Antalya İl Milli Eğitim'den 100. Yılda 100 Etkinlik

MY TV Türkiye Youtube kanalında yayınlanan “Mehmet Akif Ersoy Özel Yayınına” katılan Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er,  100. Yılda 100 Etkinlik projelerini anlattı.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anarak yayına başlayan İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er,  “Bu millete en büyük hediyesini karşılıksız vermiş. İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100. Yılında 100 etkinlik kapsamında hem İstiklal Marşı’mızın gençlerimize verdiği mesajı diri tutmak, canlı tutmak ve farkındalık oluşturmak hem de  Mehmet Akif Ersoy’u anlamak anlatabilmek adına biz de İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak sayın Valimizin koordinasyonunda İstiklal Marşı’mızın 100 etkinlik projesini hayata geçirmenin onur ve gururunu yaşıyoruz.” dedi.

“ŞANLI MARŞIMIZI EN GÜZEL ŞEKİLDE YÜREKTEN OKUMANIN GURURUNU YAŞADIK”

‘Antalya Tek Ses Tek Nefes’sloganıyla 12 Mart’ta düzenlenen İstiklal Marşı okuma etkinliğine değinen Er, “Şanlı marşımızı en güzel şekilde yürekten okumanın gururunu yaşadık. Tüm kamu kurum ve kuruluşları da bu güzel heyecana coşkuya ortak oldu. Antalya’da çok güzel bir farkındalık olduğunu biz de kamuoyundan duyuyoruz ve gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

“GÜZEL BİR HEYECAN”

Okullarda öğrencilerin 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü için yapmış olduğu etkinliklere katıldıklarını belirten Hüseyin Er, “Heyecanlarına ortak olduk. Onları mutlu edebilecek çeşitli hediyeler verdik. Bizim için de hem milli şairimizi anlatmak İstiklal Marşı’mızın mesajını gelecek kuşaklara daha sağlıklı ulaştırabilmek noktasında güzel bir heyecan oldu.” şeklinde konuştu.

Yakın zamanda kısmi şekilde başlamış olan yüz yüze eğitime de değinen Er, “Çocuklarımızın adaptasyonu, okulda bulunmaları öğretmenlerin öğrencilerimizle olan iletişimleri noktasında her zamankinden daha büyük bir enerji var. Çünkü 1 yılı aşkın bir süredir karşılıklı özlem var. Okulların kapalı olduğu süreçte okullara gittiğimizde gidiyorsunuz çocuk yok, çocuk sesi yok. Öğretmen yok. Bunları yaşadık. İnşallah yaşamayız. Bir an önce gelir geçer. Genel manada covid-19  kapsamlı herkesin hassasiyeti var. Okullarımızın en güvenilir yerler olduğunu tüm kamuoyu da artık hem fikir okullarımızda her türlü tedbir alınmış vaziyette. Hijyen malzemesinden maskesine dezenfektanlarından HES koduna bakıncaya kadar en ufak açık kapı bırakmadık. Okullarımız çok güvenli.” açıklamasını yaptı.

“İÇLERİ FERAH OLSUN”

8. ve 12. sınıfların önceki yıllarda okula gelmek istemediklerini hatırlatan Er, “Sınava hazırlanabilmek için kimi rapor almak ister kimi izin ister. Şu an çocuklarımız tam kapasite geliyorlar. Biz de gurur duyuyoruz. Çok mutlu oluyoruz. Şartlar ne olursa olsun, okul öğrencinin ayrılmaz bir bütün olduğunun en güzel kanıtıdır. Biz çok seviyoruz öğrencilerimizi, onlar da bizi çok seviyor.Velilerimizin de desteği tam, hassasiyetlerine saygı duyuyoruz. İçleri ferah olsun.Okullarımızda yapılabileceklerin en güzeli yapılıyor. ” yorumunu yaptı.

SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN ÇALIŞMASI

Okullara koronavirüs vakalarının dışarıdan geldiğini bildiren Er, “Okuldan kaynaklanan bir durum değil. Eğer bir ailemizde kovid var ise ve bu konuda hassas davranmamışlarsa belki bir şey yoktur mantığı ile hareket edildiği zaman tam tersten okuduğumuzda eğer ailede kovid çıktı ve çocuğu okula gittiyse bunun bulaşmasından daha doğal bir şey yok. Hiçbir kimse okuldan kaynaklanan bir ihtimalden dolayı kovid oldu diyemez. Çünkü burada sıfır tolerans var. Ama vatandaş kovid olmuş. Bilgisi yok. Çocuğu okula gönderiyor. Çocukta kovid olduğunu daha sonra öğrenebiliyor. Sağlık Bakanlığı’mızın bir çalışması var. Diyelim ki aileden   birisi kovid oldu. Sağlık Bakanlığı’nın sistemine düştüğü an o ailede eğer bir öğrencimiz varsa bizim okul müdürümüzün telefonuna mesaj düşüyor. Biz o çocuğun okula gelmemesi noktasında tedbirimizi alıyoruz. Bundan dolayı kendimize çok güveniyoruz. Bunun için diyoruz okullar en güvenilir yer alan, saha. Bu yönde daha tedbirli olmamız lazım. Biz de mesaj geldiği zaman çocuğa, ailesine ulaşıyoruz. İl Sağlık Müdürlüğümüz ile olan koordinasyonumuz neticesinde risk analimizi yapmış oluyoruz. Riski göz önünde bulundurarak çocuğumuzu okula almıyoruz. Uzaktan eğitim olarak çocuğumuzu takip ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.