Antalya haber... Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle organ bağışının önemine dikkati çekti. Organ yetmezliği nedeniyle hastaların ömrünün kısaldığını, hatta hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Özkan, bu hastalar için tek çarenin organ nakli olduğunu söyledi.
Türkiye'de 22 binin üzerinde kişinin organ ve doku nakli için beklediğini aktaran Prof. Dr. Özkan, 20 bine yakın böbrek, 1000'in üzerinde karaciğer, çok sayıda akciğer, kalp ve ince bağırsak nakli için bekleyen hasta olduğunu belirtti. AÜ Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü'nde 2022 yılı Kasım ayı itibarıyla 317 nakil yapıldığını açıklayan Prof. Dr. Özkan, 163'ü canlı, 21'i kadavradan olmak üzere toplam 184 böbrek nakli, 38'i canlı 10'u kadavradan olmak üzere 48 karaciğer nakli, 82 kornea nakli ve 3 kalp nakli yapıldığını söyledi.
Prof. Dr. Ömer Özkan[/caption]
'CANLI BİRİNDEN ALMAK BİRAZ DAHA ÜZÜYOR'
Prof. Dr. Ömer Özkan, "Ülkemizde, dünyada hemen hemen en yüksek oranda organ nakilleri yapılıyor. Bu bizi gururlandırıyor. Bu ülkede organ nakilleri yapılabiliyor, organ nakli için finans sağlanabiliyor. Tek sıkıntımız; bu nakilleri canlı vericilerden yapıyor olmamız. Kadavradan bağışların artırılması gerekir ki; canlıdan yapılan nakillerde tamamen sağlıklı insanın vücudundan bir parçayı alıp, o insana en az zarar verecek şekilde başkasına nakletmek gerekiyor. Zaten vefat etmiş birinden nakil almak varken; canlı birinden almak biraz daha üzüyor" dedi. Organ bağışlamak isteyenlerin bazı durumlarda canlı verici olabileceğini aktaran Prof. Dr. Özkan, "Beyin ölümü gerçekleşmiş ama bir süre için tıbbi yardımlarla kalbi, akciğerleri çalıştırılabiliyor. Bu süre içerisinde organları kullanılabilen insanlardan, kadavralardan nakil yapılabilir" diye konuştu.ORGAN NAKİLLERİNDE AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ FARKI
Prof. Dr. Ömer Özkan, "Ne yazık ki en çok organ bağışlayan ülke değiliz. Maalesef üst sıralarda da değiliz. Bir İspanya değiliz. Dünyanın en çok nakil yapan ülkesiyiz ama bağış yapan ülkesi değiliz. Bu nedenle tüm çabalar organ bağışını artırmak için olmalı. Organ bağışımız zaten azdı ve maalesef pandemi döneminde iyice azaldı. Dünyada azalmakla birlikte bizde de belirgin bir şekilde düşüş oldu. Son dönemde biraz hareketlenme oldu ama pandemi öncesine bile ulaşamadık" dedi. Organ nakillerinde Akdeniz Üniversitesi'nin bir farkı olduğunu belirten Prof. Dr. Ömer Özkan, kurucu rektör Tuncer Karpuzoğlu'nun vizyonuyla turizm şehri olarak anılan Antalya'nın sağlık turizmiyle de anıldığını hatırlattı. Prof. Dr. Özkan, "Hastanede Avrupa'nın ilk organ nakli hastanesini kuruyor. Vizyonu geliştirmiş ve o dönemde hakikaten bağışların önemini insanlara anlatıp, en çok nakillerin yapıldığı hastaneyi kurmuştur. Bunun üzerine Akdeniz Üniversitesi aldığı emaneti sonraki nesillere devretmek üzere tüm misyonunu yerine getiriyor. Dünyanın en çeşitli kompozit dokularının nakledildiği hastane, Türkiye'de böbrek, karaciğer ve kalp nakillerinde oldukça saygın durumda. Bu nakilleri sağlıklı, iyi sonuçlarla yapabilen, iyi bir kurum durumundadır" diye konuştu. [caption id="attachment_428713" align="alignnone" width="640"]