Kırk yıllık tecrübe ve üst yöneticilere öneri

05.11.2020 17:48

Üst yöneticilerin en önemli yetkilerinden birisi atama yetkisidir.

Her yıl bütçe kanunu kapsamında izin verilen sayıda kadrolara yapılacak atamalar özel bütçeli idarelerde ve idare dışında birçok insanın iştahını kabarttığı için üst yönetici değiştiğinde her zaman aynı davranış içinde olan bazı çevrelerin ağızlarının suyu akmaya başlar önceden olduğu gibi taklalar atmaya başlarlar.

Giden üst yönetici için övgülerini unutup onu kötülerken yeni yöneticiyi kurtarıcı ilan ederler.

Genelde siyasi güç ile belli makamlara gelmiş liyakat sahibi olmaya çalışan alt yöneticiler de aynı davranış içine girerler. Eski üst yöneticiyi yeni yöneticiye kötüleyip yeni üst yöneticiyi ölçüsüzce överken, kendilerini alem-i cihan olarak göstermeye çalışırlar.

Yeni üst yöneticiye yakınmış görüntüsü vermek için üst yöneticinin eşine, dostuna, etrafındaki yakınlarına şirin görünme yarışı içine girerler.

Şoförüne, sekreterine dahi yakın görünmek onlar için önemli bir kazanımdır.

Bu övgülerin gazı ile yeni üst yöneticilerin birçoğu kendini insan üstün bir varlık sanmaya başladığından önemli hatalar yaparlar.

İlk icraat olarak birimlerin yöneticilerini değiştirip önceki yönetimi kötüleme yolunu seçerler.

Önceki üst yöneticinin başlattığı ve devam eden hatta bitirdiği rutin işlemleri yatırımları kendileri başlatmış ve yapmış gibi basına yansıtmaya başlarlar.

Yıllar önce aynı kurumun gerçekleştirdiği önemli işler var ise sanki yeni yapılmış gibi basına aksettirirler.

Rutin işlemler, protokoller dahi çok önemli gibi basın aracılığı ile duyurulur.

Basın nezdinde revaçta olan artistik kabul ve davranışları gerçekleştirir ve basında yer almasını sağlarlar.

Ama bu uygulama geçici bir görüntü sağlayacağı gibi sonrasında yapılacak olumlu işlerin dahi inandırıcılığını zayıflatır.

Ülkemizde genelde üst yöneticilik, üst yöneticilik eğitimi alınmadan gerçekleşen bir olgu olduğundan ve genelde yeterli bilgiye sahip olunmadığından, görevin ifasında çok sayıda yetkin personele ihtiyaç duyulur.

Temel icraatı yapacak uygulayıcılar da genelde liyakat esasına göre değil siyasi etki, arkadaşlık ya da görüntüye göre seçildiğinden bu kişilerin yapabilecekleri hatalı işlemler dahi doğru gibi kabul görür, yıllar sonra ortaya çıktığında ise iş işten geçmiş olur.

Yeni üst yöneticiye en yakın olan bu kişilerde boş durmazlar, onlar için tehlike arzeden risklere karşı önlem alırlar.

İlk olarak kendileri ile uyum içinde görev yapacak alt yöneticileri üst yöneticiye önererek atanmasını sağlarken kendilerinden çok daha donanımlı bilgiye sahip, az sayıda kalmış kişiyi etraflarında görmek istemezler, eski yöneticinin adamı yaftasıyla yeni üst yöneticinin olumsuz baktığı kişiler haline getirirler.

İkinci olarak; [Uygulayıcı birimlerin yapabilecekleri hataların, önceden tespit edilerek üst yöneticinin uyarıldığı, kurumlarda az sayıda kalmış donanımlı bilgiye sahip kişilerin bu görevle görevlendirildiği, sonuç itibarıyla hatanın işlem öncesi tespitini sağlayan, üst yöneticinin kurumu bir bütün olarak kontrol altında tutabilmesini sağlayan] yöntemi, kendilerini rahatsız ettiği için uygulamak istemezler ve üst yöneticiden gizlerler.

Bu yöntem, tek bir kurumda tek bir üst yönetici tarafından uygulanmış ve başarılı olmuş bir yöntem olup en fazla % 40-50, en fazla % 60 bilgi kapasitesi ile görev yapan idari yönetici personeli rahatsız eden bir yöntemdir.

Çünkü hatalarının ortaya çıkmasını istemezler.

Oysa uygulamada oldukça başarılı olmuş bu yöntemin başarısı, kamu kurumları nezdinde düzenlenmiş 2019 yılı Sayıştay raporları tetkik edilerek, bu yöntemi uygulayan kurum nezdinde yazılmış Sayıştay raporu ile karşılaştırılmasıyla net olarak görülecektir.

Bu nedenlerle yeni üst yöneticiler atandıklarında, kendisinden önceki yönetimi kötülemek yerine, kendisinden önceki üst yöneticinin görev süresi ile ilgili yazılmış en son Sayıştay raporuna bakarak incelemesi, eğer başarılı olmuş ise uyguladığı en sağlıklı yöntemlerden ders alarak karar vermesi doğru olacaktır.

Kendisinin yüzde yüz güvendiği, oluşturduğu ekip konusundaki riskleri ise ancak, belirttiğim yöntemin uygulanması halinde görebileceklerdir.

Çok güvendikleri kişilerin hataları nedeniyle yıllar sonra hesap verirken, keşke demek çözüm olmayacaktır.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları