Demokrasi Kazandı…

18.07.2016 06:45

15 Temmuzda, Türkiye’de büyük bir kargaşa, korku ve endişe yaşandı.

TSK içerisinde organize olmuş, kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” adını veren bir cunta, seçimle işbaşına gelmiş bir hükümeti silah zoruyla devirmeye kalkıştı.

Darbe girişimine katılanların, FETÖ/ PDY ile irtibatlı oldukları ifade edilmektedir.

İşin kokusu yakında çıkar.

Gazi meclis kurulduğundan bu yana ilk kez bombalandı.

Bunu yapan Türk subayı olabilir mi?

Bazı bölgelerde halka ateş açtılar…

Emniyet teşkilatının binalarını bombaladılar…

Polis ve sivil şehitlerimiz var…

İsyancılardan da öldürülen…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine halk sokaklara döküldü.

Hangi görüşte olursa olsun insanlar, darbecilere karşı durmak için meydanlara sel gibi aktı.

Darbeciler şaşkın, meydanlar darbeye karşıydı.

Ellerinde Türk bayrakları, dillerinde tekbirli sloganlarla…

Halk demokrasiye sahip çıktı.

Birçok yerde tankların üzerine çıkarak darbecilere karşı koydu.

“Geçti o günler” dediler.

Bir millet bir gece savaştı. Ve kazandı…

Bir kere daha anlaşıldı ki…

Millete rağmen darbe olmaz, olamaz.

Bu da hepimiz için gurur vesilesi.

Bir kez daha görüldü ki…

Demokrasi herkes için en iyi sistem…

Hukuk herkese lazım.

Rahmetli Menderes’i koruyamayan halk, bu kez seçilmiş hükümete sahip çıktı.

Onuruna, namusuna ve meclisine de…

Demokrasi; partilerin ve liderlerin seçimle işbaşına geldiği, seçimle gittiği rejimin adıdır.

En kötü demokrasi, her türlü darbeden daha iyidir.

Bunu biliriz, buna inanırız.

Millette buna inanmış olmalı ki, dün demokrasi kazandı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dik durdu. Eğilip, bükülmedi.

Darbecilerin maneviyatını halkı sokağa dökerek kırdı.

Muhalefet partilerinin hiç biri bu girişime prim vermedi.

Olağanüstü toplanan mecliste, 4 parti ortak bir bildirge yayınlayarak darbe girişimini sert bir dille kınadı.

Bütün samimiyetleri ile karşı çıktılar.

Bu tutum terörle mücadelede ve diğer ülke sorunlarında da devam ettirilmelidir.

O zaman tüm sorunlarımızı daha kolay çözeriz.

Medya, bu sefer darbe goygoyculuğu yapmadı.

Halkı demokrasinin yanında durmaya çağırdı. Darbeye karşı direnmesi için halka cesaret verdi.

Bu millet, darbelerden çok çekti.

Otuzaltı yıldır silmeye çalışıyoruz darbe imajını…

Sürekli darbelerle iktidarlar değişen üçüncü dünya ülkesi gibi algılanmayı hak etmedik.

Yazıklar olsun…

Bu millet darbecileri ve onları destekleyenleri affetmeyecek…

Bu darbeden çıkarılacak çok dersler, alınacak mesajlar var.

Siyasi iktidar, muhalefet, kamu kurum ve kuruluşları bu konuyu iyi analiz etmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti cuntacıların değil, demokrat özgür insanların ülkesidir.

Demokrasiye karşı yapılan her türlü girişim hukuksuzdur ve kabul edilemez.

Meydanlarda demokrasi nöbeti başlamıştır…

Gün hangi görüşte olursak olalım, demokrasiye sahip çıkma günüdür.

Aslında cuntanın bu girişimi darbe olarak bile adlandırılamaz.

Bu resmen terördür.

Darbe girişiminde bulunanlar da asker kılıklı teröristler…

Oyun içinde oyun var.

Darbe girişiminin sadece görünen kısmı değil, perde arkası da ortaya çıkarılmalıdır.

Bazı askerlerimizin tatbikat ve bunun gibi nedenlerle kışla dışarısına çıkarıldığı anlaşılıyor.

Darbe karşısında dikilmek erdemdir.

Teslim olan askerin boğazının kesilmesi ise alçaklık.

Meczup kılıklı, şalvarlı ve sakallı tiplerin görüntüleri hiç hoş değildi.

IŞİD militanları gibi.

Bu tür kışkırtmalara dikkat edilmeli, bunu yapanlar da yargı önüne çıkartılmalıdır.

Bu darbe girişimi; yargıda, kamu kuruluşlarında ve askerde tasfiyeyi gündeme getirmiştir.

Bu tabi ki yapılmalıdır.

Aman dikkat!

Kurunun yanında yaş da yanmasın.

“Kurt puslu havayı sever.”

Bu coğrafyada güçlü orduya ihtiyacımız var.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları