Kent masalları: Söğüt Baharı

Ne zaman İzmir'e gitsem Söğüt'te içime bi ferahlık düşer. Belki de bölge coğrafyasının etkisi. Sol yanı sürgit tepedir Kızılcadağ'dan Söğüt'e kadar. Tam beldeye girecekken tepe biter. Bir ferahlık gelir üstüne üstüne.

Tiril tiril titreyen söğüt ağaçları bunaltıcı yaz sıcağında bi serinlik salar üstüme. Mevsim sonbaharsa, altın sarısı bi güzellik. Hele de akşam saatine denk geldiyse gidiş. Sarı bir çoşku sarar içimi.

Kış yolculuklarında çıplak ama dümdüz ağaçlar bana bir Zülfü Livaneli'nin “Yer demir, gök bakır” adlı bestesini hissettirir.

Bu arada bir de kavram kargaşası var. Benim coğrafyamda, Söğüt, kavak, selvi, andız, kavak ağaçları var. Ama bunların bölgelere göre adı değişiyor. Söğüt beldesindeki upuzun ağaçların bizdeki adı “selvi” ee napalım, beldenin adını mı değiştirelim? Boşver.

Farkındasın, senden kaçmaz, sıkı takipçimsin biliyorum. “Geçen hafta da Söğüt Masalı vardı” diyorsun. Ee napayım. Turan Şahin, görev süremi uzattı. Bakım iyi, yalnızlığı zaten oldum olası severim. Hamdolsun henüz ödeyebildiğimiz bir fatura ile internet erişimi de var. Ulaşım da kolay. Anayola 1 km mesafedeyim. Örneğin son Antalya yolculuğunu otostop ile yaptım. Yok, kamyon veya TIR değil. Emekli memur abimiz. Hem de Devlet Opera Bale'nin emekli muhasebecisi.

Bu sayfadaki fotoğrafların tamamı aynı gün kaydedildi. Evet, bu yıl yoğun kış iklimi nedeniyle doğa yaklaşık bir ay geç uyandı. Baksanıza, Mayıs'ın sonuna geldik, Söğüt'te doğa yeni renkleniyor. Bademler çiçekten çıkmamış ki çağla yiyelim.

“Sarıkamış'a bahar geldi, biz beklemedeyiz” diyeceğim neredeyse.

Ama şimdiden diyem size. Turan Şahin'e dedim ya, “Yazın burası benim.” O da kilitledi beni Söğüt'e. Daha ovada tomurcuktan goncaya dönememiş bir sürü bitki var. Buraya bir tane kuş fotoğrafı aldık. Diğer türlerin de peşine düzeceğiz elbet.

Hatta kelebeklerin peşine düşeceğiz.

Bu arada şehirden uzak olmanın tek dezavantajı, kültür sanat etkinliklerinden ayrı kalmak. Bu gidişle Turan Şahin beni yaz sonu Tefenni'de Barutsuyu Şenlikleri'ne götürüp gönlümü alacak gibi görünüyor.

Şimdilik ovada cep telefonumdan açtığım “Best Opera Arias” listemden Pavorotti, Dominio, Carreras ve Caballé yankılanıyor. Yok, Şehrazat Senfonik Suiti olmuyo açık alanda. Mozart'ın “Eine kleine Nachtmusik” eseri zaten vazgeçilmez başucu şarkım. Özüm ana karnında başladı, ninni olarak bile o güzelim eseri dinledi.

Neyse, dağıtmayalım. Bahar kıvamında günleriniz olsun.