% 5 KDV oranı Türkiye’nin kurtuluş reçetesi

14.06.2022 09:24

Başlığı görünce bana bu deli mi diyebilirsiniz.?

Çünkü % 18 oranı uygulayarak bir yılda devletin topladığı dahilde alınan Katma Değer Vergisi 2021 yılı için 271 Milyar lira iken hem vergi oranını % 5 yapacaksın hem de 204 milyar lira daha fazla Katma Değer Vergisi toplayacaksın.

Olmaz böyle şey demişsinizdir.

Ama ben iddiamda ısrarcıyım ve tüm gerekçeleri ve ispatı ile oturup yeni bir reform hazırladım.

% 5 sabit vergi oranıyla yılda en az 204 milyar daha fazla dahilde alınan KDV toplamak mümkün ve hem de her mükellefin anlayabileceği daha kolay yöntemlerle.

Üstelik bu yöntemde vergi sistemimizin hastalığı olan sahte faturacılık tarihe karışıyor.

Lokomotif sektörde de kayıt dışılık sıfıra iniyor.

Merak eden siyasi partiler var ise buyursunlar anlatayım.

 İKTİDAR BAŞARILIMI

20 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, savunma sanayi dışında tam anlamıyla başarılı olduğu hiçbir alan yok.

Hemen otoyollar, köprüler şehir hastaneleri ne olacak diyebilirsiniz.

Otoyollar ve köprüler insanın karnını doyurmuyor. Üstelik, aç kalındığında asfalt veya köprünün ayakları karnı doyurmuyor.

Kaldı ki bu hizmetler hangi iktidar olursa olsun yapılması gereken rutin işler.

Şu anda yaşanan ekonomik kriz bunun bariz göstergesi.

İnsanlar bir yerden bir yere gidemez durumda.

Kirazı kaysıyı sayı ile yiyebilir hatta yiyemez hale geldi insanlar.

Ucuz ekmek için kuyruğa giriyorlar.

66 yaşımdayım, ilk defa bu yıl karpuzun dilimle satıldığını gördüm.

Her kırmızı ışıkta trafik polisi değil, bir madde bağımlısı bir de dilenci var.

Arkanızı dönseniz avucunuzdaki çalınır hale gelmiş.

Faizi düşüreceğiz dediler ama yıllık %64 faiz veriyorlar üstelik, bankanın vermesi gereken faizi hazineden yani yine gariban vatandaştan aldığı vergiden karşılıyorlar.

Bunları söylerken ülkenin % 25’inden değil % 75’inden bahsediyorum tabi, zaten böyle bir ortam % 25 için bulunmaz nimet servetlerine servet katarlar, öyle de oluyor.

KUR KORUMALI MEVDUAT

Muhalefet bu yöntemin devlete önemli bir yük getireceğini söylemiş, iktidar ise inadına uygulamaya koymuştu.

Şimdi canlı bir örnek vereceğim, kimin haklı olduğuna siz karar verin.

Emekli ikramiyemden kalan bir miktar paramı 7.3.2022 tarihinde kur korumalı mevduat hesabına yatırdım, yatırdığımda kur dolar bazında 14.488 TL idi.

7.6.2022 tarihinde 3 aylık vadesi dolduğunda kur 16.600 TL idi ve hesabıma baktığımda 6.581 TL faiz ve 18.276 TL kur farkının yattığını gördüm.

% kaç faize denk geldiğini hesapladım yıllık % 64 faiz verdiklerini gördüm.

Faize karşı olduklarını söylüyorlar ya işte faize böyle karşılar.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE BİRLİKTE EUROYA GEÇSEYDİK

Avrupa birliği ülkeleri para birimlerine EURO olarak değiştirdiklerinde ülkemizin de bu para birimine geçme imkânı vardı.

Hayır dediler, milli paramız olsun dediler, bir lira bir dolara eşit olacak dediler.

Ne oldu?

Bir dolar bugün 17 lira. Euro ise 18 lira.

Türk Lirasının değeri tuvalet kağıdı ile yarış halinde.

Euroya geçseydik sanki yerliliğimiz ve milliliğimiz yok olacaktı.

Yerlililkten millilikten bahsedenler sonunda Türk Lirasını Dolara Euroya bağlamadımı?

Eğer zamanında Euroya geçmiş olsaydık şu anki ekonomik krizin etkilerini o kadar şiddetli hissedermiydik.

Düşünün bakalım.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

2017'de  yapılan yeni bir anayasa değil, bazı maddelerinde değişiklik yapılmasıydı. Yani anayasa bir bütünlük içinde geçerliliğini korudu.

Sn. Abdullah Gül döneminde Cumhurbaşkanlığı süresi 7 yıl ve bir defaya mahsus iken Anayasa’da yapılan değişiklik ile 5 yıl iki defa seçilme hükmü konulduğu için, hem 7 yıl hem iki defa seçilme hakkını kullandı.

Efendin iki defa seçilme hakkı yeni sistemle birlikte getirildi deniyor, bu doğru değil, ilgili maddesine farklı bazı hükümler eklendi sadece.

2007 yılında yapılmış olan değişiklik ile getirilmiş olan iki dönem seçilme hakkı, Anayasanın 101. Maddesinde; “Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.
Bir kimse en fazla 2 kez üst üste cumhurbaşkanı seçilebilir “

Şeklinde idi.

Bu maddedeki iki defa seçilebilme hükmü aynen kaldı yetkilerde artırma söz konusu oldu.

Peki mevcut Sn. Cumhurbaşkanımız anayasamızdaki hükme göre kaç defa seçildi.

2014 de ve 2019'da iki kez seçildi.

Bir de istisna hükmü var ki 3. defa aday olmaya izin veren, oda 116. madde.

“Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Deniyor.

Gayet net.

2017 değişikliklerinde eğer Cumhurbaşkanı unvanı Devlet Başkanı şeklinde değiştirilmiş olsaydı elbette 2 defa daha aday olabilirdi.

Bu konunun tartışılmadığına bakmayın, anayasa hükmü çok açık ve unvan değişmediğine göre aklın yolu bir, gerçek tektir.

Bence 2023 yılının Nisan ayına dikkat.

Takdir sizin.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları