Dedikoduya değil üniversiteye kulak verin

Sevgili okurlar, hatırlanacağı üzere Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geçen 17 Ağustos'ta Kovid-19 test sonucunun pozitif çıkması üzerine özel bir hastanede tedavi altına alınmıştı.

Durumunun ağırlaşması üzerine yoğun bakıma alınan Böcek, yapılan karşılıklı istişare sonucu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilmişti.

40 gündür tedavisi devam eden Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında kamuyu doğru bilgilendirmek amacıyla Akdeniz Üniversitesi, hafta sonları da dahil olmak üzere tedavinin seyri ile ilgili her gün düzenli olarak basın açıklaması yapıyor.

Her kelimesi özenle yazılan bu basın açıklamalarını ben de her gün yakından takip ediyorum.

Zaman zaman bana da "Böcek’in sağlık durumu nasıl?" diye soranlar olduğu için ben de sosyal medya hesabımdan Akdeniz Üniversitesi’nin günlük yaptığı basın açıklamasını paylaşıyorum. Başka bir şey de söylemiyorum.

Çünkü doğru da bulmuyorum.

Bu konuda üniversitenin açıklamalarının dışındaki iddialara itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Fakat üniversitenin düzenli olarak açıklama yapmasına rağmen Böcek’in sağlık durumu hakkında neredeyse her gün aslı astarı olmayan dedikodular yapılıyor.

Kimi durumun çok ağır olduğunu söylüyor. Kimi de yoğun bakımdan uyandırıldığını söylüyor. Vefat ettiğine dair iddalar bile duydum.

Bunları duydukça ”Kardeşim sizde hiç vicdan yok mu?” diyesi geliyor insanın.

Kim nasıl bir sonuç arzuluyorsa, ona inanıyor.

Zaman zaman koltuk hesabı yapanların olduğunu duyuyorum.

Mide bulandırıcı, çirkin pazarlıkların yapıldığını duyuyorum.

İnsanlar acı günlerinde mutlu günlerinde hiç yalnız bırakmayan meziyetleriyle tanınan Muhittin Böcek’in ise bunları hak etmediğini düşünüyorum.

Düzenli olarak Başkan Böcek’in sağlık durumu hakkında açıklama yapan Akdeniz Üniversitesini ise tebrik ediyorum.

Öte yandan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, bilimden sanayiye, turizmden tarıma, medyadan güvenliğe kadar değişik sektörlerden Antalya’nın önde gelen yaklaşık 20 kadar ismini fahri danışman yapmış.

Şehirle üniversitenin kaynaşmasını amaçlayan bu projenin üniversite öğrencilerinin de önünü açacağını düşünüyorum.

Çünkü üniversite öğrencilerinin en büyük kaygısı “Mezun olduktan sonra ne yapacağım?” korkusudur. İş bulamama endişesidir. Bu işbirliği gençleri yarınlara hazırlama bakımından da bir fırsat olacaktır.