Bahar gelince...

Soğuk kış günlerinin ardından, yaz sıcağına maruz kalmadan Bahar ayları cildimizin ve vücudumuzun yenilenebileceği en ideal dönemdir. Kış aylarında soğuk hava, rüzgâr gibi etkenlerle cildimiz de kuruluk ve çatlamalar yaşanabilirken, mevsim geçişlerinde ise oldukça yorulmuş oluyor.

Cildimizin bahar aylarında diğer aylara nazaran mevsim koşullarının etkisiyle daha fazla reaksiyon göstermesinden dolayı cilt bakımı oldukça önemli bir hal almaktadır. Kış mevsiminin zorlu hava koşulları soğuk ve kuru havanın etkisiyle cildi kurutarak yıpratıcı bir etki bırakır. Bunun için ilk olarak kış sonrasında cildin nem oranını dengelemek için Cildinize uygun tipte düzenli olarak nemlendirici kremler kullanarak gerekir.

Soğuk havaların ardından cildimiz de ölü deri artışı daha fazla gözlenmektedir. Havaların ısınmasıyla beraber ciltteki tazelenmeyi sağlamak için bir merkezde ya da evimizde basit peeling yöntemleri cildinizin sağlığını ve tazeliğini saplayabilirsiniz.

Peeling konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli nokta cilt tipinize uygun ve alerjinizin olmadığı peeling tiplerini seçmeniz gerekmektedir. Peeling’e uygun olmayan cilt tiplerinde hafif maskeler uygulayarak daha parlak, daha canlı ve ışıl ışıl ciltlere sahip olabilirsiniz.

Hem sağlığımız hem cildimiz için olmazsa olmazımız tabiki Su… Vücudumuzun en temel v gerekli kaynağı olan su, yeterli alınmadığı zaman cilt sağlığını ve güzelliğini kaybetmemizden sağlığımıza kadar etki edebilir.

Yeterli su tüketimi cildimizin ve organlarımızın ihtiyacını karşılamaktadır ve daha önemlisi cildin erken yaşlanmasını önler ve nem kaybınızı engellemektedir.

Daha taze, ışıltılı ve canlı bir cilde sahip olmak istiyorsanız; günlük su ihtiyacınıza dikkat etmelisiniz…