Bir ayet ve [Burka] zulmü

19.08.2021 09:55

Bakara 256. Ayetin mealini, genelde birbirine aykırı fikir beyan eden [Ahmet TEKİN] ve [Diyanet] den okudum.

[Ahmet TEKİN] mealinde ayeti;

Din ve vicdan hürriyeti, baskıyla, zorbalıkla tahdit edilemez.

Kimse baskıyla, tehditle İslâm dinine girmeye zorlanamaz.

Şeklinde açıklamış.

[Diyanet] meali ise benzer anlamları ifade etmekte ve [dinde zorlama yoktur] temel görüşüne dayanmaktadır.

Görülmektedir ki ayetin bütün mealleri şüpheye yer vermeyecek netlikte birbiri ile aynıdır ve Din, vicdan hürriyeti Allah’ın kelamı Kuran’ı Kerim’de temel esas olarak yer almıştır.

Yani İslam Dini; Bilgi, inanç ve amelden oluşan bir bütündür.

Bir insana zorla bilgi verilebilir, fakat zorla inanması sağlanamaz. Çünkü iman kalbin tasdikidir, bildirilenin doğru olduğuna insanın içten kanaat getirmesi ve inanması hali gerçek olarak durmaktadır.

İnanma ancak, serbest irade ile karar vermeye ve tercih etmeye dayanır.

Peki insana, din ve vicdan hürriyeti tanınmış ve bu yüce kitabımızda farz olarak hüküm altına alındığına göre, kadınların özgür düşünme ve davranma hakkının sapkın rejimlerin  erkekleri tarafından kısıtlanması doğru mu?

Kesinlikle hayır.

Zaten yüce kitabımızda buna yol açabilecek hiçbir hüküm yok.

Ele geçirdikleri yerlerde ilk uygulamaları kadınları ganimet olarak görmek.

Onlara tecavüz etmek.

Onları, eğitim hakkından yoksun bırakmak.

Evlerine hapsedip sadece bir çuval [Burka] içinde, gözleri dahi kapalı dışarı çıkabildikleri ortam oluşturmak.

Bu kurallara uymayan kadınları kırbaçlamak hatta infaz etmek hakkını kendilerinde gören yönetim tarzının sahipleri ve taraftarlarına Müslüman demek ve Müslüman imiş gibi davranmak doğru mu?

Kendisini doğuranın bir kadın olduğunu idrak edemeyen, bu insanlara Müslüman denilir mi?

Ben diyemem, Yüce Rabbimize ve İslâm dinine en büyük hakarettir.

Hatta, İslâm’a en büyük düşmanlıktır.

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları