Engelsiz turizm falan diyoruz ama

Değerli Okurlarım,

  Kocaman bir tatilin ilk pazartesi gününden selamlar hepinize. Kurban bayramı bereketiyle geliyor şükür. Hükümetimizin turizmi canlandırmak maksadıyla vatandaşına verdiği bu on günlük tatili değerlendirmek isteyenler çoktan yollara döküldü bile.  İş stresini atmak isteyenlerin turizm kentlerine yoğun ilgi gösterdiklerini basınımızdan okuyor, sevdiklerimizin tatil planlarına tanık oluyoruz. 

Engelli arkadaşlarımızın da erişilebilir tatil yapmak için “engelsiz turizm” başlığı altında tatil arayışı içinde olduklarını ve farklı çevreler tarafından  yönlendirildiklerini bilmekteyiz.  

Şimdi bırakalım bu “engelsiz turizm” işlerini bir kenara da turizm sektörünün dolandırıcı şebekelerin elinde olduklarını gözler önüne serelim istedim bu hafta.

Otel sayılarının oldukça fazla olduğu kentimizde buna bağlı olarak adına şirket diyen yüzlerce acenta da kol geziyor. Aylar öncesinden planlayıp ücretini ödeyerek yaptığınız planlarınız size aldatıcı fotoğraflarla gösterilen otellerle renklendiriliyor.

Görme engelli üç arkadaşımın geçtiğimiz haftalarda başına gelen bir hadise beni bu yazıyı yazmaya itti.

 İzmir ve Konya’da öğretmenlik yapan arkadaşlarım aylar önceden ücretlerini ödeyerek Manavgat ilçemizde bir otel ayarladılar. Biner Türk Lirası ödeyerek tatillerini bir hafta olarak planladılar.

  Yanlarında engelsiz arkadaşlarıyla birlikte Manavgat’a geldiklerinde kendileri için ayarlanan otelin rutubetli,  yemeklerinin yenilemez düzeyde kötü, yatak ve çarşaflarının pislik içinde olduklarına şahit oldular. Otelde bir saat bile kalamadan ayrılmak zorunda kaldılar.

Klimasının su akıttığı odaları olan otelin personelinin konuyla ilgili hiçbir değişiklik yapılamayacağı sorumluluğun tur şirketinde olduğunu, sözleşmelerin acenta ile yapıldığını vurgulamışlar.

Bahsi geçen acentalar öyle bir sözleşme yapıyorlar ki paranızı iade etmeleri mümkün değil. Oteli beğenmeyen müşterilerin başka bir otele nakledilebileceklerini garanti altına alıyorlar. Fakat nakil yapılan otellerin de ilk otelden bir farkı olmuyor. 

Tüketici hakem heyetleri de bu konuda yetersiz kalıyor maalesef. Arkadaşlarım hukuk mücadelesini sürdürmeye devam ediyorlar. Fakat bir sonuca ulaşacaklarından umutlu değiller.

 Bizim turizmi engelsizleştirmekten önce daha büyük sorunlarımız olduğu aşikar. Her şeyden önce insanların emekleriyle kazandıkları paraları doğru şekilde harcamaları için böyle dolandırıcı acentaların ivedilikle tespit edilip kapatılması gerekiyor. Hizmet koşulları ve personeli yetersiz olan otellerin derhal denetim altına alınması gerekiyor. Aksi halde turizmden beklentilerimiz boşunadır.

Demesi benden, değerlendirmesi sizden…