Antalya’nın Kaş ilçesinde eski Belediye Başkanı Halil Kocaer’in oğlu ile kayınbiraderi tarafından doğal sit alanı ve orman arazisinde inşa edildiği öne sürülen lüks kaçak otel ve plaj işletmesi hakkında yıkım kararı çıktığı iddia edildi.
Daha önce de dava açılmıştı
Hidayet Koyu olarak bilinen bölgede biri geçmişte tavuk besiciliği için kullanıldığı belirtilen eski yapılar için ‘basit onarım’ ruhsatı alınarak inşa edilen ve yaklaşık 5 yıldır faaliyet gösteren işletme hakkında daha önce de Orman İşletmesince dava açılmıştı. Konuyla ilgili yapılan başvuruyu değerlendiren Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, Hidayet Koyundaki izinsiz uygulamaların kaldırılması, yapan ve yaptıranlar hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Kaş Kadastro Mahkemesi'nin ise 2015 yılında aldığı kararda, üç yıldır işletilen lüks butik otel ve plajın bulunduğu koydaki arazinin orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesine hükmettiği ortaya çıktı.

İzinsiz olduğu için yıkım kararı çıktı
Antalya’nın gözde turizm merkezlerinden biri olan Kaş’ta 2017 yılında dönemin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer’in oğlu M.B.K ile eski başkanın kayınbiraderi H.B tarafından yapıldığı öne sürülen otel ve plaj işletmesi hakkında ‘izinsiz’ olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıktı. Hidayet Koyu olarak bilinen ünlü koyda, üzerinde bazı eski yapı kalıntılarının da yer aldığı arazide tadilat ruhsatıyla 13 odalı butik otel, restoran ve plaj işletmesi açıldı.

Kıyı kenar çizgisini dahi işgal etmişler
Tepkilere rağmen yaklaşık 5 yıldır faaliyette olan işletmede konaklama fiyatları ise oldukça yüksek. Düşük sezon olarak bilinen Kasım ayında bile söz konusu otelde 2 kişilik odada bir gecelik konaklama fiyatlarının 1500 TL olduğu belirtiliyor. Kaş’taki doğa yağmasının çarpıcı örneklerinden biri olarak görülen Hidayet Koyundaki işletmenin kıyı kenar çizgisini de işgal ederek ahşap platformlar yerleştirmesi tepkilere neden oldu.

Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu kararıyla
Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ise tartışmaların odağındaki butik otel hakkında ikinci kez yıkım kararı verdi. Komisyonun 20 Ağustos 2020 tarihli kararında, bahse konu alanın Çukurbağ Yarımadası Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı içinde kaldığı belirtilerek, özetle şu ifadelere yer verildi:
Yıkın, savcılığa bildirin ve bilgi verin
“Bahse konu izinsiz uygulamalarla ilgili yapılan iş ve işlemler hakkında Kaş Belediye Başkanlığı’ndan bilgi ve belge istendiği ancak cevap alınamadığı, Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından 30. 03. 2017 ve 30. 01. 2018 tarih ve sayılı ara kararlar alındığı ancak Belediyesince işlem yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge gönderilmediği anlaşıldığından Çukurbağ Yarımadası Hidayet Koyunda 207 ada 19 parselde (eski 123 ada 17 parsel) kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan izinsiz uygulamalar hakkında 2863 sayılı kanunun 9. Maddesi, 16. Maddesi ve 65. Maddesi ile ilgili hükümleri doğrultusunda yapanlar ve yaptıranlar hakkında ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, ilgili belediyesince izinsiz uygulamaların kaldırılmasına ve sonucundan komisyonumuza bilgi verilmesine karar verildi.”

Halkın denize girdiği koy elden gitti
Kaş’ta yerel halkın denize girdiği Hidayet Koyu, adını bu arazide geçmişte odun kömürü yakıp satan, bir süre de tavuk yetiştiriciliği ve tarımsal üretim yapan yerli girişimci Hidayet Özden’den alıyor. Hidayet Özden yaşamını yitirince arazi varislerine kalmış. Arazideki eski yapıları tamir etmek amacıyla yapılan başvuruya Kaş Belediyesi 11 Şubat 2015 tarihinde basit onarım izni verdi. Belediyenin 291 sayılı yazısıyla verilen iznin kapsamında, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve tavan kaplamaları, sıhhi tesisat tamirleri ve çatı onarımı gibi basit onarım işleri yer alıyordu. Ancak basit onarım izniyle başlatılan girişim, Hidayet Koyunda 13 odalı lüks bir butik otel, restoran, otopark ve plaj tesisiyle sonuçlandı.

‘Siyasi nüfuzla rant elde edildi’
Yusuf Yavuz’un haberine göre; Konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip eden Kaşlı bir yurttaş şu bilgileri verdi; “Burada daha önce küçük bir baraka, gözleme çay satılan bir yer vardı. Barakalardan birinde geçmişte bir dönem tavuk yetiştiriciliği yapılmış, diğeri ise bekçi kulübesi olarak kullanılmıştı. Hidayet Koyu'na çok göz dikenler oldu ancak Orman idaresi ile süren bir dava olduğundan kimseye burada ruhsat verilmesi söz konusu olamazdı. Eski belediye başkanı arazinin varisleri ile olan yakın ilişkisi sayesinde yakınlarının burada böyle bir işletme yapabilmesinin önünü açmıştır. Burada siyasi nüfuz kullanılarak rant elde edilmiştir.”

Daha önce de mahkeme karar vermişti
Kaşlı yurttaşların sözünü ettiği Orman idaresi davası, Çukurbağ Yarımadası’nda yıllardır bitmeyen bir hukuki süreç. Yarımadadaki pek çok mülk sahibi ile orman ve Hazine arasında süren davaların birçoğu henüz karara bağlanmamış durumda. Ancak Hazine ve Kaş Orman İşletme Müdürlüğü’nün Hidayet Koyu'ndaki araziler için Kaş Kadastro Mahkemesi’nde açtığı ‘2010/42 Esas’ sayılı dava, 9 Ekim 2015 tarihinde karara bağlandı. Mahkeme, Hidayet Koyu'nun da içinde yer aldığı 123 ada 16 ve 17. parsellerin ‘orman’ vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine ise 3. Derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının belirtilmesine karar verdi. Yargı kararında anılan 123/17
parsel, (Günceli: 207/19) Hidayet Koyunu ve buradaki tesisleri kapsıyor.

Kamu malı olan araziye otel yaptılar
Kaş Kadastro Mahkemesinde görülen dava, 2010 yılında açılmış. Kaş Belediyesi’nin davalı olan Hidayet Koyundaki yapılar için verdiği basit onarım izni ise Mahkeme’nin verdiği karardan yaklaşık 8 ay öncesine dayanıyor. Mahkeme söz konusu arazinin ‘orman’ olarak Hazine adına tescil edilmesine karar verdiği dönemde ise yargı kararına göre ‘kamu malı’ olan arazide açılan işletme, aynı zamanda kıyı kenar çizgisinin içinde de platformlar kurup şezlong ve şemsiyeler koyarak ticari faaliyetine başlamıştı. Korunan alandaki bu gelişme ilçedeki sivil toplum örgütleri ile bazı vatandaşların dikkatini çekince konu hakkında Kaş Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, Kaş Belediyesi de gelişmelerle ilgili bilgilendirilmişti.
Eski başkan iddiaları reddetmişti: Hayal ürünü!
Kaş’ta tartışmaların odağında olan lüks kaçak otelle ilgili haberler üzerine dönemin Belediye Başkanı Halil Kocaer, kamuoyunun gözleri önünde inşa edilerek işletmeye açılan tesis için ‘hayal ürünü’ ifadelerini kullanmış, konunun gündeme getirilmesini basit siyasi çekişmeler olarak değerlendirmişti. Hidayet Koyunda beton dökülmediğini savunan Kocaer, o arazinin tapularını da eline alarak yaptığı açıklamada, şunları dile getirmişti: “Alan üzerinde yapıldığı iddia edilen yeni bir butik otel tamamen hayal ürünüdür. Söz konusu koy halkın kullanımına açıktır. Giriş için hiç kimseden ücret alınmamaktadır. 60 yıl önce yapılan 3 bina yeni yapılmış gibi gösterilerek kamuoyuna yansıtılmakta. Konu farklı boyutlara taşınarak şahsım yıpratılmaya çalışılmaktadır.”

Bakan Eroğlu; 5 adet suç zaptı düzenlenmiş
Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise konuyla ilgili bir soru önergesine verdiği yanıtta, “Hidayet Koyunda orman statüsü olan kısımlarda 5 adet suç zaptı düzenlenmiş ve Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiş olup Kaş Asliye Ceza Mahkemesi’nde davaları devam etmektedir. Bakanlığım ve bağlı birimlerince plaj işletmesi adı altında verilmiş herhangi bir izin yoktur. Hidayet Koyu'nda orman sayılan alanlarda Ocak ayı içerisinde herhangi bir yapılaşma veya beton dökme işleri yapılmamıştır” ifadelerini kullanmıştı.
Koydaki kaçak yapılar için ikinci yıkım kararı
Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun Hidayet Koyundaki işletmeyle ilgili geçtiğimiz Ağustos ayındaki toplantısında aldığı yıkım kararı ilk değil. Ağustos 2017’de Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü koydaki kaçak yapılar hakkında yıkım kararı almış ve yıkım işleminin ivedilikle yerine getirilmesi için ilgili kurumlara resmi yazı göndermişti. Şimdi gözler korunan alan niteliğindeki orman arazisinde, kamuoyunun gözleri önünde inşa edilen ve gün geçtikçe koya yayılan bu işletme hakkında yetkililerin bir adım atıp atmayacağına çevrilmiş durumda.