Kent masalları: Köprüçayı

Köprüçayı, Pazarköprüsü Çayı, Köprülü Kanyon, Olukköprü, Büğümköprü…

Raftingden göremediğimiz coşku…

“Neden rafting yolboyu yapılmıyor?” diye sordum. “Hem soğuk, hem su daha coşkulu” dedi. Bu bana yeterli bir mazeret olarak gelmedi. İşin “girişimcilik” ve “pazarlama” ile ilgili olduğunu düşündüm. “Katılmıyorum” dedim. ”İnterneti kullanarak  soğuk iklimden raftinge gönül verenler çekilebilir. Bölgedeki işletmeler el birliği ile buradaki hareketi tüm yıla yayabilir.”

Köprüçayı, Pazarköprüsü Çayı, Köprülü Kanyon. Hepsi aynı yer. Birde Olukköprü ve Büğümköprü tanımı var. Olukköprü tanımına baktığımızda Pisidia ile Selge arasındaki yol üstünde bulunan 2 köprüden biri olduğunu, köprünün hemen kuzeyindeki bölümde taşların arasından oluk oluk suların çağladığını görüyoruz. Büğümköprü üzerinde mantık yürütünce, köprünün hemen güneyinde, suların kayalar arasında eğile büğüle geçip gitmesine ilişkilendirebiliriz.

Bir de öğrendik ki Büğümköprü asıl usta tarafından, Olukköprü ise ustanın kalfası tarafından inşa edilmiş. Bu köprüler Roma dönemi özellikleri taşıyan mimari yapılar. Köprüçayı adı bu iki köprüye genellenmiş gibi. Aynı ırmak, düze inip sakinleşip, Aspendos’u selama durduğunda adı “Pazarköprüsü Çayı” olmuştur.

Bunun açıklaması mı? Gündoğdu’yu bile dahil edebileceğimiz Manavgat’ın batı köyleri geçmişte Cuma günleri Serik pazarına giderdi. Manavgat’ın pazarı ise Pazartesi kurulurdu. Muhtemelen bizim köylerde yaşayanların Serik’i “Pazar” olarak adlandırması. Çünkü kendileri resmi işler için Manavgat’a gidiyordu.

Neyse, biz asıl takıldığımız mevzuya dönelim. Köprülü Kanyon’un başlangıcı Isparta’nın güneydoğusunda bulunan Kasımlar Beldesi. Kasımlar’dan Antalya’nın Değirmenözü Köyü’ne dek yaklaşık 25 km.

Aynı zamanda Milli Park olan bölge, Dünya Bankası uzmanlarıyla birlikte yürütülen BM GEF II Biyoçeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi kapsamında Türkiye’de seçilen dört doğal alandan biri. Alabalıkları ile ünlü Köprüçay, aynı zamanda Türkiye’nin en popüler rafting alanı. Yaz aylarında günde 7 bin kişiye rafting imkânı sağlayan bu temiz nehrin suyu, kaynağından rahatlıkla içilebilen bir özelliğe sahip. Ama yılın 6 ayı sessizliğe gömülüyor.

Adem Taş ile bir güzellikten diğer güzelliğe koşarken, “neden rafting yolboyu yapılmıyor?” diye sordum. “Hem soğuk, hem su daha coşkulu” dedi. Bu bana yeterli bir mazeret olarak gelmedi. İşin “girişimcilik” ve “pazarlama” ile ilgili olduğunu düşündüm. “Katılmıyorum” dedim. Örnek verdim. “Bak, amcanın oğlu Mehmet, üniversitede işletme okumuş. Buradaki Klas Rafting hazır bir işyeri. Devlette memuriyet aramaya gerek yok. İnterneti kullanarak  soğuk iklimden raftinge gönül verenleri çekebilir. Bölgedeki işletmeler el birliği ile buradaki hareketi tüm yıla yayabilir.”

Köprülü Kanyon sadece rafting için değil ki. Alternatif tatil, doğa tatili, çadır ve kamp tatilinin kalbi olan kanyonda, keyifli ve huzurlu bir tatil yapabilirsiniz.

Diğer yandan rehberler eşliğinde akarsuyun kaynağına ulaşabilir, rafting, trekking, canyoning, bisiklet turu ve dağ bisikleti, river yoga, tırmanış, balık tutma, binicilik, jeep safari, paintball ve takım aktiviteleri ile çeşitli su sporları gibi aktiviteler de milli parkta yapabilecekleriniz arasında. Sahi rafting dışında hangisini duydunuz?

Bakın şaka gibi. Köprülü Kanyon’da rafting sezonu 1 Mayıs-30 Ekim. Bölgede rafting hizmeti veren yaklaşık 50 civarında firma bulunuyor.

Köprülü Kanyon’a nasıl gidilir?

Köprülü Kanyon, Antalya’ya 90 km uzaklıktaki Manavgat ilçesinde yer alıyor. Serik ile Manavgat arasında bulunan Taşağıl yol ayrımından kuzeye, Toros Dağları istikametine yol alınarak 38-40 km daha devam edildiğine ulaşılıyor.

Daha yukarı devam ederseniz Tazı Kanyonu var. Bir ara baharda oraya götürecek İdris Taş. Bekliyorum. O kuzu çevirme yerken ben fotoğraf çekeceğim.