Bu yıl kadınların olsun

Sevgili okular, bir taraftan korona ile mücadele ederken diğer taraftan da kadınlara yönelik suçlarla 2020’yi uğurladık.

Farkında mısınız?

Bu ülkede her gün kadınlar şiddete maruz kalıyor.

Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor.

Bu ülkede her gün kadınlar istismar ediliyor.

Bu ülkede her gün kadınlar tecavüze uğruyor.

Bu ülkede her gün kadının toplumsal konumu tartışılıyor.

Bu ülkede kadınlar eksik etek görülüyor.

Aşağılanıyor.

Horlanıyor.

Her türlü kötülüğe maruz kalıyor.

Okumuşu da, eğitimlisi de, kariyer sahibi olanı da.

Şiddetten neredeyse her kadın öyle ya da böyle etkileniyor.

Hatta Türkiye’de her üç kadından birinin yerinde olmak istediği Türkan Şoray da buna dahil.

Doğan Haber Ajansı’nda çalıştığım dönemde Türk Sinemasının Sultanı olarak bilinen Türkan Şoray Antalya’ya gelmişti.

2015 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Muratpaşa Belediyes,’nin düzenlediği “Şiddete Hayır” etkinliğinde Selda Bağcan ile Aldırma Gönül şarkısını söyledikten sonra Özdilek Alışveriş Merkezi’nde imza günü ve söyleşiye katılmıştı.

Türkan Şoray alışveriş merkezindeki hayranlarına “Şiddete hayır” sloganları attırınca ben de kendisine “ Hiç şiddete uğradınız mı” diye bir sormuştum.

Bu sorumun üzerine Türkan Şoray duraksadı. Sanki zaman içinde yolculuğa çıkmış gibiydi. Geçmişte yaşadığı bir takım olaylar aklına geldi muhtemelen.

Sonra gözleri doldu.

Ardından da “ Her kadın öyle veya böyle, manevi, fiziksel şiddete uğramıştır” diyerek soruma yanıt vermişti.

“Eeee, ne var bunda diyorsunuz” belki de içinizden bu yazdıklarımı okuyunca.

Haklısınız. Çünkü çok sıradanlaştı bunlar. Her gün yaşadığımız şeyler bunlar diyorsunuz.

Peki normal mi bunlar?

Normal mi kadınların katledilmesi? Gençliğinin baharındaki kızların tecavüze uğraması?. Maalesef bizim toplumumuzda olağandışı şeyler olağan hale geldiği için artık şaşırmıyoruz.

Şaşırmadığımız gibi tepki de göstermiyoruz.

Sesimizi çıkarmayınca içselleştirdiğimiz için yaşanman acılara, trajedilere her gün yenileri daha ekleniyor.

Eyyy kadınlar zaman susma vakti değil.

Öyle bir gür çıkarınki sesinizi yer gök inlesin. Sesinizi duymayan kalmasın.

Kimse size rızanız olmadan dokunmaya bile cesaret edemesin.

Ama bunları yapabilmek elbette kolay da değil. Bir zihniyet değişimi gerekiyor. Hayatın her alanında kadınlarımıza yer vermekten geçiyor bunun yolu. Kadınların sokaklarda özgürce dolaşabildiği,

kahkaha atarken yadırganmadığı, öldürülmediği, şiddete maruz kalmadığı, istismar edilmediği bir yıl dileğiyle.

Bu yıl sizin yılınız olsun.