Dünden bugüne Antalya turizmi

13.07.2020 16:56

Rahmetli Babamdan dinlediğim kadarı ile Cumhuriyet’ten sonra ANTALYA’da açılan ilk otel 1932’de Tophane Meydanı’na yapılan PARK OTELİ'dir…

PANSİYONCULUK 1960’lı yıllarda KALEİÇİ’nde başlamıştır…

Çocukluk yıllarımdı, o yıllarda, Tophane'de BÜYÜK OTEL, Şarampol’de de küçük şehir otelleri vardı.

Hiç unutmam, bir bayram arifesinde ERCAN (EVREN) Abimin arkadaşları gelecek ve kalabalık bir grup olduğu için kalacakları yer yok… Anneme rica etti, "Einizden birkaç odayı pansiyon olarak verir misiniz?" diye.

Nur içinde yatsın, annem çok titiz bir kadın… Ev yemeklerinin ve baklava ile sarı burmasının lezzeti tüm dostları tarafından iyi bilinir…

Üç günlük bir hazırlıkla, ev pansiyon oldu… Konuklar geldi, bembeyaz çarşaflar, nefis kahvaltılar, akşamları muhteşem yemekler… Gelenlerle nerede ise akraba olduk…

ERCAN Abim daha sonra ANTALYA MOTEL ve LARA OTELİ açarak ANTALYA turizmine önemli hizmetlerde bulunmuştur…

Bizler o yıllarda, okulda yeni öğrendiğimiz birkaç İngilizce kelimeyi konuşabilmek için Sevgili HÜSEYİN (ÇİMRİN ) Abimin gezdirdiği turist gruplarının peşlerine takılırdık…

Keşke KALEİÇİ hep öyle kalsaydı, diğer Avrupa'daki tarihi kentlerde olduğu gibi, mülk sahipleri kendi evlerini, pansiyon olarak kendileri işletmeye açsaydı, bunun devletimiz KALEİÇİ’ndeki mülk sahiplerine imkan tanısaydı...

1960’LI YILLARDA BASIN-YAYIN VE TURİZM BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLİRDİ…

1963 yılında, Rahmetli YAŞAR (SOBUTAY) Abim, ALANYA’ ya turist kafilesi götürmüş, buraya GAVUR giremez diye taşlanmıştı…

1968-69 yıllarına gelindiğinde ALANYA 2000 yatak kapasitesine doğru uzanınca, Türkiye’nin en büyük turizm merkezi diye konuşulmaya başlamıştı, YAŞAR ABİM ve kafilesini taşlayan ALANYA bugün bir TURİZM KENTİDİR

1967’de KAŞ’a karayolundan gitmek çok zordu… Gitseniz de kalacak yer yoktu…

Daha da geriye gidersek, Antalya’nın ilk plajı KALEİÇİ’nde 30’lu yıllardan beri kullanılan MERMERLİ PLAJI'dır.

Antalya’da Cumhuriyet’le birlikte hareketlenen iç turizmdeki dalgalanmaların yıldan yıla büyüyerek kenti turizmin başkenti haline getirmesindeki ilk gelişme 1922 yılında Rahmetli FİKRİ ERTEN’in büyük gayretleri ile açılan ANTALYA MÜZESİ’dir…

HÜSEYİN ÇİMRİN Abimin araştırmalarından, “ANTALYA TURİZMİ ile ilgili olarak, 1940’lı yıllarda VALİ HAŞİM İŞÇAN’ın gayretleri ile şehre turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin getirilmeye çalışıldığını, kara ulaşım ağının geliştirilmesinin yanında plajların, KARAALİOĞLU PARKI gibi yeşil alanların, ATATÜRK, ŞARAMPOL, ALİ ÇETİNKAYA, YENİKAPI gibi cadde düzenlemelerinin bu dönemde yapıldığı 40’ların son döneminde ANTALYA TANITMA VE TURİZM DERNEĞİ kurulmasıyla başlayan tanıtım faaliyetleri ve organizasyonlara bağlı olarak, 1950’de devlet kararıyla ANTALYA, Türkiye’de birinci mıntıka içine alınarak 1 ve 4 yıllık iki plan hazırlandığını, ANTALYA’nın turizm amaçlı ilk otelinin 1958’de 42 oda ve 72 yatakla açılan TERAS OTEL olduğunu” öğreniyoruz…

ANTALYA 1969 YILINDA SAHİL KASABASI GÖRÜNÜMÜNDEN UZAKLAŞMAYA BAŞLAMIŞTIR…

ANTALYA’ya gelen turist sayısı 50’lerin sonuna kadar sınırlı kalmıştır. 1954 yılında 97, 1955’de 11, 1956’da 24 ve 1958 yılının sonu itibari ile 208 turist, 26 Nisan 1960 tarihinde ise İngiltere’nin tanınmış simalarından oluşan 380 kişilik bir turist kafilesi, deniz yollarının ANKARA VAPURU ile ANTALYA’ya gelmiştir…

ANTALYA, 1969’da “Turizm Gelişme Bölgesi” ilan edilmesi ve 70’li yıllarda TÜNEKTEPE, SAKLIKENT, KARAYOLLARI PARKI, TALYA OTELİ gibi birçok Turizm Gelişim Projesi’nin hayata geçirilmesiyle birlikte küçük bir sahil kasabası görünümünden uzaklaşmıştır.

GÜNDEN GÜNE YÜKSELİŞ

Turizm ve Tanıtma Bakanlığı tarafından 1973’te ANTALYA MASTER PLANI ve TURİZM NAZIM İMAR PLANI hazırlandı. 1980’de YENİ HAVAALANI, Ankara - İstanbul bağlantısını sağlayan E-24 Karayolu, KEMER, FİNİKE, KAŞ Karayolları ve LİMAN hizmete açıldı. Şehirde festivaller, panayırlar, fuarlar ve tiyatro gösterileri gibi birçok etkinlik düzenlendi.

Charter uçak seferleri ile desteklenen turizm faaliyetleriyle 1980’de ANTALYA’ya gelen turist sayısı 5 bin civarına yaklaştı.

1970’lerde bürokrasi engelinden sıkılıp ANTALYA’dan ayrılan TUI, NECKERMANN gibi Avrupalı seyahat acenteleri 83’teki yatırımların ardından ANTALYA’ya tekrar tur düzenlemeye başladı.

Turist sayısı, 1990’da 826 bin 27’ye ve 1999’da 1 milyon 824 bin 406’e yükseldi. TÜRKİYE’nin nüfusu en hızlı artan ili ANTALYA’da 1993’te yaşanan terör olayı neticesinde bir yıllık bir gerileme olduysa da sonrasında yükseliş devam etti.

Medeniyetlere ev sahipliği yaptıktan sonra Cumhuriyet’in ilk yıllarında LİMAN ve KALEİÇİ’nin civarında kurulmuş mahallelerden oluşan küçük bir sahil kasabası görünümündeki Antalya şehri bu gün dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biri oldu.

BUGÜN ANTALYA TURİZMİN BAŞKENTİ…

Turizm İl Müdürü Değerli Dostum İBRAHİM ACAR’IN çok değerli ve çok kapsamlı çalışması olan “ İL KÜLTÜR TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ”nün Haziran 2020 Çalışmasını incelediğimde, 2000 yılından bu güne tüm turizm verilerini o kadar güzel hazırlamışlar ki; yıllara göre ziyaretçi dağılımı ve milliyetleri, Belgeli Konaklama Tesisleri'nin tür ve sınıflarına göre dağılımı, bu tesislerin yatak kapasiteleri ve Türk turizmindeki payları, bu tesislerde ki geceleme istatistikleri, Turizm Seyahat Acentaları, Profesyonel Turizm Rehberleri'nin yabancı dil dağılımı, Müze ve Ören yerleri istatistikleri, Sit alanları ve Taşınmaz Kültür Varlıkları, Kongre Turizmi, Golf Turizmi, Futbol Turizmi, Mavi Bayrak Ödülleri, Antalya İstihdam verileri gibi daha bir çok konuda tüm bilgilere detaylı bir şekilde ulaşmak mümkün…

Değerli çalışmalarından ötürü Turizm İl Müdürü Sayın İBRAHİM ACAR ve ekibini kutluyorum…

Bu kadar güzel hazırlanmış bir veri tablosundan sonra, bu verileri okuyabilmek çok önemli… Veriler doğru okunup değerlendirilirse, bütüncül anlamda hareket edilen bir PAZARLAMA ve SATIŞ MODELİ oluşması gerekliliği ortaya çıkıyor…

ANTALYA SADECE DENİZ KUM VE GÜNEŞ DEĞİLDİR…

2019 yılında ANTALYA’ya 192 farklı ülkeden gelen 15.644.108 ziyaretçinin, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ayları toplamının 2.144.898 ziyaretçi olduğunu, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında gelen ziyaretçi sayısı toplamının 13.135.878olduğunu görüyoruz…

Tesis sayımız 883, oda sayımız 233.322, yatak sayımız 503.562.

Ülkemizde ki tesis sayısı 4.761, oda sayısı 567.781, yatak sayısı 1.173.193.

Ülkemizde ki Tesis sayısının % 18,55’ine, Oda sayısının % 41,83’üne, Yatak Sayısının da % 42, 92 sine sahip ANTALYA’da aylara göre gelen ziyaretçi dağılımına bakıldığında sadece altı ay DENİZ, KUM VE GÜNEŞ’in pazarlandığını görüyoruz…

Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarında, 660 kilometrelik sahilimizde denize sıfır renkli parsellerde bulunan otelleri pazarlıyoruz ve 13.135.878 ziyaretçiye ulaşıyoruz …

Diğer altı aylık kış döneminde 2.144.898 ziyaretçi ile PAZARLAMA ve SATIŞ MODELİMİZİN hatalı olduğu ortaya çıkıyor…

ELİNDE İYİ BİR HİKAYE VARSA TÜM KAPILARI ÇALABİLİRSİN…

Elimizde öylesine güzel hikayeler var ki…

Mimarisi yanında mermer heykeltıraşlığıyla da ünlü, Anadolu’nun en iyi korunmuş stadyumlarından birinin yer aldığı, Agorası, değişik planlı mekânlarıyla PERGE ANTİK KENTİ

Günümüzden 1800 yıl önce, PERGE kentini üç dönem üst üste yöneten PERGE'nin kızı, Dünyanın ilk  kadın Belediye Başkanı PLANCİA MAGNA

Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları, ender sahillerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahip, APOLLON’un önemli bir kehanet merkezi olarak ün yapmış, aynı zamanda ANADOLU’dan ROMA’ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir liman olan, PATARA ANTİK KENTİ…

PATARA Antik Kenti'ndeki DÜNYANIN İLK MECLİS BİNASI olarak kabul edilen ve kullanım hakkı TBMM'de bulunan LİKYA BİRLİĞİ MECLİS BİNASI

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ANTALYA’nın KAŞ ilçesindeki XANTHOSANTİK KENTİ, topraklarının hürriyeti uğruna kanlarının son damlasına kadar savaşıp, düşmana teslim olmayı düşünmeyen insanların hüzünlü hikayesi…

İSKENDER’in orduları ile altı ay boyunca savaşıp elde edemediği, huzur veren ve el değmemiş bir görünüme, içerisinde barındırdığı kaplıcaları nedeniyle, milli park kapsamında bulunan, yıllar içerisinde çevresini saran doğal bitki örtüsü, sık çam ormanları ile saklı bir yere dönüşmüş durumda olan ANTİK KENTTERMESSOS

M.Ö. 10. yüzyılda AKALAR tarafından kurulmuş ve antik devrin zengin kentlerinden biri olan,  Tiyatrosu M.S. 2. yüzyılda ROMAlılar tarafından inşa edilmiş ve hala ilk günkü gibi ayakta olan ASPENDOS ANTİK KENTİ

HELENİSTİK, ROMA, BİZANS dönemlerine ait, doğudan batıya doğru hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alan, kentin birkaç kilometre güneybatısında da Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkan OLİMPOS ANTİK KENTİ.

DEMRE'de aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuş, LİKYA DÖNEMİ KAYA MEZARLARI, ROMA DÖNEMİ TİYATROSU ve BİZANSMEZARLARI,AZİZ NİKOLAOS KİLİSESİ (Noel Baba)ni barındıran MYRA ANTİK KENTİ….

İ.Ö. 7.yy.da RODOS’lu kolonistlerce kurulduğu söylenen, üç limana sahip, anıtsal yapı su kemerleri, şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısı günümüze kadar gelebilmiş, özellikle küçük hamam kalıntıları Roma hamamının ısıtma sistemi hakkında bilgiler veren PHASELİS ANTİK KENTİ…

TARİHİ TİYATROSU, hemen kumsalın yanında uzanan tarihi kalıntıları, APOLLON TAPINAĞI, Büyük İhtişamlı KENT KAPISI, HAMAMLARI, AGORASI, ESKİ EVLERİ ve MÜZESİ ile tarihi en ince ayrıntılarına kadar yaşatan PAMFİLYA’nın en önemli liman kenti olan SİDE ANTİK KENTİ

Etrafını saran surlarda kullanılan taş bloklarının bir kısmı antik yazıtlarla süslenmiş, üç medeniyeti 100 metre ara ile görebileceğiniz HESAPÇI SOKAK, HIDIRLIK KULESİ, YİVLİ MİNARE, KESİK MİNARE, KARATAY MEDRESESİ, TEKELİ MEHMET PAŞA CAMİİ, İSKELE CAMİİ, KEYHÜSREV MEDRESESİ, MEVLEVİHANE, ZİNCİRKIRAN TÜRBESİve her biri ayrı bir hikayeye sahip KALEİÇİ EVLERİ ile yaklaşık 2700 yaşında bir şehir, TARİHİ KALEİÇİ

HİKAYELER KENTİ ANTALYAMDA KÜLTÜRÜ DEĞİL SADECE DENİZ, KUM VE GÜNEŞİ PAZARLIYORUZ…

Bu kadar çok hikaye varken, İL KÜLTÜR TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ” nün 2020 verilerine göre tüm ÖREN YERLERİNİ, daha açık bir söylemle, yukardaki hikayesi olan ANTİK KENTLERİ ziyaret eden kişi sayısı 3.006.292'dir…

FRANSA'nın başkenti PARİS'teki LOUVRE MÜZESİNİ, 2019'da 9,6 milyonkişi ziyaret etmiştir…

Dünyanın belki de en iyi müzelerinden biri olan ANTALYA MÜZESİNİ 174.878 kişi ziyaret etmiştir…

VENEDİK’te SAN MARCO MEYDANI'nı yaklaşık 30 milyon kişi ziyaret etmektedir…

TARİHİ KALEİÇİ’ni yaklaşık bir milyon kişi ziyaret etmiştir…

NE KADAR ÜZÜCÜ DEĞİL Mİ ?

SALZBURG Mozart’ın doğduğu şehirdir… Hikayesi Müziktir…

VENEDİK Gondollar şehridir, hikayesi karnavallar, festivallerdir…

PARİS’in hikayesi, Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre Dam Katedrali, ChampsElysees Caddesi'nde şekillenir…

Altın Şehir, Masal Şehir, Şehirlerin Anası gibi lakapları olan güzel şehir PRAG, gece hayatı, katedralleri ve müzeleri ile ayrı bir hikaye yazar…

ANTALYA’mız hem tarih, hem de coğrafya olarak o kadar çok hikaye ye sahip ki…

ANTALYA’DAN BAŞKA BU KADAR ÇOK HİKAYE Yİ BARINDIRAN BİR DOĞAL MÜZE DÜNYADA YOK…

Dünyanın sayılı bir coğrafyasında, yine dünyanın en önemli tarihi hazinesinin üzerinde oturmamıza rağmen o VİZYONU OLUŞTURAMAMANIN SIKINTISINI YAŞIYORUZ

Bu coğrafya da gördünüz her taşın bir hikayesi vardır…

Her taşı sanatla işlenmiş bir KÜLTÜRÜ barındıran ANTALYA’da, hem geçmişi, hem bugünü, hem de geleceği sergileyen evrensel değerleri ortaya koyan, SANATA ve KÜLTÜRE dayalı bir PAZARLAMA VİZYONUNUN mutlaka oluşturulması gerektiğine inanıyorum…

Evet Ülkede TURİZM dahil her sektör PANDEMİ’den çok fazla etkilendi…

Fakat şöyle bir geriye giderseniz ülkemizde her iki yılda bir TURİZM mutlaka bir PANDEMİ YAŞIYOR…

Bunun adını TERÖR deyin, DEPREM deyin, komşulardaki hareketlilik deyin, global kriz deyin, TURİZMİN LEBLEBİDEN NEM KAPAN BİR GÖRÜNTÜSÜ VAR…

Bu nedenledir ki TURİZM sadece ANTALYA da değil ÜLKEMİZDE beş, on ve elli yıllık planları yapılması gereken bir sektör haline gelmiştir…

UNUTMAYALIM Kİ…

HİÇ BİR MAVİ AKDENİZ’DEN DAHA GÜZEL,

HİÇ BİR MÜZE ANTALYA’DAN DAHA BÜYÜK VE DAHA DOĞAL DEĞİLDİR…

Jeopolitik anlamda çok önemli bir noktada olan, birçok kriz yaşayan, etrafı tehlikelerle çevrili bu coğrafya da hala kalıcı planlamalar yapılıp, tedbirler alınamıyorsa,

TURİZMİ PANDEMİDEN KURTARAMAMIZDA MÜMKÜN OLAMAYACAKTIR…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları