Engelliysen hakların insafa emanet

10.12.2020 10:22

Değerli Okurlarım,

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günüymüş. Ben de bugünün anısına hatırımda olan bir kıssayla güne  başlayın isterim.

Kanuni Sultan Süleyman dönemidir. Padişah sarayının bahçesinde gezerken çok sevdiği, özenle diktiği bir ağacının karıncalar tarafından sarılmış olduğunu, müdahale etmezse kuruyacağını fark eder. Ağacı kireçleyerek kurtarabileceklerini söyleyenler olsa da vicdanlı padişah karıncalara kıymak istemez. Ağacın da göz göre göre yok oluşuna dayanamaz. Konuyla ilgili devrin şeyhül islamından fetva almak ister. Şair kimliği de olan padişah  şöyle bir mektup yazar:

Bahçemde çok sevdiğim bir ağacım var,

Gördüm ki etrafını karınca sarar,

Süleyman ister ki ağaç yaşasın,

Zararı var mıdır acep karıncadan kurtarsın?

Dönemin şeyhül islamının yazdığı cevap yalnızca iki satırdır:

El cevap:

Yarın Hakkın divanına varınca,
Süleyman’dan hakkın alır karınca.

Karıncanın hakkını gözeten, Böylesine bir ecdadın torunları olarak 1948 yılında yayımlanan “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”nin kabul edilişinin her yıl dönümünde biz eğitimciler  evlatlarımıza kutsal haklarımız olan yaşama, barınma, eğitim, çalışma gibi haklarımızdan, anayasalarımızdan bahsederek onları bilinçlendirmeye çalışırız.

Oysa ki asırlar önce inen Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere ondan evvel indirilen tüm ilahî kitaplarda yazmaz mı insan hakları? Bunun için bir güne ihtiyaç varsa eyvallah. Buna yok bir itirazımız. Fakat günümüzde insan haklarından hangisini adil şekilde  elde ediyoruz bu kocaman dünyada?
Çocuk haklarını mı? Kadın haklarını mı? Engelli haklarını mı? İşçi, memur, emekli……. Haklarını mı?

Gelin biz engelli haklarından bahsedelim azıcık. Engelliler olarak  Yasal güvenceye alınmış her hakkımmız mevcut şükürler olsun. Ne sıkıntımız varsa çok şükür yasa bizi koruyor, her türlü insan hakkını tanıyor.

Fakat icraat makamlarında  oturan memur, amir, bankacı, postacı, kargocu, noter… vicdanlıysa işler yürüyor.

Yok umursamıyor işine bakıyorsa vay halimize!

Yasal dayanaklarla elde edilmiş görme engellilerin imza atmalarının kendi isteğine bırakılması ile ilgili sorun çıkaran bir notere bu hakkın ilgili maddesini yasal dayanağıyla gösterdiğimde:

“O madde beni korumaz. Kendimi nasıl koruyacağımı ben bilirim. Getir iki şahit, yap işini, yoksa beni hiç ilgilendirmez.” diye yapıştırıyor cevabı.

Ama insaf ve vicdan varrsa ilgileniyor, araştırıyor, soruyor, öğreniyor ve icraatına devam ediyor. Kısacası dostlar, işimiz vicdana, insafa, anlayışa kalmış.

Ne diyelim:

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günümüz kutlu olsun.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları