Nasreddin Hoca’nın meşhur bir fıkrası vardır hani; “ye kürküm ye” diye.

Akşehir’in beyleri Hoca’yı yemeğe davet etmişler.

Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne sefa getirdin diyen var.

Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş.

Hoca, bir koşu evine giderek, sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş.

Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca’yı, yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar.

Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca’nın yemeğe başlamasını bekliyormuş.

Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da “Ye kürküm ye, ye kürküm ye!” demeye başlamış.

– İlahi Hoca, demişler, kürkün yemek yediğini kim görmüş?

Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş:

– Kürksüz adamdan sayılmadık… İtibarı o gördü, yemeği de o yesin.

 

Ye kürküm ye durumu maalesef hala devam ediyor.

O zamanlar işlemeli kürkler…

Şimdilerde giyim- kuşam, mevki- makam…

Ne değişti ki?

Kişiliğe saygı mı gösteriliyor?

İnsanoğlu mala, mülke, makam ve mevkie eskiden beri pek bir kıymet vermiştir.

O günlerden bugüne yıllar geçti.

Binek olarak kullanılan atların, eşek ve katırların yerine arabalar, uçaklar…

Bilgisayar, internet gibi buluşlar…

Bilgi ve teknoloji aldı.

Ancak insanların değer yargılarını…

Hayat felsefelerini ve zihniyetlerini…

Çıkar ve bencilliklerini…

Olumlu yönde değiştiremedik.

İşadamı, siyasiler, bürokratlar…

“Körler sağırlar birbirini ağırlar”

Halk mı davetli o ihtişamlı davetlere, kutlamalara, şölenlere?

Dış görünüşlerine, giyimine, kuşamına…

Mevkisine, makamına, rütbesine…

Malına, mülküne, kazancına  göre…

İnsan yerine konulma yok mu?

Kimin kimden çıkarı varsa…

Kim kime hoş görünmek istiyorsa…

Ziyaret, zarafet, ziyafet…

Yenilsin içilsin abiler, ablalar…

Tam bir israf ülkesiyiz.

Hele bu harcamalar devlet bütçesi ile yapılırsa…

Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı ne olacak?

Şimdi "Bal tutan parmağını yalar" ya da "Devletin malı deniz yemeyen domuz" mu diyelim.

Yazıktır, günahtır.

Görünüş ve çıkar ilişkileri insanların ruhlarına o kadar işlemiş ki…

“Ye Kürküm Ye…”

Edebi, ahlakı, ilimi, irfanı değerli kılan…

İnancımız, kültürümüz nerede?

Arıyorum.