Antalya Tiyatro ve Müzik Festivali'nden, Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne 57 yıllık uzun bir yol...

21.09.2020 10:49

DR. BURHANETTİN ONAT, 22 Mayıs 1894 RODOS doğumludur… Öğrencilik yılları, RODOS, ŞAM, HALEP ve İSTANBUL’ da geçer. İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ öğrencisi iken, 1. Dünya Savaşı nedeni ile fakülte kapanınca, arkadaşları ile birlikte subay olarak askere sevk edilir…

Yaralıları getirme görevini üstlendiği ÇANAKKALE’ de ATATÜRK ile tanışmış, ÇANAKKALE' deki mücadelesinden sonra 1915’ de öğrenimine bıraktığı yerden devam ederek 1917 yılında Tıp ihtisasını tamamlayarak, hocaları ORHAN ABDİ BEY ve MİM KEMAL ÖKE ile birlikte İSTANBUL’ un ilk özel hastanesini açarlar…

Düşman askerlerinin hakimiyetinde olan İSTANBUL’ da geliri ve rahatı çok iyi olmasına rağmen huzurlu değildir…

Hocası DR. ADNAN ADIVAR’ ın, DEMİRCİ MEHMET EFE’ in yazdığı ve yalvarırcasına cepheye bir HEKİM gönderilmesini isteyen mektubunu okuyunca, Milli mücadeleye katılır…

Bu arada DEMİRCİ MEHMET EFE’ nin ısrarı ile AYDIN ELİ GAZETESİ’ nin başyazarlığını üstlenir…

DENİZLİ, DİNAR ve BURDUR’ da 24 Haziran bozgunundan sonra yaralı askerlerin yardımlarına koşar, bir nefer gibi çalışır.

KONYA KIZILAY HASTANESİ’ nin Operatörlüğüne gönderilir. SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ’ nde ağır yaralıların tedavilerini üstlenir, KONYA ASKERİ HASTANESİ, sonrasında da KONYA HAFİF YARALILAR HASTANESİ’ ne gönderilir…
1 Mart 1920 tarihinde KIZILAY ( Hilal-i Ahmer Cemiyeti ) gerekli ilaçların ve tıbbi malzemelerin alınması için DR. BURHANETTİN ONAT’ ı RODOS’ a gitmesi için görevlendirir…

RODOS’ a gidebilmek amacı ile gemiye binmek üzere ANTALYA’ ya gelir, PORTAKAL ağaçlarını görünce çocukluğunu ve RODOS’ u hatırlar…

Ruhunun üzerindeki siyah perdeyi, ANTALYA’ da ki güzelliği görünce aralamıştır…

Bu içine düştüğü aşk onu kendine çeker, ANTALYA’ ya yerleşmeye karar verir…

ARTIK TAM BİR ANTALYA AŞIĞIDIR…

İtalyanların ANTALYA' ya çıkmasından sonra halka şirin görünmek için kurdukları hastanenin karşısına klinik açarak ücretsiz hasta tedavisi yapmış, daha Cumhuriyet ilan edilmeden Türk Ocaklarının ANTALYA şubesini kurmuş, kendisini aşığı olduğu ANTALYA’ ya adamış fevkalade bir gönüllü yürektir DR. BURHANETTİN ONAT...

At sırtında dağ tepe dolaşıp hasta bakarak, kıl çadırda oturup ayran içecek kadar mütevazi,

Ressamlığı, müzisyenliği, yazarlığı ve arkeolojiye de çok düşkünlüğü ile de ATATÜRK’ ün yolunda bir KÜLTÜR ELÇİSİ’ dir…

9 MART 1930 TARİHİNDE ATATÜRK ASPENDOS’U ZİYARET ETMİŞTİR…

ANTALYA müze müdürü SÜLEYMEN FİKRİ ERTEN’ den tiyatro hakkında bilgiler alan ATATÜRK, mekanın çok az zarar görmüş muazzam bir eser olduğunu restore edilmesini, kapısına asla kilit vurulmamasını ve KÜLTÜR adına kullanılmasını

isterken, tarih bilgisine dayalı güçlü sezgileri ile eğitimin ve sporun, edebiyatın ve tiyatronun, şiirin ve şarkıların, müziğin ve dansın, kısacası ANTALYA’ NIN 2500 yıllık BİR KÜLTÜR VE FESTİVALLER KENTİ olduğunu çok iyi biliyordu…

ANTALYA, CUMHURİYET DÖNEMİNDE 1940’LI YILLARA KADAR DURGUN BİR DÖNEM GEÇİRMİŞTİ…

Ancak 1940-45 yılları arasında ANTALYA Valisi HAŞİM İŞCAN’ ın gayretleri ile durgunluktan çıkmayı başarmıştır… Dinamik İdareci HAŞİM İŞCAN, TÜRKİYE’ nin en büyük parkı ile birlikte kentleşme yolunda ANTALYA’ ya büyük adımlar atlatmıştır…

DR. BURHANETTİN ONAT, 1946 YILINDA ATATÜRK’ÜN İZİNDE BİR BELEDİYE BAŞKANI SONRASINDA DA BİR MİLLETVEKİLİDİR ARTIK…

ANTALYA Belediye Başkanlığına seçilmiş ama başkanlığını ancak sekiz ay yapabilmiştir. Sonrasında 1950 ve 1960 yılları arasında Demokrat Parti ANTALYA milletvekili olarak ANTALYA’ mızı T.B.M.M de temsil etmiştir…
Bundan tam 74 yıl önce, bir keman üstadı olan, tiyatro eserleri yazan, Fransızca, Arapça, Farsça’ yı iyi bilen, İngilizce okuyan, ata binen, yüzen, silah ve kılıç kullanan, sporu seven, cilt cilt kitaplar ortaya çıkaran bir BELEDİYE BAŞKANI olmasının yanında,

1950 yılından başlayarak 10 yıl yaptığı ANTALYA Milletvekilliği sırasında Meclis kürsüsünden sadece ANTALYA’ yı konuşmuş, ANTALYA’ nın tanıtımına büyük çaba harcamıştır…
Yaşayan kültürler olan arkeolojik eserleri temizletip, büyük bir kısmını restore ettirmiştir…

ANTALYA' YA, DOKUMA FABRİKASI, KEPEZ HİDROELEKTRİK SANTRALİ, FERRO KROM FABRİKASI GİBİ BİRÇOK ESERLER KAZANDIRMIŞTIR……

ASPENDOS TİYATROSU’ nun yıkılan kısımlarının ayağa kaldırılmasını sağlayıp, buradaki FESTİVAL ORGANİZASYONLARININ hazırlayıcısı olmuştur…

Bu topraklarda, tiyatro başta olmak üzere gösteri sanatlarının tarihi o kadar eskiye dayanıyordu ki, toprağı böylesine sanatla yoğrulmuş, tabiat harikası bir bölgede, “ ANTALYA BİRGÜN MUTLAKA BİR SİNEMA ŞEHRİ OLACAK…” diyebilen,  o tarihlerde ülkemizin de batıya açılan yüzü olan BURHANETTİN ONAT, arkadaşlarına da bir ufuk açmıştır…

ANTALYA’YI DÜNYAYA TANITABİLMEK İÇİN DERNEK KURMAK KAÇINILMAZ OLMUŞTUR…

1949 yılında DR. BURHANNETTİN ONAT ve İngilizce Öğretmeni OSMAN BATUR’ un girişimleri, MUAMMER ÖZSOY, ATALAY TÜZÜN, KEMAL AÇIKALIN, AHMET BULUT, HAKKI TUĞ gibi ANTALYA’ nın değerli isimlerinin katkıları ile  ANTALYA’YI TANITMA VE TURİZM DERNEĞİ’ ni kurulur…

DR. BURHANETTİN ONAT’ ın gayretleri ile, ANTALYA’ yı tanıtan ilk İngilizce kitap olan “ PİCTURES OF ANTALYA “ kitabı, o yıllarda TÜRKİYE’ de renkli baskı olmadığı için İtalya’ da bastırılmıştır…

Sevgili HÜSEYİN ÇİMRİN Ağabeyimin arşivinden; o yıllarda KONYAALTI PLAJI, ASPENDOS TİYATROSU, YİVLİ MİNARE, KALE KAPISI, PAŞA CAMİİ ve SİDE’ nin ilk posterlerininde, zamanın ANTALYA Valisi İHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİL, İş adamı MAHMUT KONUK, İleri Gazetesi  sahibi SUPHİ TÜREL’ in gayretleri ile mübadele sonunda Atina’ ya yerleşen ANTALYA’ lı Rumlardan YORGO PEHLİVANİDİS’ in matbaasında hazırlandığını öğreniyoruz…

DR. BURHANETTİN ONAT arkadaşlarından da bu işin takipçisi olmalarını istemiştir…

1951 yılında DR. BURHANETTİN ONAT, arkadaşları NAZMİ KERİMOĞLU, ÖMER EKEN, BEHLÜL DAL ve İBRAHİM MUT ile ASPENDOS’ ta etkinlikler yapmaya karar verirler…

Bu amaçla, ASPENDOS’ ta ilk güreş organizasyonu NAZMİKERİMOĞLU ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilir…

Yine 1950’li yıllarda, Turizmi geliştirebilmek ve ANTALYA ESNAFINA katkı sağlamak amacı ile her yıl ASPENDOS’ ta müzik şölenleri yapılmış, şehrin içerisinde panayırlar kurulmuş, temsiller, tiyatrolar hiç durmadan devam etmiştir…

DR. BURHANETTİN ONAT arkadaşlarından da bu işin takipçisi olmalarını istemiştir…

1956 YILINDA “ ASPENDOS TİYATRO VE MÜZİK FESTİVALİ “ BAŞLATILIYOR…

Sponsorlar ve ANTALYA’ nın kendi imkanları ile yapılan organizasyonlar sadece yerel anlam ifade edince, DR. BURHANETTİN ONAT, değerli ANTALYA MİLLETVEKİLİ arkadaşları, Elmalılı İBRAHİM SUBAŞI,  ALANYA doğumlu O.D.T.Ü nin yerinin alınmasında ve büyümesinde büyük emekleri olan AHMET TOKUŞ, ülkemizin birçok yerinde valilikler yapmış ANTALYA’ lı bürokrat AHMET TEKELİOĞLU, ANTALYASPOR’ umuzunda kurucu başkanlığını yapmış ANTALYA’ lı ve ANTALYA aşığı ATİLLA KONUK,  ANTALYA’ mızın tanınmış iş adamı MEHMET AK,  YASSIADA’ da kendisi dahil 410 arkadaşının savunmalarını üstlenen, “ 27 mayıs’ın zor günleri “ ve “ 20. Yüzyılda ANTALYA ve ANTALYALILAR “ kitaplarının yazarı ANTALYA’ lı bir bilge AV. ADNAN SELEKLER,  AKSEKİ doğumlu SADIK ERDEM’ in girişimleri ile devlet desteği sağlanmış, ASPENDOS’ da “ASPENDOS TİYATRO VE MÜZİK FESTİVALİ“ yapılmasına karar vermiştir…
ANTALYA’ nın bir ucundan, diğer ucuna şöyle bir bakarsanız ANTİK anlamda 15- 20 tiyatro görürsünüz…

EĞİTİM ve KÜLTÜR’ ün tarihi, ANTALYA’ nın tarihi ile yaşıttır…

İnsanlığın her döneminde uygarlığın ve kültürün izlerini taşıyan ANTALYA, 6. Kıta AKDENİZ’ in kalbidir…

Önemli olan sahip olduğumuz kültürel değerlere, yapılacak organizasyonlarla farkındalık yaratmak ve de ANTALYA’ nın tanıtımını doğru yapmaktır…

İşte ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLİM FESTİVALİ sadece alınan bir kararla doğmamıştır… Festivalin dinamikleri yukarıda anlattığım gibi 1950’ li yılların ortalarına dayanır…

Işığı yakan, DÜNÜN KÜLTÜR ELÇİLERİ; DR. BURHANETTİN ONAT  ve değerli arkadaşları SÜLEYMEN FİKRİ ERTEN, HAŞİM İŞCAN, OSMAN BATUR, MUAMMER ÖZSOY, ATALAY TÜZÜN, KEMAL AÇIKALIN, AHMET BULUT, HAKKI TUĞ, İHSAN SABRİ ÇAĞLAYANGİL, MAHMUT KONUK, SUPHİ TÜREL, NAZMİ KERİMOĞLU, ÖMER EKEN, BEHLÜL DAL, İBRAHİM MUT, İBRAHİM SUBAŞI, AHMET TOKUŞ, AHMET TEKELİOĞLU, ATİLLA KONUK, MEHMET AK,  AV.

ADNAN SELEKLER, SADIK ERDEM ve ismini sayamadığım daha birçok değerli isim bu gün hayatta değiller… 

Mekanları CENNET, ruhları ŞAD olsun…

ALLAH onlardan razı olsun…

Öyle bir ışık yaktılar ki, onlardan sonra da artarak devam ediyor…

Kimlerle ve ne şekilde?

Devamı haftaya…

Haftaya kadar sağlıcakla kalın…

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları