Peşin peşin belirtelim; Biz bu ve benzer olayları kamuoyu ile paylaşırken, hiçbir makamı, kişi veya kuruluşları hedef göstermek niyetinde olmadık, olmayız ve asla da olmayacağız.. Biz sadece endişe edilen konularda ilgili kamu kuruluşlarının yetkili ağzından gerçekleri, evet sadece gerçekleri öğrenmek istiyoruz… Bu da,  herkes gibi bizim de hakkımız olsa gerek… En önemlisi de sorumlu gazetecilik görevimizi yapıyoruz… Bu böyle biline… Şimdi başlayalım; Artık yaşadığımız ama sır gibi saklanan veya ihmal edilen GERÇEKLERLE yüzleşmenin zamanı gelmedi mi?.. Allah aşkınıza daha ne kadar Antalya’da sessiz kalınacak?.. Hani şu onca binanın üzerinde ha çöktü, ha çökecek dediğimiz ve çatırdamaya başlayan Falezlerden söz ediyorum… Konuya hemen girdim… Af ola!.. Girerim elbette… Tamı tamına 55 senedir yazdık, çizdik, söyledik, haykırdık…. Duyan olmadı… Kulak veren hiç olmadı… Nice Valiler, Belediye Başkanları, Belediye Meclis üyeleri, hele hele tam da  memleketin göbeğinde yer alan TEHLİKELİ  binaların tam da karşısındaki salonlarda  yıllar yılı Antalya için kararlar alan  İl Genel Meclis üyeleri hiç mi hiç oralı olmadı?.. O çatlakları kırılan ve patlayan duvarları, yamalı binaları  görmediler mi?.. Şimdi birileri çıkıp da “HADİ CANIM SEN DE!...” demeye kalkmasın!…. Bugüne kadar tek-tük “Ne oluyor..Haaa öyle mi,tühhhh!…Ne yapsak acaba?..” gibi sözler söyleyip geçiştirdiler… Yarım asır önce yazılarımda  hep “Tarih sizi yargılayacak!..” demiştim…… Şimdi “TARİH SİZİ YARGILIYOR”diye tekrarlıyorum… Merkezi Kahramanmaraş olan ve hepimizin canını yakan, asrın felaketi ACI DEPREM sonrası, Devletin harekete geçmesiyle alevlenen “Deprem olursa?...” paniği Antalya’nın “KANGREN”olan “FALEZLERDEKİ TEHLİKE” yi gündeme taşıdı… Alevlendirdi… Doğrusu iyi de oldu… Konuya ilişkin sosyal medyada uzmanlar bangır bangır bağırıyor… Artık “Tehlike gelebilir” demiyorlar… “Tehlike kapıda” demeye getiriyorlar… Peki ne diyorlar?... Bizim gazetede  yılların deneyimi Cüneyt BOL’un da kaleme alarak mükemmel bir dille adeta haykırdığı Antalya’nın bu vahim sorununu sadece ben, biz veya birkaç kişinin yazıp çizmesi değil, her meslektaşımızın gündeme taşımasını isteriz… Gazeteci kardeşlerimiz, Yerel gazeteler ve  ulusal medya, herkes haykırıyor… Haykırmayı sürdürmeli… Emeği geçenleri alkışlıyoruz… Devam diyoruz… Yılmadan, usanmadan devam… Bu memlekete hizmettir… Falezlerin durumunu ne kadar gündeme getirirsek belki bir gün mutlakafaydasını göreceğiz… Pekii Cüneyt BOL’un çok detaylı ve donanımlı haberinde neler yazıyordu?... Önce buna göz atalım:

***

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski Yatırımlar Daire Başkanı, İnşaat mühendisi Ali Orhan Kutluer ile turizm kentinin tanınmış makine mühendislerinden Orhan Ülker, sosyal medyadan Antalya’nın denize kayma iddialarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptılar. Halen Burdur Kent Konseyi’nde Grup Başkanı olarak görev yapan, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski Yatırımlar Daire Başkanı, İnşaat mühendisi Ali Orhan Kutluer, üzerindeki bina yükü nedeniyle yorgun falezlerin kopmasıyla Yat Limanı’nın denize sürükleneceği yönündeki tespitlerinden söz ederek, alınması gereken önlemleri açıkladı. Kutluer, Yat Limanı’na inen varyant civarındaki PTT, Büyük Otel ve garnizon binalarının yarattıkları tehditler nedeniyle yıllar önce yıktırıldığını hatırlatırken, Makine Mühendisi Orhan Ülker’de, “jeolojik hesaplara göre 400 senelik bir süreç içinde Kepezden itibaren denize doğru bir kaymanın olacağının tespit edildiğinin altını çizdi. Vallahi Konu derin… Ciddi ve derhal ele alınması gerekli… Habere devam edelim: İnşaat mühendisi Ali Orhan Kutluer, Yat Limanının üstünde yer alan, askeri gazinonun ön kesimlerinde meydana gelen büyük çatlaklar ve kırılmaların Yat Limanı’nın denize sürüklenmesi yönünde ciddi bir tehdidin ayak sesleri olduğunu söyledi. Yıllar önce sözü edilen bölgedeki kırılma ve çatlaklarla ilgili araştırmalar yaptığını, günümüzde ise bu tehdidin artarak devam ettiğinin açıkça görülebildiğini söyleyen Ali Orhan Kutluer, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;

FALEZ ÇATLAĞI DENİZE KADAR İNİYOR

“1.Mart 2023 tarihli Körfez gazetesinin “ölümle dans” manşetli haberinde Kadınyarı Deresinin yanındaki binada bir dairenin denize doğru kaydığı resimlenmiştir. Resmi incelediğimizde binanın yat limanına inen yolun hemen köşesinde olduğunu görüyoruz. O dairenin altındaki falez çatlağı denize kadar inmektedir. Merak edenler karşıdaki parktan çatlağı çok net görebilirler. O çatlak yat limanına inen yolun kuzeyinden devam edip gider yolu atlar yeni parkın içinden Cumhuriyet Meydanı platformuna kadar gider. Parkın içindeki çatlaklar doldurulup kaplandığı için şimdi görünmez ama merak edenler aşağıda geçen sene çektiğim resimleri yol boyu görebilirler.”

PTT VE BÜYÜK OTEL BU TEHLİKELER NEDENİYLE YIKTIRILDI

1983 yılında başlayan bu hareketin zaman zaman devam ettiğini de vurgulayan Ali Orhan Kutluer, şöyle devam etti: PTT ve Büyük otel bu nedenle yıktırılmıştır. Bu konuda Cumhuriyet Meydanı yenileme çalışmaları sırasında, MY Dergi’nin 2017 yılı mayıs ayı sayısındaki röportajımda, 21 Mayıs 2017 ve 22 Kasım 2017 tarihli Facebook paylaşımlarımda da endişelerimi dile getirmiştim. Arzu edilirse 1983 yılı bilirkişi raporumuzun orijinaline kadar ilgililere bütün gelişmeleri sunabilirim” dedi.

FALEZLER, ÜZERLERİNDEKİ AĞIRLIKTAN KURTARILMALI

Kutluer şöyle devam etti: O yıllarda derenin batısındaki devlet hastanesi ile yanındaki sağlık kolejinin yıkılarak park yapılması çok olumlu oldu. Ancak daha batıdaki binaların bulunduğu özel parsellere yeni binalar yapıldı. Falezlerin daha uzun ömürlü olabilmesi için üzerlerindeki ağırlıklardan kurtarabilmek gerekir. Bunun için belediyenin ekonomik gücünün yetmeyeceği de bir gerçek...”

YAT LİMANINA İNEN YOLDAKİ ÇATLAKLAR 3-4 YILDA BİR ASFALTLIYORLAR

“Cumhuriyet meydanın büyütülmesi ile çatlağın deniz tarafına da dükkanlar yapılmış oldu. Kent konseyinde o günlerde proje danışmanını uyarmıştım. Ama yapıldı. Yola kadar zemin kaplamaları ile görüntüler kaybedildi. Yat limanına inen yoldaki çatlak 3-4 senede bir asfaltlanır. Bu konuda Jeoloji Mühendisleri Odası’nın çok çabaları oldu ama!..”

O BİNALAR YIKILINCA BÜYÜK BİR BASINÇ AZALMASI OLDU ANCAK TEHDİT DEVAM EDİYOR

“PTT, Büyük Otel, garnizon binalarını yıktırabilmiştik. Bu sayede ciddi bir basınç azaltması oldu. Fakat bugünkü dere kenarındaki binanın ağırlığı hala ciddi bir tehlike kaynağı. O günlerde belediyenin kamulaştırmaya gücü yetmediği için kaldı. Daha sonra hareket zaman zaman durduğu için önemsenmiyor...” *** …Veeee lütfen dikkat edin son derece ciddi bir uyarı daha geliyor: “Öncelikle Sondaj veya sismik etütle çatlağın derinliğini deniz kotuna kadar ulaşıp ulaşmadığının net olarak bilinmesinden sonra tedbir yöntemleri belirlenmelidir. Kadınyarı Deresinden Cumhuriyet Meydanına kadar olan çatlak deniz kotuna kadar iniyor ise Yat Limanı ciddi bir tehlike altındadır.” Şimdi ilgililer bakalım bu uyarılara ne diyecekler?.. Ben uydurmuyorum… Uzmanlar söylüyor… Yine duyarsız mı kalınacak, yoksa köklü bir çözüm mü bulunacak?.. Bekleyip göreceğiz… Ve gelelim tam 40 yıl önce bugün verilen “HAYATİ UYARI” niteliğindeki rapora… Niye yalan olsun 40 yıldır arayıp bulamadığım, ulaşamadığım ayrıca çok merak ettiğim o  raporu nihayet ele geçirdim… Hayretler içinde kaldım… Okuyunca siz de şaşıracaksınız… O raporda neler yazıyor neler!.. Meğer nasıl tehlike içinde yaşamışız!... En acısı da hala yaşıyormuşuz!... Tek bir kompresörün dahi çalışmaması gerektiği raporda  işaret edilen  bölgeye kesinlikle ağırlığın binmemesi gerektiği belirtilmiş… Pekiii ilgili makamlar ne yapmış?.. O Raporu okudular mı, okumadılar mı bilen yok… Raporda daha neler neler var…. Siz de okuyacak ve şaşıracaksınız… Tüm bunları yarın yazacağız… Görüşmek üzere… Haberlerimizi InstagramFacebookTwitterTelegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.