AHMET DURDU, SEBA GİTTİ…

15.08.2014 15:00

Cumhuriyetimiz henüz 3 yaşındayken, 5 Nisan 1926 yılında Sakarya’nın Hendek ilçesinde doğdu. İlkokulu Sakarya’da okuduktan sonra İstanbul’a geldi ve Galatasaray Lisesi’ne kayıt yaptırdı. Ancak lise eğitimini Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamladı. Sırtına siyah beyaz formayı ilk defa geçirdiğinde takvimler 1946 yılını gösteriyordu…

Süleyman Seba’dan bahsediyorum…

Bugünlerde adı olumsuz birçok konuya karışan Türk sporu önemli bir değerini daha kaybetti. Beşiktaş’ın onursal başkanlarından Süleyman Seba, tedavi gördüğü hastanede 13 Ağustos günü, 88 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Geride birçok anı, başarı ve güzellik bıraktı Seba. Her ne kadar futbolcuyken kendisini izleyemesem de ya da başkan olduğu yıllarda kendisini takip etmeye yaşım yetmese de okuduklarım, dinlediklerim ve izlediklerim kendisinin ne kadar büyük bir insan olduğunu gösterdi bana.

Süleyman Seba 1984 yılında seçildiği Beşiktaş Kulübü’ndeki başkanlık görevini 16 yıl boyunca aralıksız devam ettirdi. Bu 16 yıla 5 Süper Lig şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 6 TSYD Kupası sığdırdı Seba. Ekonomik olarak çökmüş bir kulüp devralan Seba, canından çok sevdiği siyah beyaz renkler için gün geldi evini bile ipotek ettirdi. Tartışmasız çok seviyordu Beşiktaş’ı. Ancak ilk defa arka arkaya gelen başarısızlıkların ardından 2000 yılında tribünlerden yükselen ‘Ahmet Dursun, Seba gitsin’ tezahüratının ardından kırıldı biraz. Görevini bırakmak için katıldığı kongrede söz aldığında dahi hala ilk günkü heyecanını koruduğunu söylüyordu Seba.

Vefatının ardından Cumhurbaşkanı, Başbakan ve pek çok siyasetçi ile spor dünyasının önde gelen isimleri birer taziye mesajı yayınlayarak üzüntülerini dile getirdiler O’nun için. Aslında bu bile Sayın Seba’nın ne kadar önemli bir isim olduğunu göstermek için yeterli. Ancak asıl önemli olan Galatasaray ve Fenerbahçe gibi iki önemli ezeli rakibin bile Süleyman Seba için kendi kanallarında program yapmış olmasıydı. (Belki de bu olması gereken, ancak bizim ülkemizde pek rastlanmadığı için tuhaf gelebiliyor, maalesef.) Birleştirici oldu Süleyman Seba. “Şerefli ikincilikler şerefsiz şampiyonluklardan daha önemlidir” sözüyle hatırlandı ve hafızalarımıza öyle kazındı.  Dürüstlüğü her şeyin önüne koyan, doğru yolu bizlere gösteren ve her zaman adaletin peşinden koşmanın önemini öğreten kişiliğiyle örnek oldu biz futbolseverlere.

Bir Galatasaray taraftarı olarak yazdım tüm bu satırları. Bu ölümler bir garip. Yeni yeni şeyler öğretiyor bizlere. Belki de ilk önce doğru futbolsever olmayı öğrenmeliyiz Türk halkı olarak. Doğrunun arkasında olup güzellikleri savunmalıyız ve Seba gibi insanların değerini ölümünden önce anlamalıyız. Başarıdan, kupadan, şampiyonluktan daha önemli olan şeyin dostluklar ve güzellikler olduğunu unutmadan yaşamalıyız. Belki o gün Türk sporu değişir ve gelişir.

Ne yazık ki artık Ahmet durdu, Seba gitti.

Büyük Başkan;

Toprağın bol, mekânın cennet olsun!… 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları