Sosyal medya ‘5 dakikada muayeneyi’ tartışıyor

Gastroenterolog Dr. Nazım Hikmet Süveran yaptığı paylaşımda, kısa sürede hasta bakmak zorunda olan doktorların yanlış kararlar verebileceğini gösteren bir örnekle, “5 dakikada muayene” tartışmalarına katıldı. Paylaşımında poliklinik nöbeti sırasında bir hastanın göğüs ağrısıyla geldiğini belirten Dr. Süveran, “Hasta ısrarla kalp krizi geçirdiğini söylüyordu. Ancak biz biraz zaman alsa da şikayetlerini iyice dinleyerek, kalp tetkikleri yerine kalça röntgeni çekerek doğru tanıya ulaştık” dedi.

ŞİKAYETLERİ İYİCE SORGULAMASAK KALP TETKİKLERİ YAPACAKTIK

Dr. Süveran, yaşadıkları ilginç ve örnek vakayı şöyle anlattı; Dahiliye asistanıyken polikliniğe 21 yaşında bir erkek hasta geldi, göğüs ağrısı şikayetiyle. Tariflemesini istediğim zaman elini, halk arasında iman tahtası denen kemiğe bastırarak, işte burası acıyor dedi. Kalp ile ilgili patolojiler için uyumlu bir durum değildi. Muayene ederken iman tahtası üzerine bastırdığım her noktada hassasiyet gösterdi hasta. Bunun üzerine bu durumun romatolojik hastalıklardan özellikle ankilozan spondilitte görülen entezit denen klinik tabloyla ilişkili olduğunu düşünerek hikayeyi derinleştirme kararı aldım.

GECE KALÇA AĞRISIYLA UYANIYORDU

“Sabah uyandığında kalça kısmında yarım saati aşan tutulma oluyor ve hareket ettikçe rahatlıyor mu dedim, evet dedi. Tabanlarının üstüne basmakta ilk etapta zorlanıyor musun, evet. Gece uykudan kalça ağrısıyla uyanıyor musun, evet... Bunun üzerine kalça eklem kısıtlılığını en iyi gösterecek fizik muayene testlerinden biri olan schoeber testini yaparak ciddi bir kısıtlılığı olduğunu saptadım ve hastadan kalça röntgeni istedim. Yanında ablası vardı, “Biz göğüs ağrısı için geldik, kalça diyorsunuz” diye çıkıştı bana.”

ABLASI, “BİZ KALP AĞRISI İÇİN GELDİK, SİZ KALÇA DİYORSUNUZ” DİYE ÇIKIŞTI

Dr. Süveran şöyle devam etti: Velhasıl şüphelendiğim durumu anlattım ve hastanın kalça grafisinde sakroiliak eklemlerde ciddi skleroz bulunduğu ortaya çıktı, hasta ankilozan spondilit tanısı aldı, tedavi başladık, rahatladı. Şimdi gelelim sözün özüne; Hocalarımız bizi eğitirken, her daim, anamnezin önemine vurgu yaptılar. İyi bir anamnez ile herhangi bir test istemeden bile hastalıkların en az yarısına tanı koyulabileceğini öğrettiler. Gelin görün ki, iyi bir hikaye için gereken en önemli şey zaman. Muayene aralıklarını 5 dakikaya çekerseniz ben hastanın suratına dahi bakamam, ancak tetkik isterim, ki muhtemelen hatalı olur, hasta belki 5 kez gidip gelmek zorunda kalır ve bu 5 kez geldiği zamanki 5 dakikaların toplam faydası da inanın 25 dakika etmez. Hasta mutsuz, hekim mutsuz…

SELAM VERSEN, İSMİNİ SORSAN İKİ DAKİKASI GİTTİ

Öte yandan doktorların 5 dakikada muayene tepkileri sosyal medyada sürüyor. Doktorlar, “Selam versen, ismini sorsan 2 dakikası gitti” diyerek Bakanlıktan hasta muayene sürelerinin uzatılması talebinde bulunuyor. TTB Şiddet Çalışma Grubu üyesi Dr. Samet Mengüç’de şu ifadelerle sistemi eleştirdi: “Türkiye’de sistem, her 10 dakikaya bir randevu veriyor. Ancak sistem, hastanın randevusuna gelmeme ihtimalini de hesaba katarak aynı saate 2 randevu da verebiliyor. Bu da, muayene süresini 5 dakikaya düşürüyor. Sistem daha çok hasta bakmaya odaklı. O zaman da hekim-hasta ilişkisi yok oluyor. Hasta, ‘Doktor yüzüme bile bakmadı’ diyerek, tabi ki bilmediğinden, sistemi değil hekimi suçluyor. O an orada bir şiddet yaşanmasa da hastanın kafasında doktora karşı bir ön yargı oluşuyor, haliyle bunu çevresine yansıtıyor. Dolayısıyla bir sonraki karşılaşmada şiddet ihtimali artıyor. Tersinden bakalım: Hekim, kafasına göre muayene süresini uzatsın diyelim. Bu sefer de diğer hastalar kapıya vurmaya, ‘Hocam sıram geldi niye bekliyorum hala?’ demeye başlıyor. Nitelikli sağlık hizmeti sunmak ve almanın en önemli kuralı muayene sisteminin oturtulmasından geçer. Bu bile tek başına çözülse eminim şiddet büyük oranda yok olacaktır” diyerek randevu sistemimin yeniden düzenlenmesini talep ediyor.

Haberlerimizi Instagram, Facebook, Twitter, Telegram hesaplarımızdan ve YouTube kanalımızdan takip edebilirsiniz.