yazı

Yusuf balcı dedi ki;

2021-10-04 08:07:25

Teşekkürker çok güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık dostum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Yorum Yap

    Yazarın Diğer Yazıları