Cümleten MERHABA..

08.01.2023 23:17

Gazetecilikte, hele hele köşe yazarlarında gelenektir…

Söze “CÜMLETEN MERHABA” diye başlanır…

Sonra yavaştan giriş yapılır ve….

Biz de geleneği yaşatıp siz sevgili okurlarımızla buluştuğumuz bugün “Cümleten MERHABA” dedik..

Dedik demesine de…

Hani nüfusu az olan mahalle ya da köy ve  kasabalarda herkes birbirini tanır, bilir, kim ne yaptı, kim nereye gitti hepsini kulak kabartıp dinler, sorgular ve merakını giderir ya..

Hele kahvehaneye girdiğinizde sizi şöyle tepeden tırnağa bir süzüşleri olur ki, tek kelimeyle utanırsınız…

Oturduğunuzda da etrafınız çevrilmiştir… Fazla değil çayınızdan birkaç yudum aldığınızda sorular yağmur gibi gelmeye başlar:

—Eeee… Anlat bakalım… Kimsin, kimlerdensin, buraya niye geldin?... De hele!...

Vereceğiniz her yanıtın peşinden güneş yüzü görmemiş sorular sıralanır…

Soruların alengirli olduğuna siz bile inanamazsınız…

Üstelik aralarda tuzak sorular da vardır…

Mesleğinizi sorduklarında çok dikkatli olmanız gerekli…

“Avukatım” ya da “Doktorum” dediyseniz yandınız…

Anında önünüze sorunlu dava dosyaları koyarlar, akıl almak için sizi uğraştırırlar… Hele bir de “Doktorum” dediyseniz vay halinize…

Kimi ağzını açıp boğazını gösterir, kimi elindeki şişliği, kimi bacağındaki yarayı gözünüze sokar ve çare sorar…

Biz ne avukat, ne de doktor olmadığımıza göre elbette aslımızı inkâr edecek değiliz ya…

“Gazeteciyiz” demek zorundayız…

İşte yandığınız an…

Birkaç dakikada “Köye gasteci gelmiş…” diye reklam olursunuz…

Meraklı gözler, kuşkulu sözler etrafınızdadır…

Hep yaşadık… Zamanla yine yaşıyoruz…

Elbette aranızda merak edip “Kim bu?..” diyenler olacaktır..

Biz de fazla uzatmadan  kısaca kendimizden söz edelim…

Son yıllarda dijital medyacılık bizim kara mürekkebi olan kağıtgazetelerin çok önüne geçti ya… Hele hele sosyal medya mecrasında fazla boy göstermekten benim gibi hoşlanmıyorsanız, elbette sizi tanıyanlar da eskisi kadar sınırlı olur…

Gazeteciliğe siz deyin 50, ben diyeyim 62 yıl önce çıraklıkla başlayıp, günümüze kadar birçok alanda bu meslek için inanılmaz çabalar gösterdik… Mürekkebi yaladık bir kere… Antalya’da Kör Hasan’ın Yukarı Pazar’dan,  Kalekapısı’na kadar “Yazıyor Antalya’daki cinayeti yazıyorrrrr” diye bağırıp, 10 kuruşa sattığı gazetelerde yazarak günümüze geldik..

Yaşadıklarımızı şöyle kısa yoldan kaleme alsak, kim bilir kaç yüz sayfalık,  kaç roman çıkar?... Fırsat bulursak, sağlığımız da yerinde olursa onu da yapacak gibiyiz..

Bu gazetenin siz değerli okurlarına anlatacak çok şeyimiz olacak…Elbette anılarımızı gerektiğinde paylaşacağız,gündemdeki konular, eleştireceklerimiz, alkışlayacaklarımız mutlaka çıkacak…Bunları günü ve zamanı  geldiğinde korkmadan, çekinmeden, yılmadan 62 yıldır olduğu gibi yine yazacak, gündeme taşıyacak ve peşini de bırakmayacağız..

Bizim için öncelik; halkımızın huzuru, refahı ve mutluluğu…

Doğrular ve gerçekler…

Kırmızı çizgimiz bu…

Gerisi teferruat…

Rahmetli DEMİREL’in dediği gibi:

”Goy Rahvan gitsin!..”

Sevgili can dostum, meslektaşım, Mevlüt YENİ’nin yönetimindeki bu güzel gazetede yazılara başlamak ve siz değerli okurlarımızla buluşmak, tanışmak ne kadar da güzel…

En güzeli, en keyiflisi bu olsa gerek..

…Ve  bugünlük ilk yazı ve son söz:

“Cümleten MERHABALAR…”

Yorumlar

Kayhan Dörtlük dedi ki;

2023-01-09 19:59:42

Merhaba sevgili Koca Usta! De bakalım diyeceğini! Kolay gelsin, hayırlı olsun...

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Yorum Yap

    Yazarın Diğer Yazıları