Bu etkilerden birinin de bilişim teknolojileri alanında yaşandığını ifade eden Erdem, bugün ülkeye giren her yeni ürünün, yüzlerce yeni yabancı kelime ve kelime grubunu Türk diline taşıdığını anlattı. Türkçeye giren yabancı kelime sayısındaki artışın "Tahammül edilemez boyutta" olduğuna dikkati çeken Erdem, "Bunun önlemi alınmaz ve bu alanda bir toplumsal seferberlik başlatılmazsa dilimizde kapanmaz yaralar açılacaktır. Türkçeye sokulan her yabancı kelime ve kural, bir virüs gibi Türkçenin bünyesini, güzelliğini, doğallığını ve öz benliğini bozmaktadır." dedi. İnternetin sahip olduğu iletişim sembolleri, kullanım kalıpları ve kodların da dilin yapısını derinden etkilediğini vurgulayan Erdem, özellikle İngilizce kelime kullanımı, yazım ve noktalama işaretlerinin göz ardı edilmesi ve yazımda kural dışı kısaltma kullanımının Türkçeyi özgünlükten çıkardığını bildirdi. [caption id="attachment_420436" align="alignnone" width="674"] Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem[/caption] "İNGİLİZCE KELİMELER HOYRATÇA DİLİMİZE GİRMEKTE" Erdem, bugün Türkçenin 250 milyon konuşanıyla dünyada konuşulan diller içerisinde 5. sırada olduğunu, bulunduğu coğrafya itibarıyla Türkçenin birçok dilden etkilendiğini anlattı. Türkçenin Moğolcadan Farsçaya, Arapçadan Fransızcaya birçok dilden etkilendiğini belirten Erdem, "Günümüzde ise hiçbir Türkçe dil kuralı dikkate alınmadan hoyratça İngilizce kelimeler yoğun bir şekilde dilimize girmektedir. Gerekli tedbirler alınamazsa gelecekte Türkçenin yerini İngilizce kökenli kelimelerin ağırlıkta olduğu plaza dili alacaktır." ifadelerini kullandı. İnternet dilinin Türkçe üzerindeki etkilerini aktaran Erdem, şöyle devam etti: "Bugün Twitter'da karakter sayısı kısıtlandığından, kendimizi daha iyi ifade edebilmek için Türkçenin birçok kuralını ihlal ediyoruz. Birçok sesli harfi kullanmıyoruz ve ortaya bozuk bir Türkçe çıkıyor. Bugün çok masum gibi görünse de dilin kullanımını kısaltma, ileride inanılmaz bir dil yozlaşmasına sebep olacaktır. Yapılan bir araştırmada gerek ülkemizde gerekse de dünyada her 5 bireyden 4'ü sanal ortamda emojilere yer veriyor. Yüzde 80'lik bu kullanım oranı oldukça dikkate değer. Emojilerle hislerimiz, duygularımız, düşüncelerimiz, ruh halimiz yansıtılırken kelimelerin yeterli olmadığı durumlarda kullanıcılar bu simgelere başvurabiliyor. Jest ve mimiklerin yerine de kullanılabilen emojiler, soğuk olan yazınsal sanal dili daha sıcak bir hale getiriyor. Kimi zaman meydana gelebilecek yanlış anlamaların önüne geçebiliyor. Ancak sürekli emojilerin kullanılması da milli dilin öz niteliklerine zarar vererek, dili zedeleyebiliyor." Son dönemde Türkçe karşılığı olduğu halde bazı kelimelerin İngilizcelerinin kullanıldığının da altını çizen Erdem, "Yabancı kelimeleri, Türkçe karşılığı dilimizde olduğu halde almak ve kullanmak, Türkçenin söz varlığını tehdit etmektedir. İngilizce klavye kullanmayan arkadaşlarını 'demode' olarak değerlendiren günümüz gençliği 'Likelamak', 'Favlamak', 'Stalk', 'Troll' ve 'Hashtag' gibi kelimelerin esiri olmuş durumda. Bugün özenti olsun diye kullandığımız bu dil, yarın bizim sonumuz olacak." değerlendirmesini yaptı.