Kent Masalları: Zap Suyu

10.10.2019 16:23

Projeyi size ayrı ayrı anlatacağız. Bugün sahne de Zap Suyu var. Hani şu coğrafi durumu nedeniyle terörün tercih edildiği, yatağında onlarca askerimizi şehit verdiğimiz ırmak. Ve bir köprü...

Boğaziçi köprüsü'ne alternatif olarak devrimci üniversite öğrencilerinin yaptığı köprü.

Ne diyordu Mazhar- Fuat- Özkan;  “Nasil anlatsam nerden başlasam. Kaç kişiydik o zaman bak kaç kişi kaldi şimdi.. “

Geçtiğimiz çarşamba sabahı başlayıp cumartesi öğleden sonra biten 4 günlük macera kaç satırda anlatılır, kaç fotoğrafta gösterilir bilemeyeceğim.

Öncelikle şunu not düşelim: Antalya Valiliği himayesinde Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçileri bilinçlendirmek, uygun coğrafyada yenbi ürünlerle tanıştırıp onlara paza kazandırmayı amaçlayan bir proje olan “Gelin Kardeş Olalım” projesi kapsamında Hakkari Çukurca'ya gittik. Demiş ya Orhan Veli, seslendirdi ya Levent Yüksel; “Onu da sonra anlatırım fakat...”

Projeyi size detaylı olarak sonra anlatacağız. Bugün sahnede Zap Suyu var.

Hani şu coğrafi durumu nedeniyle terörün tercih ettiği, yatağında onlarca askerimizi şehit verdiğimiz ırmak.

Hakkari Turizm Sayfası şöyle tarif etmiş, “Zap Suyu başlı başına önemli bir turizm çekiciliği ve su sporları için uygun bir özellik göstermektedir.

Akarsu üzerinde rafting, kano ve nehir kayağı gibi su sporlarının yapılması mümkün olduğu gibi, akarsuyu içinden aktığı vadinin görsel açıdan ortaya koyduğu şekiller ile de tam bir açık hava müzesi durumundadır.

Ayrıca Zap Suyu boyunca gelişmiş dik ve derin vadiler hem seyir hem de macera arayan turistlere fısatlar sunması açısından oldukça zengindir.”

Van'dan çıktığımızda yol kemarında akan suyun ilerleyen kilometrelerde dereye, ardından bir ırmağa dönüşmesi, 1992 yılında Erzurum'dan çıktığımız yolun kenarındaki küçük suyun Artvin'e varmadan önce Çoruh Nehrine dönüşmesine döneceğini bilmiyordum. Ama öyleymiş. Çukurca'ya kadar Zap'ın büyüyerek akışını izledik. Burada bir köprü hikayesi dinledik ki, tüm seyahatin odağaına oturdu. Mesleki refleks diyelim.

1969’da Türkiye’nin genç devrimcileri de doğuda elleriyle bir köprü inşa etmeye karar verir. Köprü için seçilen coğrafya, suyun 15 köye geçit vermediği bir nokta olur: Zap Suyu.

İTÜ, Güzel Sanatlar Akademisi, Tıp Fakültesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencileri emeklerini ortaya koymak için harekete geçer ancak köprünün inşası için daha fazlası gerekir. Yaz boyunca çalışır öğrenciler.

Açılış halaylarla yapılır, ilk araç sevinç çığlıkları arasında geçer köprüden. 1962’den bu yana Zap Suyu’na köprü için devlete başvuran köylüler karşı kıyıya kavuşur. Köprünün adı hazırdır: “Devrimci Gençlik Köprüsü”.

Bir rivayette bu inşaat sürecinde Deniz Gezmiş de önemli bir rol üstlenir. 30 yıl hizmet veren köprü OHAL döneminde bombalanır.

Bu tarihten sonra köprünün yeniden açılması için KESK ve yazar Cezmi Ersöz öncülüğünde kampanyalar düzenlenir.

Köprü yeniden Türk ve Kürt sanatçıları, aydınları, emekçileri, sivil toplum örgütleri ve öğrenciler tarafından birlikte inşa edilir ve 1 Ekim 2010’da 81 ilden gelen gençlerin oluşturduğu “barış zinciri” arasında yeniden açılır.

Şimdilerde bu köprünün adı halk arasında Deniz Gezmiş Köprüsü'dür.

Bu arada fotoğrafların büyük bölümünün güvenlik gerekçesiyle araç içerisinden kaydedildiğini ve “kaydedilemeyen” fotoğraflar olduğu notunu da düşelim.

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları