Antalya ve Baykal…

Aslında her iki isim de birbirine çok yakıştı yıllar yılı…

Antalya, Deniz Baykal’a, Deniz Baykal da Antalya’ya hayrandı..

Deyim yerindeyse “AŞIK” lardı birbirlerine…

Bugün yaşamımda zor yazılardan birini daha yazacağım…

Belki de en zorlardan biri…

Neresinden başlayacağımı bilemediğim bu yazıyı belki 10 gün içinde daha önce yazmam gerekebilirdi..

Ne yazık ki, yazı yazacak halimiz kalmadı…

Ülkemizi yasa boğan, çoğumuzun hüngür hüngür ağlayıp gözyaşlarına boğulduğu, hepimizi etkileyen DEPREM, bizim yaşamımızda da sarsıntılara yol açtı…

İnanın bir lokma yemeğin boğazımızda nasıl kilitlendiğini aldığımız nefesin dahi fayda etmediği günler geçiriyoruz…

Elimizden gelen öncelik bol bol dua etmek..

Olabildiğince depremzede kardeşlerimizin yarasını sarmak…

Katkı koymak…

Yaşamını yitirenleri rahmetle anıyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz…

Böylesi bir ortamda yaşamını yitiren Türk Siyasetinin en renkli isimlerinden birini kaybetmenin üzüntüsü bizi tek kelimeyle daha da yıktı…

Evet, Türk siyasetine varlığıyla her dönemde damga vuran, Antalya’nın siyasi gururu olan, Türk siyasi hareketinin de en önde gelen isimlerinden DENİZ BAYKAL’ı dilim söyleyemese de, parmaklarım zor da olsa yazmaya çalışıyor…

KAYBETTİK…

Ama şu iyi biline ki, O güzel insan milyonlarca insanın kalbinde yaşayacak…

Dünya var olduğu sürece de siyasi sert çıkışları, söylemleri ve eylemleriyle anılacak…

Torunlarımıza anlatacağımız hayli çok sözleri ve hikâyeleri olan, kimilerinin hiç hazzetmediği, kimilerinin göz nuru, kalplerde taht kuran karakteri ve ilkeleriyle özleşen DENİZ BAYKAL, Antalya için SİYASİ LİDER, MARKA ve yeri doldurulması çok güç bir karakterdi…

Yaşamında “SOSYAL ADALET” i ve “SİYASİ AHLAK”ı kendisine ilke edinmiş, yaşamı boyunca uygulamış, hatta kendisine zarar verdiğini bilse bile bu anlayışından asla ödün vermemiş DENİZ BAYKAL’dan söz ediyoruz…

Her siyasetçi gibi sevilen ve sevilmeyen yönleriyle Antalya’nın yıllar yılı Milletvekilliğini TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin Çeşitli Bakanlıklarını, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI yapmış DENİZ BAYKAL için sayfalarca yazsak yetmez…

Hatıraları hayli fazla…

Tarihe geçen konuşmaları kayıtlarda…

Antalya’ya olan aşkı zaten tartışma götürmez…

Lakin Antalya’da bazı  siyasi çevreleri de BAYKAL’ın Antalya’ya ne yaptığının tartışılması gerektiğini hep savundu…

Nitekim öyle oldu..

Birçok siyasi parti İl başkanı zamanla, çıktı kısa ve öz bir soru sordu:

"Deniz Baykal Antalya'ya bir çeşme yaptırmış mı?"

Bu ve benzer sorular yıllar yılı soruldu…

Oysa Deniz BAYKAL, Antalya’nın her konuda haklarını koruduğunu, sahiplendiğini bize söylerdi..

Çeşme yaptırmamış olabilirdi belki ama kendisine göre birçok şey yapmıştı…

Bizim de gençlik yıllarımızda Deniz BAYKAL’ın merhum Adnan MENDERES’in yakaşına yapıştığı iddiaları Türk siyasetinde konuşulur…

1970’li yıllarda Ulusal bir gazetenin Antalya  Bölge Temsilciliğini yaptığım dönemlerde sık sık görüşüyorduk…

Konyaaltı’nda Oba, Kemerde de yazlık komşumuzdu…

Sıcak yaz günlerinde  bir araya gelip sohbetler yapıyorduk…

Birgün imalı olarak “ŞU MENDERES OLAYI” dedim, ama gerisini getiremedim…

Eliyle “Olur mu öyle şey, bize yakışır mı?..” dercesine sanki sorunun yanıtını vermişti…

Ama “HÜRRİYET İSTİYORUZ” diye bağırdığı çok netti…

Peki ne olmuştu:

Deniz Baykal ya da Vedat Dalokay’ın 555K Eylemi sırasında yakasından tuttukları dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in “Ne istiyorsunuz?” sorusuna “Hürriyet istiyoruz” yanıtı verdiği, Menderes’in ise kendilerine “Başbakanın yakasına yapışıyorsun, bundan büyük hürriyet olur mu? sorusuyla cevap verdiği iddiasının mevcut haliyle bir “rivayet” hükmünde olduğu değerlendirilmektedir. Aktarılan bu hadisenin gerçekte yaşandığına yönelik kesin bir belge bulunmamaktadır. Deniz Baykal ya da Vedat Dalokay’ın bu yönde bir eylem gerçekleştirdiğine yönelik sadece beyanlar mevcut. Deniz Baykal ise bu iddiayı net bir dille yalanlamaktadır. Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes de rivayete ilişkin “Baykal ciddi bir siyaset adamıdır. İddia yanlış diyorsa yanlıştır” ifadesini kullanmıştır. Her ne kadar Adnan Menderes’in avukatlığını üstlenen Burhan Apaydın ve Talat Asal, Deniz Baykal’ı hedef gösterse de, 555K eylemine katılan ve hadisenin gerçekleştiğine şahit olduğunu belirten Cemal Süreya Başbakan Menderes’i yakasından tutan kişinin Vedat Dalokay olduğunun söylendiğini iddia etmektedir. Sezai Karakoç ise bahse konu vakanın aslında yaşanmadığını, rivayetin çarpıtılarak aktarıldığını öne sürmüştür.

Haaa 555K olayına gelince:

27 Mayıs 1960 Askerî Darbesine doğru süreçte yaşanan önemli olaylardan biri olan 555K eylemi 5 Mayıs 1960 tarihinde Ankara’daki Kızılay Meydanı’nda Demokrat Parti’yi protesto eden gençler tarafından düzenlenmişti. Eylemin 555K olarak adlandırılmasının sebebi, gerçekleşen öğrenci protestosunun “5. ayın 5. günü saat 5’te Kızılay’da” şeklindeki toplanma kod adını yansıtılmasıdır.

Yarın: ÇARIKLI ile Düello olayı…

Haberlerimizi Instagram, Facebook, Twitter, Telegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.