Altın Kelebek ödül töreninde en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Çağlar Ertuğrul, ödülünü alırken, 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali Ödül Töreni'nde Tamer Karadağlı, Nihal Yalçın polemiğine gönderme yapmıştı. Ödül konuşması esnasında bir anda dönerek arkasını kontrol eden Ertuğrul, herkesi şaşırtırken "Birisi mimik yapıyor sandım arkamda" ifadelerini kullanmıştı. [caption id="attachment_493031" align="alignnone" width="674"] Çağlar Ertuğrul Altın Kelebek ödül töreninde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı[/caption] Oyuncu bu hareketi ve ötekileştirme açıklaması sonrası sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi olmuş ve birçok kişi Çağlar Ertuğrul'u sert sözlerle eleştirmişti. Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Hilal Kaplan’da dün yazdığı köşe yazısında Çağlar Ertuğral’a çok sert tepki gösterdi. Ünlü oyuncaya ‘simit sat onurunla yaşa’ diyen Kaplan “Devlet kanalında başrolsün; daha neyin ötekileştirilmesi bu?” sorusunu sordu. Çağlar Ertuğul'un; Kim bu ötekileştirilenler? Kimin yanındasınız? sorularına cevap vermesi bekleniyor. [caption id="attachment_493032" align="alignnone" width="674"] Sabah Gazetesi Köşe Yazarı Hilal Kaplan[/caption] Hilal Kaplan’ın Sabah Gazetesi’ndeki o yazısı "SİMİT SAT, ONURLU YAŞA! Devleti yönetenlerin "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde" olduğunu düşünen birisi, neden devletin kanalında başrol oynamayı kabul eder? Hadi etti; hayatı boyunca hiçbir ayrımcılığa uğramamış olmasına rağmen ödül konuşmasında neden "ötekileştirilmediğimiz bir Türkiye" dileğine "biz" öznesini kullanarak kendisini de katar? Devlet kanalında başrolsün; daha neyin ötekileştirilmesi bu? Batı'da aktörler zorunlu olarak daha edepli. Çünkü toplumsal olarak güçlü ve baskın sınıfa ait olmanın getirdiği ayrıcalık olan "white privilige" nedir bilirler; ezilmişleri savunacaklarsa da kendilerini o denkleme katmaktan utanırlar. Katarlarsa linç edileceklerini öngörürler. Bizde ise ne white guilt duyarlar, ne white privilige bilirler. Zihnen "white trash" olup da farkında olmamak ne ironik. Valla madem devleti yönetenlerden bu kadar rahatsızsınız, sizin sevdiğiniz sloganla seslenmek boynumuzun borcu: Simit sat, onurlu yaşa! Ya da neyse, size iyi "after party"ler...”