Dikkat! Kulak çınlaması hastalık habercisi olabilir

Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Halit Çetin Önol, kulak çınlamasının hastalık belirtisi olabileceğini belirtti.

Vatandaşları uyaran Halit Çetin kulak çınlaması hakkında şunları söyledi:

"Genelde orta ve ileri yaşlarda olsa da her yaş grubunu etkileyebilen kulak çınlaması özellikle erken tanı ve tedaviyle çözüme kavuşturulabilen bir şikâyettir.

Kulakta zil çalması, böcek ötmesi, kalp atışı, deniz ya da çağlayan sesi gibi tanımlanabilir. Durumdan şikâyetçi olan hastadan başkası bu sesi duymaz. Normal kulak çınlaması bir haftadan ve beş dakikadan az sürebilir.

Bu oldukça yaygın ve normaldir. Bu şikâyet bazen yüksek tansiyon, tiroit hastalıkları, nörolojik ve sistemik bazı hastalıkların bulgusu olsa da çoğunlukla kulak kaynaklıdır ve bir KBB tarafından ilk muayene ve tetkikleri yapılmalıdır.
 
Kulak çınlaması yani tıptaki adıyla tinnitus, bazen kulak kiri gibi basit dış kulak yolu problemleri, bazen orta kulak ve kemikçik problemleri, çoğu kere de iç kulakta, sesi algıladığımız bölgede bulunan tüylü hücrelerin hasar görmesi sonucu iç kulağın ses üretmesi ve beynimizce algılanması sonucu gelişir.

Ani ve şiddetli gürültüye maruz kalmış, ya da uzun süreli sürekli gürültüye maruz kalmış kişilerde beraberinde işitme azlığı ile birlikte çınlama görülebilmektedir.

Demir eksikliği anemisi ve vitamin B12 eksikliği de çınlamayı tetikleyebilir. Çınlama özellikle ilk başladığı dönemlerde daha belirgin olmak üzere hastalarda iletişim ve algılama sorunlarına, kaygı ve depresif bozukluklara neden olabilmektedir. Sinirlilik ve baş ağrısı yapabilmektedir. 

"Yüksek sesle müzik dinlemeyin"

Çınlama ile başvuran hastaya detaylı bir KBB muayenesi, işitme testleri, gerekirse görüntüleme yöntemleri ve kan tahlilleri yapılacağını söyleyen Çetin, "Tanı koymak, kulak çınlaması tedavisi için atılan ilk adımdır." dedi.

Çetin şöyle devam etti:

"Eksiksiz bir öykü anlatımı ve güçlü bir iletişim hasta-doktor ilişkisinde çok önemlidir. Kulak çınlamasının başlangıç zamanı, çınlamaya eşlik eden viral bir hastalığın olup olmadığı, gürültü ya da travmaya maruz kalınıp kalınmadığı son derece önemlidir. Şikayetin çift kulakta birden ya da sağ kulak çınlaması ve sol kulak çınlaması gibi tek taraflı mı olup olmadığı eksiksiz bir şekilde anlatılmalıdır.

Tedavi bazen çok basit bir müdahale ya da ilaç ile mümkün olabileceği gibi bazen ileri tıbbi ve cerrahi uygulamaları da gerektirebilir.

Çınlamaya neden olabilen gürültü faktörü varsa bunun ortadan kaldırılması ya da korunma tedbirleri alınması, yüksek sesle müzik dinlememek, kafeinli içecekleri azaltmak, sigara ve alkolden uzak durmak alınabilecek ilk tedbirlerdir.

Kişide ileri yaşa bağlı işitme kaybı ile beraber çınlama varsa işitme cihazları tedaviye destek sağlar.

Çınlaması olan hastalarda iç kulağın beslenmesini artıran ilaç ve vitamin uygulamaları faydalı olabiliyor. Ancak bu tedaviler genellikle erken başlandığında daha yararlıdır. Bu nedenle kulak çınlaması olan hastaların hekime erken başvurusu hem erken tanı hem de tedavinin başarısı açısından önemlidir."