Yeni Bakış bu hafta Dünya’ya kapılarını araladı! İşte Almanya ve Rusya’dan son gelişmeler

Tarımdan turizme, siyasetten ekonomiye kadar her hafta farklı konu ve konukların yer aldığı MYGazete.com Genel Yayın Yönetmeni, Akdeniz Gazeteciler Federasyonu ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni’nin moderatörlüğünü yaptığı Yeni Bakış programının dün akşamki canlı yayın konukları, Almanya Berlin’den Gazeteci Gazeteci Ahmet Külahçı ve Rusya Moskova’dan Gazeteci Fuad Safarov oldu.

Gazeteci Ahmet Külahçı, Rusya’nın Türkiye’nin koronavirüs salgını ile mücadelesine ilişkin bakış açılarını şöyle değerlendirdi:

“Koronavirüs ile mücadelede bir çok ülkeye nazaran daha başarılı olduğunu görüyoruz. Alman basını Türkiye’deki bu süreci pek bilgilendirmiyor. Çünkü onların kendilerinin çok büyük koronavirüs sorunu var. En önemli sorun da Almanya’da aşı sorunu. Almanya’daki Türk kökenli aşı şirketi Prof. Dr. Şahin ve eşinin Almanyalı olma nedeniyle genelde en çok aşının Almanya’ya verilme beklentisi var. Alman basınında da Alman toplumunda da. Fakat bu hiçbir zaman böyle olmadı. Çünkü Almanya’da gerçekten ciddi bir sorun yaşanmakta politik açıdan. Politikacılar büyük bir suçlamaya hedef oldular. Aslında çokta haksız değil halk.

Almanya çok disiplinli bir ülke olmasına rağmen bu konuda çok acemice davrandı. Tek başına Almanya hareket etmedi. Aşıların zamanında siparişlerini verip pazarlığı bağlamadı. Avrupa Birliği ile birlikte hareket etmek istedi. Belki doğru olanı oydu. Ama Avrupa Birliği o konuda çok geç kaldı. Bir İsrail, ABD, Kanada bu konuda elini çabuk tutup daha Haziran ayından itibaren buradaki Biontech şirketiyle pazarlık yapıp, siparişini verdikleri halde Kasım ayına kadar Avrupa Birliği bu konuda ciddi bir adım atmadı. Bu aşının pazarlığını ancak Kasım ayında sonlandırdı. O nedenle Avrupa Birliğine aşı çok az sayıda geliyor.

Şu ana kadar 83 milyon nüfuslu Almanya’da 2 milyon 200 civarında kişiye aşı yapıldı. Almanya’ya şu ana kadar gelen aşı doz sayısı 4 milyon civarındaki bu gerçekten Almanların geç kaldığını gösteriyor. Bu nedenle de Alman basının sorunu kendileriyle. Türkiye’ye bakıp, uğraşma niyetleri yok. Onlar Türkiye’nin başka konuları ile ilgileniyorlar.”

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AŞI OLMASI GÜNDEM OLDU”

Gazeteci Fuad Safarov da Rusya’nın Türkiye’deki koronavirüs sürecine ilişkin bakış açısını şu şekilde yorumladı:

“Rusya, Türkiye’deki gelişmeleri çok iyi takip ediyor. Turizm açısından dikkatle takip ediyor. En fazla Türkiye’ye gelen turistler Ruslar. Geçen yıl Türkiye’ye yaklaşık 2 milyon 129 bin Rus turist geldi. Dolayısıyla Rusya gelişmeleri dikkatle takip ediyor. En çok dikkat edilen konu da aşı. Türkiye, Çin mi? Rus mu? Hangi ülkenin aşısına öncelik verecek onu çok merak ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aşı olması baya bir gündem oldu. Merak ediyorlar. Acaba Sputnik aşısı mı, Çin aşısı mı alacaklar. Yoksa ortak aşı mı üretecek Rusya ile.

Türkiye’deki bu korona ile mücadele aşı konularındaki konular Rus basınında baya gündem oluyor. Mücadele konusunda Ruslar Türkiye’yi bazen tebrik ediyor. Türkiye’de sokakta bile maske takma zorunluluğu var. Bu konuda Türkiye çok titiz şekilde davranıyor. Rus uzmanlar bu konuyu takdir ediyorlar. Bazı konularda Türklerden örnek alınmasını ifade ediyorlar.

Rusya’da günlük koronavirüs sayısı 19 binin üstünde. Mart’taki Nisan ayındaki panik şu an yok. Oysa o zamanlarda çok panik vardı. Rusya’da panik havası yok. Buna alıştılar. Rusya vatandaşlarını toplu aşı olmasına davet ediyor. Burada bir zorunluluk yok. Öncelikle çok yaşlı ve kronik hastalar davet ediliyor. Böyle çalışmalar var. Ekonomik anlamda sıkıntılar var. Ciddi anlamla sıkıntılar var. Rusya devleti destekler veriyor.”

“TÜRKİYE’YE GİDİN TATİL YAPIN ANLAMINA GELMİYOR”

Geçen yıl yaz aylarında Almanya’nın koronavirüse karşı başarılar kaydettiğini söyleyen Ahmet Külahçı, “Bu başarının mimarı Başbakan Angela Merkel’di. Fakat yaz aylarında kapılar biraz açılınca sonbahara doğru vaka sayıları çok çok arttı. Hatta ölü sayısı çok arttı. Bunun için Ekim ayından bu yana neredeyse ciddi bir kısıtlama var. Sokağa çıkma yasağı yok. Ama restoranlar kapalı, kafeler kapalı. Alışveriş merkezleri kapalı. Sadece ufak marketler, küçük dükkanların açılmasına izin veriliyor. Şu anda da 14 Şubat’a kadar sıkı önlemleri uzattılar. Hesapta olmadan yarın Başbakan Angela Merkel’in yeniden eyalet başkanları ile görüşme yapması öngörüldü. Bakalım ne tür karar çıkacak? Ama iyileşme yönünde değil, belki önlemleri daha sıklaştırma olarak algılanmakta şu an. Başbakan Merkel’e kalsanız en azından Paskalya’ya kadar önlemlerin devam etmesinden yana. Almanya mücadelede önemli bir adım atmış durumda. Günlük vaka sayısı 12-13 bin civarında. Ölü sayısı da 900’ün üzerinde hala. Bir ara bin 300, bin 400’dü. Turizm sektörü açısından rezervasyonlar yaptırılıyor. İptal olursa ödemelerinin tamamını alabilmek güvencesi ile. Turizm şirketlerine bakarsanız başvuruların geçen yıla oranla yüzde 40 civarında artış gösterdiğini söylüyorlar. Bu doğrudur. Ama bu Türkiye’ye gidin tatilinizi yapın, gelin anlamına gelmiyor. Mutasyonların yoğunlaştığı ülkeler İngiltere, Danimarka ve Brezilya’ya yasak var. Diğer ülkelere yok. Evde kalın tavsiyeleri var.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’DEN ÖVGÜYLE BAHSEDİYORLAR”

Türkiye’ye karşı Alman basının görüşünü yorumlayan Gazeteci Külahçı, “Alman basını her ne kadar bu konunun üzerine gitmese de Türkiye o konuda hakkını veriyor. Yazılan yazılar ve televizyonlarda Türkiye’deki özellikle turizm bölgelerinde alınan önlemler, otellerdeki koşullardan övgüyle bahsediyorlar. Alman halkı disiplinlidir. Ama turizm konusunda Türkiye’ye karşı bir önyargıları yok. Tedirginlikleri yok.” dedi.

“TÜRKİYE EN İYİ DESTİNASYON”

Gazeteci Safarov, Rusya Tur Operatörleri Birliği’nin(ATOR) geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporunun detaylarını paylaştı:

“Nisan ayında Türkiye’de satışlar zirve yapabilir. Onun dışında Türkiye’ye yönelik satışlardaki fiyatlar geçen yıldan yüzde 15 daha fazla olabilir. Fakat durum belirsiz. Tahminlerden yola çıktılar. Şu an rezervasyonlar devam ediyor. ATOR Başkanı Maya Lomidze, Türkiye’nin en iyi destinasyon olduğunu ve Rus turistlerin 1 numara olduğunu defalarca söylüyor. Koronavirüs salgını ortamında da bunu söyledi.”

Kısıtlama kararlarının ardından Türkiye’ye uçuş kararlarının açılmasını değerlendiren Fuad Safarov, “Rus medyasında Türkiye 1 numaralı konuydu. Sanki o gün Rusya’da başkanlık seçimi oldu. Ruslar gerçekten Türkiye’yi özlemişti. Rusya’nın sosyetik isimleri doğum günlerini, özel günlerini aile ortamında Türkiye’de tatil yapmaktan çok mutlu. Instagram sayfalarında tanıtıyorlar” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ KAPILARINDA HALA BEKLETİLİYOR”

Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri anlatan Gazeteci Külahçı da, “Almanya’da 3 milyona yakın Türk vatandaşı var. Bunlardan 1,5 milyondan fazlasının Alman vatandaşlığı var. Ama ne yazık ki Almanya’da politikacılar uzun yıllar Türkiye’ye çok dürüst davranmadılar. 1963 yıllarında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile şimdi günümüzde Avrupa Birliği ile ilişkileri aynı değil. Hala Türkiye Birliği için kapılarda bekletilmekte. Dürüstlük noktasında sadece Almanya değil Avrupa’da dürüst davranmadı diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

RUSYA – TÜRKİYE İLİŞKİSİ NE OLACAK?

Putin’in Rus - Türkiye ilişkilerine çok önem verdiğini öne süren Gazeteci Safarov ise “Türkiye Ortadoğu’da güç devleti. Dünya’da çok önemli ülkelerden biri. Ekonomi, siyasi ve Türkiye’nin askeri gücü Rusya’da bunu çok iyi izliyorlar. Sayın Putin Türkiye iş birliğine çok önem veriyor. Bazen kara kampanyalar yapılsa da Rus devlet televizyonlarında bile Türkiye’ye karşı sipariş üzerine karalama oluyor. Ama devlet tarafından değil. Bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2 kere Sayın Erdoğan ile ilgili olumlu şeyler söyledi. Türkiye’nin iyi bir ortak olduğunu söyledi.” yorumunu yaptı.

ALMANYA – TÜRKİYE İLİŞKİSİ NE OLACAK?

Gazeteci Külahçı, pandemi sonra Almanya ve Türkiye ilişkilerinin nasıl olabileceğini de şöyle değerlendirdi:

“Başbakan Merkel, Türkiye ile olan ilişkilere çok önem verdi. Olumlu yaklaştı. Sığınmacı sözleşmesi zamanında Türkiye’nin yapmış olduğu hareketler ile bu ilişkiler biraz daha gelişti.

Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için adım atmalar gerektiğini gördüler. O nedenle Türkiye olan vize serbestisi gümrük birliğinin güncellenmesi konularında adım atmaya hazırlar. Bunu hem Almanya Başbakanı Angela Merkel hem de Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’ye gittiğinde de bu konular da açıklamalar yaptı.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A KARŞI POLİTİKALAR

Almanya’daki bazı siyasi isimlerin Türkiye hakkındaki yorumlarını aktaran Ahmet Külahçı, “Türkiye’yi bu kadar şımartmayın, Erdoğan’ı bu kadar şımartmayın. Onun önünde diz çökmeyin diye saçma sapan politikalar üretmekteler. Düşünün Türkiye’ye silah vermeyin diyor. Türkiye bir NATO ülkesi. Siz nasıl kalkarsınız da NATO ülkesine silah vermezsiniz. Türkiye o bölgede sizi o bölgede yıllarca soğuk savaş döneminde korudu. Şimdi kalkıyorsunuz Türkiye’ye silah vermeyin diyorsunuz. Bunu diyen Dünyanın dördüncü büyük silah ihracat eden ülkesi yani Almanya. Almanya’daki bazı politikacılar sorumluluk taşımadıkları için söyleyebiliyorlar.” dedi.